Kızılay ile ilgili dikkat çekici bir gelişme meydana geldi.
BirGün gazetesinden İsmail Arı’nın haberine göre, İçişleri Bakanlığı denetçisinin hazırladığı raporda, “Türkiye Kızılay Derneği üzerindeki denetimimiz devam etmektedir. Yapılan incelemelerde; Türkiye Kızılay Derneği’ne ait 10 adet taşınmazın, Kızılay Gayrimenkul ve Girişim Sermayesi Portföy Yönetimi A.Ş.’ye devredildiği ve bu taşınmazların satış fiyatlarının piyasa değerinin oldukça altında olduğu tespit edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Yazıda, Kızılay’ın değerini düşük gösterdiği belirtilen gayrimenkuller ile ilgili dikkat çekici tespitler yapıldı:
2020 yılında İstanbul Maltepe’de yer alan ve üzerinde 15 katlı sağlık ve bakım merkezi bulunan taşınmazın piyasa değerinin yaklaşık 80 milyon TL olduğu belirlendi. Ancak bu taşınmaz, 9 Mart 2021 tarihinde 23 milyon TL’ye satıldı.
Kayseri’de yedi katlı betonarme hastane binasına sahip taşınmazın piyasa değeri 35 milyon 760 bin TL olarak saptanmasına rağmen, satış bedeli 20 milyon 100 bin TL olarak gerçekleştirildi.
Konya’da 54,4 milyon TL değer biçilen bir hastane binası ise 12 milyon 500 bin TL’ye satıldı.
İstanbul Fatih’teki bir apartmanın değeri 80 milyon TL olarak belirlenirken, bu taşınmaz 17 milyon 100 bin TL’ye satışa çıkarıldı.
Ankara Çankaya’daki Memnune Caner İş Merkezi’nin bulunduğu bina için 41 milyon TL değer biçildi, ancak 2022’de 7,5 milyon TL’ye satış işlemi yapıldı.
İstanbul Kartal’daki dokuz katlı hastane binasının değeri ise 72,2 milyon TL iken, satış işlemi yaklaşık 14 milyon TL’ye tamamlandı.
Kocaeli’ndeki beş katlı bina yaklaşık 90 milyon TL değerinin bulunmasına karşın, 9 milyon TL’ye el değiştirdi.
İstanbul Bakırköy’deki bina için 2020’de 32,3 milyon TL değer biçildi ve 2021’de 5 milyon TL’ye satılarak büyük bir kayıp yaşandı.
2022’de Tekirdağ Çorlu’daki binanın değeri 11,2 milyon TL olarak belirlendi; ancak bu bina yalnızca 802 bin TL’ye satıldı.
İçişleri Bakanlığı, Kızılay’dan açıklama istedi.
Mahsus olarak kuruma yönlendirilen yazıda, “Kızılay Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından yapılıp yapılmadığı açıkça ifade edilen her türlü denetim, inceleme, araştırma ve soruşturmanın olup olmadığını, varsa bu süreçlere dair raporlar ve görüşlerinizi içeren açıklayıcı bir yazıyı ve buna ait belgelerin örneklerini ivedilikle iletin” denildi.
Yazıda, kurum yetkililerine, “Göndermemeniz durumunda 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32/k maddesi gereğince hukuki işlem başlatılabileceği hususunda bilgilendirmenizi ve gerekeni yapmanızı bekliyoruz” ifadesi de yer aldı.
İçişleri Bakanlığı tarafından belirtilen 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32/k maddesinde, denetim sırasında belge ibraz etmeyenlerin üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ya da adli para cezası ile karşılaşabileceği hatırlatılmaktadır.