Tarım arazilerini, ormanlık alanları ve su kaynaklarını ulusal ve uluslararası şirketlerin madencilik faaliyetlerine açacak olan torba yasayla ilgili görüşmelere başlandı.
MADEN YASASININ İLK 4 MADDESİ KABUL EDİLDİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda, enerji ve madencilik alanındaki düzenlemeleri içeren Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ilk dört maddesi kabul edildi.
Kabul edilen düzenlemelere göre, Çevre Kanunu’nda çevresel etki değerlendirmesiyle ilgili hüküm değiştirildi; “veya Çevresel Etki Değerlendirmesi Gerekli Değildir Kararı” ifadesi metinden çıkarıldı.
Yatırım projeleri için “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı”nın alınmadığı takdirde, onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilmesi mümkün olmayacak; projelere ilişkin ihale süreçleri de başlayamayacak. Ancak, bu şartlar söz konusu teşvikler ve ruhsat süreçlerine başvuruya engel teşkil etmeyecek.
Yapılan değişiklikle, ruhsat bedeli tanımında çevre ile uyum teminatı kaldırılıp rehabilitasyon bedeli ayrı bir şekilde düzenlenecek. Ruhsat bedeli tanımı, belirli katsayılarla çarpılarak hesaplanacak tavan bedelinin ilgili tablolarda gösterileceği şekilde revize edildi.
Kanun’a “Kurul”, “Rehabilitasyon”, “Rehabilitasyon bedeli hesabı” ve “Tahsil dairesi” gibi yeni tanımlar da eklendi.
Madencilikte izin süreçlerini düzenleyen maddelerde değişikliğe gidildi. Düzenlemeye göre, özel çevre koruma bölgeleri, Milli Parklar Kanunu kapsamında korunan alanlar, sulak alanlar gibi alanlara ait bilgiler ilgili kurumlar aracılığıyla Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne iletilecek.
Ormanlar dışındaki alanlarda ruhsat düzenlenmeden önce Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, ilgili kuruma proje hakkında görüş soracak. Yapılan değerlendirmelerin 3 ay içinde sonuçlandırılması gerekecek. Eğer bu süre zarfında yanıt alınamazsa, ilgili kuruma ilave bir ay tanınacak; eğer yine de yanıt gelmezse, izin verilmiş sayılacak.
Devlet ormanları içerisinde maden aranması ve işletilmesi için gerekli olan tesis ve yollar gibi alt yapı çalışmalarına 3 ay süreyle bedelsiz izin verilecek. Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü talep ederse, bu izin süresi 12 ay uzatılabilecek.
Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından alınan bedelsiz izinle ilgili taahhüt senedi Orman Genel Müdürlüğü’ne sunulacak. Verilen iznin işletilmesi durumunda, gerekli bedeller Orman Genel Müdürlüğü’nün özel bütçe hesabına yatırılacak.
Düzenlemenin yürürlüğe girmesinden önce alınan izinler, ruhsat süreleri boyunca geçerli olacak ve 6 ay içinde Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne devredilecek.
Arama izinleri verilen alanlarda, mücbir sebepler dışında işletme faaliyetlerine de izin verilecek. İzin süreçlerinde alınması gereken belgeler Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından sağlanacak.
Ruhsat düzenlendikten sonra alan izne tabi hale gelse dahi madencilik faaliyetlerine devam edilebilecek fakat kültür varlığı tespiti halinde, Kültür ve Turizm Bakanlığının onayı alınmadan çalışmalara devam edilemeyecek. Bakanlık uygun görüş vermezse, izin talebinde bulunan idare tazminat ödeyecek.
Çevresel etki değerlendirmesi işlemleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülecek. İlgili kurumların görüş bildirmesi için belirlenen süre en geç 3 ay olacak. Süre sonunda görüş bildirmeyen kurumların görüşü olumlu kabul edilecek ve izin vermiş kurumlar olumsuz görüş veremeyecek.
Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu Kararı alınan madencilik faaliyetleri için, kurumdan varsa mali yükümlülükler alınarak işlemler en geç bir ay içinde tamamlanacak.
Kritik ve stratejik madenlerle ilgili düzenlemeler de güncelleniyor. Bu kapsamda, iç veya dış etkenlerle arzı kısıtlanabilecek madenler stratejik olarak kabul edilecek.
TBMM’deki görüşmelerin ardından Komisyon Başkanvekili Tekin Bingöl, birleşime ara verdi. Aradan sonra komisyonun yerine gelememesi üzerine Bingöl, birleşimi saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.
AKP’Lİ VARANK “SİZ ‘YAPTIRMAM’ DEYİNCE ‘YAPACAĞIZ’ DİYORUZ” DEMİŞTİ
Zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasını da içeren torba kanun teklifinin Meclis Komisyonu’nda başlayan tartışmalar, TBMM Genel Kurulu’na taşındı.
Görüşmeler sırasında söz alan eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı ve AKP Bursa milletvekili Mustafa Varank, muhalefeti yasaya destek vermemekle eleştirerek, “Malesef TBMM’de böyle bir ortamı hiçbir zaman yakalayamıyoruz. Siz ‘yaptırmam’ deyince biz de tabi ‘yapacağız’ diyoruz. Siz ‘geçirmeyeceğiz’ deyince biz de geçirmek için gayret gösteriyoruz.” şeklinde ifade etti.
Varank, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bu kanun teklifi ile ilgili olarak süreçlerimizi başından itibaren şeffaf bir şekilde yürüttük. İlk aşamadan itibaren hem komisyondaki arkadaşlarımızla hem de bürokratlarımızla tüm tarafların görüşlerini değerlendirdik. Her ne kadar komisyonda bazı sıkıntılar yaşasak da, 27 saatlik bir süreçte düzenlendi. Dinleyici olmak yerine ‘değiştirmeyeceğiz’ anlayışıyla yaklaşan arkadaşlar, keşke birlikte bir müzakere ortamı oluşturabilseydik.
Biz, enerji ve madencilik sektörünün ihtiyaçlarını giderecek bir düzenleme yapma gayreti içindeyiz. Bu kanun, yenilenebilir enerji yatırımlarının sürecini hızlandıracak. Türkiye’de bu süreçlerin 4-5 yıl sürdüğünü göz önünde bulundurursak, bu durum yatırımcılar için son derece olumsuz bir durum.
İlgili süreçlerde sadece kurumlardan alınacak görüşlerde hızlandırılmaya gitmiş durumdayız, ÇED süreçlerine ilişkin herhangi bir kısma söz konusu değil. Rehabilitasyon süreçleriyle ilgili mali kaynaklar arttırılmıştır.
Muğla bölgesindeki santrallere dair açıklamalarımıza gelince; bu santraller Türkiye’nin baz yükünü karşılayarak, ülkenin elektriğinin yüzde üç buçukını sağlamaktadır. 1980’lerden bu yana geçerli olan madencilik alanlarıdır. Zeytin ağaçlarının taşınması konusunda uzman görüşlerine de başvuruyoruz. Zeytin düşmanı değiliz.”