Olay Gazetesi Yazarı Ahmet Emin Yılmaz, Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kalkınma Politikalara Başkanı Sedat Yalçın’ın tekstil sektörü ile ilgili değerlendirmelerini köşesinde ele aldı.
Yılmaz, yazısında şunları kaydetti:
Birçok kişi gibi çocukluğunun izlerini taşıyan Yılmaz, evlerin altında bulunan devere adı verilen atölyelerin, ipliklerin toplandığı yerler olduğunu hatırlattı. Bu ipliklerin, sonunda dokuma atölyelerinde kumaşa dönüştüğünü belirtti.
Geçmişe dönüp bakan Yılmaz, Bursa’da fabrika denilince herkesin aklına Merinos ve İpekiş isimlerinin geldiğini ifade etti. Atatürk’ün açılışını yaptığı iki fabrikanın, Bursa ekonomisine önemli katkılarda bulunduğuna dikkat çekti.
Yılmaz, son dönemde otomotiv sektörünün öne çıktığını söylese de, Bursa’nın sanayileşmesinin kurucusunun tekstil olduğunu vurguladı.
Ancak ne yazık ki, tekstil sektörü son zamanlarda ciddi sıkıntılarla karşı karşıya. Artan maliyetler ve ağırlaşan vergi yükü nedeniyle bazı firmaların üretimlerini yurt dışına kaydırdığını aktardı.
Bu konuyu daha yakından incelemek için Bursa siyaseti üzerine sohbet etmek üzere Anahtar Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kalkınma Politikalara Başkanı Sedat Yalçın’la görüştü.
Yalçın, sektördeki genel durumu özetleyerek şu bilgileri verdi:
“Türkiye ara malı, enerji, finansman ve işgücü kategorilerinde son 1 yılda yüzde 8.09 rekabet gücü kaybı yaşadı. İşgücü verimliliği ise 2015-2025 aralığında kötüleşerek rekabet gücümüzü aşağıya çekti.”
Yalçın, tekstil ve konfeksiyon sektörünün de benzer sorunlar yaşadığına dikkat çekti:
“Birçok sektör gibi tekstil ve konfeksiyon da rekabet edememe sorunları yaşıyor. Değerli TL ve girdi maliyetlerindeki aşırı yükselme nedeniyle sektör, Uzakdoğu ülkelerine göre yüzde 60 pahalı hale geldi.”
Sektördeki durumu daha da ayrıntılı bir şekilde ele alan Yalçın, toplam ihracatın yüzde 16’sını gerçekleştiren tekstil sektöründe 20 bin işletme ve yaklaşık 400 bin istihdamın zor bir dönemden geçtiğini dile getirdi.
Tablo şöyle görünmekte:
“Son 8 ayda 3 bin 300 firma kapandı, 2022 yılından bu yana istihdam yüzde 30 azaldı. Sektördeki firmalar enflasyon oranının 2 katı kredi faizi ödüyorlar. Bu nedenle iflas ve konkordato süreçleri yaşıyorlar.”
Yalçın, çözüm önerileri de sundu:
“Firmalara, politika faizinin yüzde 60 indirimli kaynak oluşturulmalı. Reeskont kredi faizleri devre sonu tahsil edilmeli. Banka masraf ve komisyonlarının yarısı alınmamalı. İhracat bedelleri için yüzde 15 desteklenmiş kurdan işlem yapılmalı.”
Ahmet Emin Yılmaz’ın yazısının tamamı için tıklayın…