İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından CHP pek çok markaya boykot callı başlattı.
Ekrem İmamoğlu, 19 Mart’ta gözaltına alındı ve 23 Mart’ta tutuklandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 24 Mart’ta Saraçhane’de gerçekleştirdiği basın toplantısında, İmamoğlu’na destek vermeyen medya kuruluşlarına ve ilgili markalara yönelik boykot kampanyası başlattıklarını açıkladı.
25 Mart’ta boykotyap.com adında bir site kuruldu ve burada boykot edilecek markaların listesi yayınlandı. Ancak, site iki gün içinde mahkeme kararıyla erişime kapatıldı. Şu anda boykot listesi, boykotyap.net isimli yeni bir platform üzerinden duyurulmakta.
CHP lideri Özgür Özel, 29 Mart Cumartesi günü İmamoğlu için Maltepe’de düzenlenen destek eyleminde yeni boykot listesini kamuoyuna açıkladı.
Üniversite öğrencileri 2 Nisan boykotunu başlattı. Özgür Özel, bu görselle kampanya çağrısı yaptı.
Özgür Özel’in markalara yönelik başlattığı boykot, üniversite öğrencileri tarafından desteklenerek daha geniş bir boyuta taşındı. 2 Nisan’da genel bir boykot gerçekleştirileceği duyuruldu. Türkiye’nin dört bir yanındaki öğrenciler, bayram sonrası bir gün boyunca tüketime ara vereceklerini açıkladılar. Öğrenciler, “Ekonomik gücümüzü kullanıyoruz ve bir günlük boykot yapıyoruz.” ifadelerini kullandılar.
CHP lideri Özgür Özel de bu boykota katılım çağrısında bulundu. 1 Nisan 2025 akşamı, boykot çağrısını içeren bir görselle X hesabından paylaşım yaptı:
“19 Mart Darbesi’ne karşı en ön safta direnerek geleceklerine sahip çıkan üniversite öğrencilerinden 301’i hukuksuzca tutuklandı ve bayramı ailelerinden ayrı geçiriyorlar. Öğrencilere, annelere, babalara, kardeşlere yapılan bu zulme karşı gençlerin başlattığı tüketim boykotunu gönülden destekliyorum. Herkesi, tüketimden gelen güçlerini kullanarak bu boykota katılmaya davet ediyorum. Millet, devletin gerçek sahibidir. Devleti milletin karşısına diken bir avuç cuntacı kaybedecek, millet kazanacak.”
Instagram’da “Sen de ekle” etiketiyle yapılan boykot çağrısı 1 milyona yakın paylaşım aldı.
Sosyal medyada gündem olan 2 Nisan boykotu, kullanıcılar arasında büyük bir destek topladı. Boykota ilişkin paylaşımlar çoğalırken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, boykot çağrısı yapanlar hakkında soruşturma başlatılacağını duyurdu. Açıklamada şöyle denildi:
“İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, bir süredir geleneksel ve sosyal medya yayın organlarında halkın belirli bir kesiminin ekonomik etkinlikte bulunmasını engellemeye yönelik olarak bilinen boykot çağrılarına yönelik, bu söylemleri yayan şahıslara karşı Nefret ve Ayrımcılık (TCK md. 122/1-d) ve Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik (TCK md. 216) suçlarından re’sen soruşturma başlatılmıştır.”
Peki, 2 Nisan boykotunun ekonomiye etkisi ne olacaktır?
BBC Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, 2 Nisan boykotunun ekonomiye olası etkilerine dair değerlendirmelerde bulundu.
Bankalararası Kart Merkezi verilerine göre, Şubat ayında Türkiye’de yurt içi kart harcamaları toplam 1 trilyon 472 milyar TL olarak kaydedildi; bu rakam gün be gün 52 milyar lira harcamaya karşılık geliyor.
Küresel ödeme şirketi World Pay Global’a göre, Türkiye’de harcamaların yüzde 27’si nakit olarak gerçekleştiriliyor. Nakit rakamları da göz önünde bulundurulduğunda, ülke genelinde günlük alışveriş tutarı 65 milyar liraya çıkıyor.
Prof. Dr. Kozanoğlu, 2 Nisan boykotunun tüketicinin etkisini göstermesi açısından sembolik bir eylem olacağını belirtti. Fakat bu tür bir boykotun uzun vadede sürdürülebilir olmayacağına dikkat çekti. Yoksul insanların seçim yapma hakkının bulunmadığını vurgulayan Kozanoğlu, bu noktada belirli hedeflere odaklanmış boykotların daha etkili olabileceğini ifade etti.
Kozanoğlu ayrıca, boykot listesindeki beyaz yakalı ve orta sınıf çalışanların alışveriş yaptıkları yerlerin boykot konusunda daha fazla etki hissedeceğini ifade etti. Düşük maliyetlerinden ziyade, personel ve kira giderlerinin yüksek olduğu zincir markaların ciro kaybından daha fazla olumsuz etkilenebileceğini de belirtti.
Boykot çağrıları sırasında İsrail-Gazze durumundan örnekler gösterilebilir. Boykot edilen markalardan McDonald’s ve Starbucks, dünyanın birçok ülkesinde hisse kaybı yaşadı. McDonald’s hisseleri yüzde 4 değer kaybederken, Starbucks hisseleri ise yüzde 7 düştü.
Kozanoğlu, dünya genelinde bazı şirketlerin boykotlar sonrasında politikalarında değişiklik yapmak zorunda kaldıklarını aktardı.