1. Haberler
  2. Magazin
  3. Yeşilçam’ın Çocuk Yıldızları Belgeseli Yayında!

Yeşilçam’ın Çocuk Yıldızları Belgeseli Yayında!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ALİ EYÜBOĞLU – 80’li yılların çocuk yıldızlarından Burak Gülgen’in yönetmenliğini, oyuncu ve yönetmen Gökhan Mumcu’nun yapımcılığını üstlendiği “Çocuk Yıldızlar” belgesele konuk olan isimler, genç yaşta Yeşilçam’da rol alarak tanınan Parla Şenol, Nilgün Kasapbaşoğlu, Kahraman Kıral, Gülşah Alkoçlar ve Mine Çayıroğlu gibi ünlü oyunculardır. Belgesel, bir zamanlar çocuk yıldız olan bu isimlerin oyunculuk serüvenleri ile hayatlarının artı ve eksilerini ele alıyor. Film ve dizilerde çocukları oynatan ailelere büyük dersler çıkarma imkanı sunan belgeselde, uzman psikologlar, hukukçular ve oyun koçlarının yanı sıra sinema eleştirmeni ve yazar Burçak Evren’in görüşleri de yer alıyor. “Çocuk Yıldızlar”ın yaratıcılarıyla gerçekleştirdiğim söyleşi, film anılarımızı canlandıran bir derinlik taşıyor.

Setlerde gördüklerim bana “Çocuk Yıldızlar”ı çektirdi

– Türk sinemasındaki çocuk yıldızlar olgusunu belgesel yapma fikri nasıl doğdu?

Yönetmenlik kariyerime başladıktan sonra çocuk oyuncularla çalışma fırsatı buldum. Setlerde, çocuk oyuncuların annelerinin çocuklarını ajans ajans gezdirerek şöhret peşine düştüklerini veya set ortamında çocuğa karşı ilgisiz tutumlarını görmek beni rahatsız etti. 2013’te TRT için yaptığım “Yeşilçam’ın Kötü Adamları” adlı belgeselden sonra bu konuya dikkatlice eğilmem gerektiğine karar verdim.

– Belgeselle amacınız neydi?

En başta, çocuk yıldız olmanın görünüşte çok tatlı bir şey olmadığını insanlara anlatmak istedik. Çocuk yıldızların hayatlarının alt üst olabildiği birçok örnek var. Bu meselenin iyi ve kötü yanlarını tarafsız bir şekilde ele alarak, sektör çalışanları ve aileler için farkındalık yaratmak en büyük hedefimdi.

– Günümüzde çocuk oyunculuk yapar mısınız sorusuna hem “Evet, hem hayır” diyen Burak Gülgen, “çocuğumun oyuncu olmasını, sinemanın önünden bile geçmesini istemem” derken bu düşüncesinin nedenlerini paylaşır mı?

Belirli isimlerin para kazandığı, belirli isimlerin sürekli iş bulduğu bir ortamda çalışmanın zorluğu göz ardı edilemez. Yeteneğinizin, eğitim ve tecrübenizin işe yaramadığı durumlar mevcut. Bu, insanı hem psikolojik hem de fiziksel olarak oldukça yoruyor. Bu şartlarla çocuğumun bu işe karışmasını istemem, ebeveyn olarak korumacı bir içgüdü ile hareket ediyorum.

“6 yılda 11 filmde oynadım”

– Çocuk oyuncu olarak hangi yılda ilk kez kamera karşısına geçtiniz, hangi filmlerde yer aldınız ve neden “buraya kadar” dediniz? Oyunculuğu siz mi bıraktınız yoksa sinema mı sizi unuttu?

Kamera karşısına ilk kez 1983’te babamın yönettiği “Bedel” adlı filmle geçtim. Ferdi Tayfur ile “Yıldızlar da Kayar” adlı filmle geniş kitleler tarafından tanındım. Ferdi Tayfur ile “Utanıyorum” ve “Ah Bir Çocuk Olsaydım” gibi filmlerde, aynı zamanda dayım olan Cüneyt Arkın ile “Kanca”, “Bırakın Yaşasınlar”, Adile Naşit ve Münir Özkul ile “Kuzucuklarım” gibi yapımlarda rol aldım. 1983-1989 yılları arasında toplam 11 filmde çocuk yıldız olarak yer aldım. 1990’lara gelindiğinde sinemada üretim neredeyse sıfıra düştüğünde eğitime ağırlık vermeye başladım. 22 yaşında, uluslararası birçok festivalde ödül alan Alman yapımı “Karamuk”ta rol aldım. Üniversite dönemimde “Marziye”, “Derman Bey” gibi dizilerde yer aldım ve kısa filmler çekmeye başladım. Bu nedenle kamera arkasında çalışmak daha cazip geldi ve oyunculuğu bırakıp asistanlık yapmaya karar verdim.

– 50 yıl önceki çocuk oyuncular ile günümüzdeki çocuklar arasındaki çalışma şartları ve kazançlar nasıl bir fark taşıyor?

50 yıl önce karavan yoktu, şimdi neredeyse her oyuncunun kendi karavanı var. Ayrıca setlerde çocuk oyuncuların yanlarında oyuncu koçları var. Bugün setlerde biraz daha dikkat edilmeye çalışılsa da bazen gözden kaçan olumsuz durumlar yaşanabiliyor. Maddi açıdan günümüzde kazanç daha fazla. 50 yıl önce sinemacı çocuklar genellikle bedavaya çalışıyordu, çünkü bu aile işiydi.

“İlk filmim dayım Cüneyt Arkın’laydı”

– Ünlülerle kamera karşısına geçmek, gerçek hayatta sizi ne ölçüde etkiledi?

İki filmimde dayım olan Cüneyt Arkın ile birlikte olmak benim için en rahat süreçlerdi. Ferdi Tayfur, Gökhan Güney ve Faruk Tınaz ile çalıştığımda da zorluk çekmedim. Özellikle Ferdi Abi ile film çekimleri dışında da görüştüğümüz için benim için bu süreç oldukça kolay ve rahat geçmeden.

– Çocuk yıldızların teklif gelmediğinde olumsuz etkilenmemeleri için neler yapılmalı?

Çocuk oyuncuların kazançları ile ilgili yasal düzenlemelerin şart olduğunu düşünüyorum. Çocuğun adına bir hesap açılmalı ve oynadığı dizi veya filmden kazandığı para o hesaba yatırılmalı. Aile, paranın bir kısmına çocuğun eğitimi ya da sağlığı için dokunabilmeli. Çocuk 18 yaşına geldiğinde kendi insiyatifine geçmesi sağlanmalı. Telif hakkı konuları da ayrıca gündeme gelmeli. Maalesef bu alanda tam olarak uygulanan bir yasa mevcut değil.

– Belgeseldeki psikolog ve çocuk oyuncu koçunun ifadelerine göre, çocukları kamera karşısına itenler aileleri. Siz de aynı görüşte misiniz?

Bir çocuk sabahleyin kalkıp ben oyuncu olacağım demez. Çocukların yüzde 99’u, ailelerinin yönlendirmesi ile bu yola giriyor. Bu yaşlarda kendi kararlarını verecek bir düzeyde bulunmazlar. Dolayısıyla ailelerin yönlendirmesi önemli bir faktör diye düşünüyorum.

Gökhan Mumcu: “Setlerde çocuk istihdamı hassas olduğum bir konu”

– Projeye nasıl dâhil oldunuz?

Burak ile tanıştığım günden itibaren projeyi biliyordum ama o dönemde herhangi bir yapım projesinde yer almadığım için dahil olamamıştım. Zamanla kendi projelerime destek vermeye başladım. Proje için beklediğimiz yerlerden destek alamayınca, yapım bütçesini ve tüm prodüksiyon aşamalarını üstlenerek projeye dâhil oldum.

– “Çocuk Yıldızlar” projesi sizi ne açıdan etkiledi?

Oyuncu olarak dâhil olduğum projelerde set koşulları ve imkânları konusunda tatmin edici bir durum yoktu. Genelde vaat edilen olanakların sadece yüzde 50’sinin sağlandığı bir ortamda çalışmak zorunda kaldım. Ancak setlerdeki çocuk istihdamında gördüklerim beni oldukça rahatsız etti. Bu konuda sesi yükselten biri olursanız sorunlu oyuncu olarak nitelendiriliyorsunuz ki bu kabul edilemez. Proje sahibi haklı ama bu çocuk istihdamının suiistimal edilebileceği gerçeğini değiştirmiyor. Setlerdeki anlık durumları çözmekle sınırlı kalınamayacağını biliyorum. Burak’ın projesi, bu konuda bir farkındalık oluşturma fırsatı sundu ve iyi ki de yaptım. Bir çocuk oyuncunun dahi ailesine ulaşarak yaşadıkları durumu önleyebilmek benim için büyük bir mutluluk kaynağı.

“Belgeselde çocuk oyuncu ailelerine ciddi mesajlar var”

– Burak Gülgen’in anlatımları ile proje arasındaki farklılıklar nelerdi?

Projenin ilk versiyonu farklıydı. Burak’la yaptığımız uzun toplantılar sonucunda, Oyuncular Sendikası’nın da projeye dahil olması gerektiğine karar verdik. Bu kararla proje akışı tamamen değişti. Konu, Yeşilçam’ın star çocuklarından günümüzdeki çocuk oyuncuların hem setlerdeki sorunları hem de aile içi meselelerine kaydırılmış oldu. Sonuç olarak farkındalık yaratacak, hem sektöre hem de çocuk oyuncu ailelerine mesajlar veren bir proje ortaya çıkmış oldu.

– Belgeseldeki çocuk yıldızların açıklamalarını dinledikten sonra neler düşündünüz?

Belgeselin görüntü yönetmenliği benim üzerimdeydi. Tüm röportajlarda çıkacak sonuçları gözlemleyebildim. 27 yıllık deneyimim sayesinde setlerde yaşanan yüzlerce sorunun aslında Yeşilçam’ın çocuk yıldızlarının da başına geldiğini fark ettim. Bu sorunların çoğunun çözülmesi mümkün.

– Bir baba olarak çocuğunuzun oyuncu olmasına nasıl yaklaşıyorsunuz?

Kendini henüz ifade edemediği yaşlarda benimle oynaması için gelen bir teklife düşünmeden hayır dedim. Bu kararım, sektörün çocuk istihdamı konusundaki yetersizliklerini göz önünde bulundurarak oluşturduğum bir kıstas. Şu anda kızımın böyle bir isteği yok ve ben de bu yönde bir yönlendirme yapmadım. Eğer kendisi böyle bir talepte bulunursa veya yeteneği varsa, onun haklarını gözeterek en iyi şekilde eğitim almasını sağlamak için doğru planlamayı yaparım.

“Kahraman Kıral’ın sözleri ders niteliğinde”

– Belgesel için kamera karşısına geçenlerden hangisinin sözleri sizde derin etkiler bıraktı?

Her katılımcının sözlerinin büyük bir anlamı vardı. Ancak özellikle Kahraman Kıral’ın beş yıllık kariyerindeki deneyimleri ders niteliğindeydi. Bir çocuğun büyüdüğünde karakterlerinin üzerindeki etkisini yalın bir dille anlattı ve bu benim için oldukça anlamlıydı.

– 50 yıl önceki sinema şartlarıyla bugünkü dizilerdeki çocuk oyuncular arasında olumlu veya olumsuz gelişmeler neler gözlemliyorsunuz?

50 yıl önce ve günümüz arasında elbette çok fazla fark var ama temeldeki sorun aynı; eğitimsiz aileler. Çocuk, haklarını koruyamaz. Hem sektöre hem de ailesine karşı bunu yapması mümkün olmayabiliyor. Bu açıdan bakıldığında 50 yıl öncesi ve günümüz arasında değişen pek bir şey yok.

– Ege Üniversitesi’nde Restorasyon, Anadolu Üniversitesi’nde Kamu Yönetimi okuyan Gökhan Mumcu, neden meslek olarak oyunculuğu seçti?

Üniversite sonrası müzede geçici dönem çalıştığımda buranın bana hitap etmediğini anladım. Kamera karşısında ilk defa Haluk Bilginer ile karşılıklı oynama şansım oldu. Bugün birçok projede oyuncu, yönetmen ve yapımcı olarak mesleğime devam ediyorum.

Yeşilçam’ın Çocuk Yıldızları Belgeseli Yayında!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

eBursa.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
Bize Katılın
Enable Notifications OK No thanks