Türkiye’nin birçok şehrinde olduğu gibi Aydın’da da kadınların iş hayatındaki varlığı her geçen gün artış gösteriyor. Evde başlayan küçük destekler, zamanla ticaret ve girişimciliğe dönüşüyor. Koçarlı’da lokanta sahibi Tülay Çavaş’ın hikayesi de bunun en çarpıcı örneklerinden biri oldu.
Çalışma hayatına eşine yardım ederek başlayan Çavaş, kendi işinin patronu olmanın yanı sıra azim ve kararlılığı ile kadınların neleri başarabileceğini gösteriyor. Kadınlara ilham kaynağı olmak istediğini ifade eden Çavaş, “kadının yapamayacağı hiçbir şey yok” diyerek güçlü bir mesaj veriyor. Özellikle evde oturmayı tercih eden kadınlara, fırsat bulduklarında kendi ayakları üzerinde durmaları ve iş hayatında cesur adımlar atmaları gerektiğini tavsiye ediyor.
KENDİNİ OCAKBAŞINDA BULDU
Tülay Çavaş, önceleri köftecilik yapan eşinin köftelerini, domates ve yeşilliklerini evde hazırladığını belirtiyor ve hikayesini şu şekilde aktarıyor:
“Eşim uzun yıllardır köftecilik yapıyor, ben de ona evde yardımcı oluyordum. Köftesini, domatesini ve yeşilliklerini hazırlıyordum. Bir süre sonra eşime ‘ben de çalışıp aile ekonomisine katkı sağlamak istiyorum’ dedim, o da beni kırmadı. Böylece 2 masalık bir dükkan açıp ocak başına geçtim. Yaklaşık 6 yıl o iş yerini işlettim. Sonrasında ise kendi iş yerimizi satın almak nasip oldu. Burası depo halindeydi, bankalardan kredi çekmeden 2 yıl içinde tamamen isteğimize göre düzenledik. Şimdi 12 masalık lokantanın sahibiyim” dedi.
Üç çocuk annesi olan Çavaş, büyük oğlunun kendisine yardımcı olduğunu ve yanında çalışan kadınla da adeta aile gibi olduklarını belirterek, “Mesleğimi severek yapıyorum, eşim bana destek veriyor. Kadınların yapamayacağı hiçbir şey yok. Evde oturup eşinden para isteyen kadınlara kızıyorum. İmkanı olan kadın kendi işini kurmalı. Her kadın başarılıdır ve her başarılı erkeğin arkasında mutlaka bir kadın vardır” şeklinde konuştu.
“GÜLER YÜZLE KARŞILIYORUZ”
Sabah erken saatlerde işe başladığını ve lokantasına gelen herkesi güler yüzle karşılayıp memnuniyetle uğurladığını dile getiren Çavaş, “Sabah iş yerimi açtıktan sonra ilk işim mangalı yakmak. Ardından kızartma ve zeytinyağlı yemekleri hazırlarım. Mangalda yavaş yavaş piştiği için yemeklerimin tadı farklı oluyor. Sağ olsun müşterilerimiz de hep lezzetlerimizden övgüyle bahsediyor. Bizim evde de yemek pişmez, sadece Pazar günleri ailecek kahvaltı yaparız. Karnı acıkan buraya gelir. İsteyen ızgara, isteyen ev yemeğini yer. Burada herkesle güler yüzle ilgileniyorum. Öğrencilerden esnafa kadar geleni memnun gönderiyorum. Bu da bana güç veriyor” ifadelerini kullandı.
İHA