Deniz Akkaya ve kızı arasında 2024 yılının 27 Mayıs gecesi yaşanan olaylar, dikkatleri üzerine çekti.
27 Mayıs gecesi Deniz Akkaya, Twitter (X) hesabından kızıyla ilgili yaptığı paylaşımlar ile sosyal medya gündemine oturdu. 16 yaşındaki kızının gizli sakladığı telefonunu ele geçirmesi üzerine, yurt dışı planları yaptığını ve önemli bilgilere ulaştığını belirten Akkaya, kızının buna tepki olarak kendisine fiziki saldırıda bulunduğunu ve 1.5 saat boyunca balkon kapısında beklettiğini duyurdu.
Olayın büyümesi üzerine polis ve sosyal hizmetlerin müdahale ettiği süreçte, Akkaya’nın kızı A.Ö.’nün devlet tarafından koruma altına alındığı bilgisi alındı. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda bakım altında olan A.Ö. hakkında, Deniz Akkaya’nın “burnu sürtsün diye kendim rızamla teslim ettim” açıklaması tepkilere neden oldu.
Deniz Akkaya, eski eşi Efe Önbilgin ve kızı hakkında yaptığı açıklamalarla dikkat çekti, dava ocak ayında görülmüştü.
Davanın 3. celsesi, mahkemenin olay günü çağrılan polis ve tanıkların bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesini talep etmesi üzerine ertelendi.
Davanın karar duruşması, İstanbul 1. Çocuk Mahkemesi’nde 24 Mart’ta gerçekleştirildi.
Deniz Akkaya’nın X hesabından yaptığı paylaşımda, mahkeme 16 yaşındaki kızına ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 2 yıl hapis cezası verdi. Fakat yaşının küçük olması dolayısıyla ceza 10 aya indirildi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildi. A.Ö’nün 3 yıl denetim altında tutulması şartıyla birlikte karar alındı.
Akkaya, mahkeme kararının ardından sadece son durumu paylaşmakla kalmadı, aynı zamanda hakime ve savcılara da teşekkür eden bir mesaj yayınladı.
Deniz Akkaya, “Herkes kendi kaderini kendi seçtiği yolda yaşayacaktır” dedi.
Akkaya, 15 yıllık mücadele sürecinde kendi çocuğunu büyütürken, gösterdiği tüm emeklere değinerek “Eğer kızıma bu cezayı aldırmamış olsaydım, olay farklı olurdu” şeklinde konuştu.
Kızının, koca bir mücadele sonucunda kazandığı haklar konusunda da kısıtlamalara karşı sesini yükselten Akkaya, bunun hedefe ulaşma yolunda kendisine zarar veren şiddet içerikli bir davranış olduğunu ifade etti.
Akkaya, “Adaletin önemini bu tür zamanlarda sorgulamak mümkün. Bu nedenle bu kararla birlikte artık herkes kendi seçimlerinin sonuçları ile yüzleşecektir” diye belirtti.
Yaşadığı sürecin ardından buna yanıt veren Akkaya, “Dünyanın en abes avukatlarla muhatap oldum ama yine de gereken mücadeleyi vermekten vazgeçmeyeceğim” ifadelerini kullandı.