İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürü Suat Parıldar, İstanbul’un sadece büyük bir metropol olmanın ötesinde, tarım, hayvancılık ve su ürünleri açısından da önemli bir potansiyele sahip olduğunun altını çizdi. İstanbul’da toplam 869 bin dekarlık tarım alanının 746 bin dekarında aktif tarım faaliyetlerinin yürütüldüğünü belirten Parıldar, “İstanbul’umuz şanslı. İşlenen tarım arazisinin yüzde 90’ını planlamış durumdayız” ifadelerini kullandı.
Tarımda verimliliği artırmak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başlatılan Tarım Üretim Planlaması’nın İstanbul’da etkin bir şekilde uygulandığını belirten Parıldar, şu sözleri dile getirdi:
“Su olmazsa üretiminiz düşer. Ya da suyu fazla tüketen ürünleri ekerseniz ve su kaynağınız yeterli değilse, kuraklık döneminde ciddi zarar görürsünüz. Dolayısıyla, suyu merkeze koyarak planlı üretim gerçekleştiriyoruz.”
Planlı üretim yapan çiftçilerin devlet desteklerinden daha fazla yararlandığına dikkat çeken Parıldar, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Normalde temel destek kapsamında, mazotun yüzde 50’si ve gübrenin yüzde 25’i destekleme ödemesi olarak veriliyor. Ancak planlı üretim yapan üreticilerimiz, mazotun tamamını ve gübrenin yüzde 50’sini destekleme olarak almış olacak.”
İstanbul’da geçen yıl çiftçilere dağıtılan tohumların yüzde 80’inin yerli olduğunu dile getiren Parıldar, “Geçtiğimiz yıl yürüttüğümüz projelerde yerli ve milli tohumlara öncelik verdik. Bu yıl çiftçilerimize temin ettiğimiz ayçiçeği tohumları da milli çeşitlerimizden oluştu” şeklinde konuştu.
Şile ilçesinde aromatik bitkilere yoğunlaştıklarına dikkat çeken Parıldar, keten üretiminin 230 dekara ulaştığını ve bu alanda Türkiye’de ikinci sırada yer aldıklarını açıkladı. Ayrıca, Şile ve Beykoz’da 21 bin dekarı aşkın fındık üretim alanı bulunduğunu vurgulayarak, şunları belirtti:
“İddia ediyorum, Türkiye’de ilçe bazında bakıldığında, Şile’de üreticilerimizin 17-18 bin dekarlık alanda yaptığı fındık üretimi ilk 3 ilçe arasındadır.”
İstanbul’da 80 bini aşkın büyükbaş ve 170 bine yakın küçükbaş hayvan bulunduğunu ifade eden Parıldar, şu şekilde devam etti:
“Büyükbaş hayvanların 13 bini ise mandadan oluşuyor. Türkiye genelinde manda varlığı açısından İstanbul 3. sırada yer alıyor. Ancak kaliteli ve katma değerli üretim açısından İstanbul’un birinci sırada olduğunu iddia ediyoruz.”
Parıldar; Silivri, Çatalca ve Arnavutköy bölgelerinde manda yoğurdu için coğrafi işaret alındığını da ekledi.
Silivri’de 2 bin 900 dekarlık alanda üretilen “Ormanlı pirinci”nin 2024 itibarıyla coğrafi işaret aldığını hatırlatan Parıldar, bu tür çalışmalarla İstanbul tarımının markalaşmasının desteklendiğini vurguladı.
661 kilometrelik kıyı şeridiyle İstanbul’un balıkçılık açısından güçlü bir konumda bulunduğunu belirtirken, Parıldar, “2 bine yakın ruhsatlı tekne ve 18 bine yakın balıkçıyla Marmara ve Karadeniz’den sofralara doğrudan ulaşan ürünlerimiz var” şeklinde konuştu.
İstanbul’da 134 bine yakın gıda işletmesinin faaliyet gösterdiğini ifade eden Parıldar, bu işletmelerin yılda 230 binin üzerinde denetime tabi tutulduğunu, rehberlik ziyaretleriyle birlikte toplamda 1 milyonun üzerinde işletme ziyareti gerçekleştirdiklerini belirtti.
Parıldar, “Tüketicimizin doğru gıdaya, doğru şekilde ulaşmasını sağlamak” amacıyla denetimlerin artırıldığını vurgularken, 2024 itibarıyla Türkiye genelinden yapılan gıda ihracat işlemlerinin yüzde 25’inin ve ithalat işlemlerinin yüzde 56’sının İstanbul’dan yürütüldüğünü ifade etti.
