AKP iktidarının toplu iş sözleşmesi sürecinde sunduğu yüzde 16’lık zam teklifine tepkiler devam ediyor. Edirne Trakya Üniversitesi Hastanesi çalışanları, hükümetin bu teklifine karşı hastane önünde protesto düzenledi.
Protesto sırasında konuşan Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Edirne Şube Başkanı Özcan Özdemir, “Emekçiyi oyalamak, belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir. Biz işçilerin beklemeye, oyalanmaya, belirsizliğe tahammülü kalmamıştır. Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMETİN TEKLİFİNE TEPKİLER SÜRÜYOR
Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası’na bağlı Sağlık-İş ve Tez-Koop İş üyeleri, Trakya Üniversitesi Hastanesi önünde eylem gerçekleştirdi.
Eylemde sendikaların ortak basın açıklamasını Türkiye Sağlık ve Sosyal Hizmet İşçileri Sendikası Edirne Şube Başkanı Özcan Özdemir okudu. Özdemir, hükümetin sağlık çalışanlarını görmezden geldiğini dile getirdi.
“ARTIK ZORDAYIZ, GEÇİNEMİYORUZ”
İşçilerin beklemeye, oyalanmaya, belirsizliğe tahammülü kalmadığını belirten Özdemir, yaptığı açıklamada şu sözleri dile getirdi:
- “Buradan, işyerlerimizin önünden hükümete açık ve net çağrımızdır: Kamu toplu iş sözleşmesi sürecinde biz işçiler; sosyal diyaloga dayalı, şeffaf ve çözüm odaklı bir yaklaşım görmek istedik. Ama ne yazık ki siz, işçinin sabrını sınadınız. Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. Uyardık: ‘Geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor’ dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik.
- En sonunda ise zar zor, emeğimizi yok sayarak lütufmuş gibi bir teklif sundunuz. Biz emekçiler emeği yok sayan bu teklifi bırakın kabul etmeyi, burada dile bile getirmeyeceğiz. Kiralar uçmuş, faturalar almış başını gidiyor. Uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap- defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en can yakıcı sorunu haline gelmiştir.
- Artık zordayız, geçinemiyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı kulaklarını tıkamış, halktan ve emekçiden kopmuş, bildiğini okuyor. Emekçiyi oyalamak, belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir. Biz işçilerin beklemeye, oyalanmaya, belirsizliğe tahammülü kalmamıştır. Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz. Emekten gelen gücümüzü kullanır, gereğini yaparız.”
