Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 8500 yıllık geçmişiyle medeniyetlere ev sahipliği yapan Bursa’nın zengin yemek kültürünü gastronomi rotaları arasında öne çıkaracaklarını ifade etti.
Bu yıl ‘Rota Yeniden Oluşturuluyor’ temasıyla gerçekleştirilen 4. Bursa Uluslararası Gastronomi Festivali, Merinos Parkı’nda yerli ve yabancı binlerce misafiri bir araya getiriyor. Renkli etkinlikler, atölyeler ve yarışmalarla dolu festival, ziyaretçilere çeşitli lezzetleri tatma imanı sunuyor. Gastronomi Yazarı Zeynep Kakınç’ın moderatörlük yaptığı özel oturumda ise Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey konuştu.
“Yemekleri hikayeleriyle sunmalıyız”
Bursa’nın 8500 yıllık mirası ve Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapmış olmasının önemine değinen Başkan Mustafa Bozbey, Bursa’nın tarihi, tarımı ve sanayisi kadar gastronomisiyle de Türkiye’nin kalbi olduğunu vurguladı. Geleneksel tarifleri koruyarak, modern sunumlarla geleceğe taşımayı hedeflediklerini ifade eden Bozbey, “Her yemeğin bir hikayesi var. Bizler yemekleri hikayeleriyle birlikte sunmalıyız. Böylece geleceğe önemli bir miras bırakabiliriz. Bursa’yı gastronomi kenti yapma konusunda da önemli bir adım atıyoruz. Bursa’yı dünya gastronomi rotalarından biri yapmak istiyoruz” dedi.
“Gastronomiyle ilgili birçok rota hazırladık”
Bursa’nın zengin ürün çeşitliliğine dikkat çeken Başkan Bozbey, “Ekiplerimiz tarafından gastronomiyle ilgili birçok rota hazırlandı. Bu rotalar, coğrafi ürün sayımızın artmasıyla birlikte daha da artacaktır. Bursalılar, kentin değerlerini bilir ve sahip çıkarsa tanıtım daha kolay olur. Bunu Bursalılar yapmaya başladı” şeklinde konuştu.
“‘Bursa Lezzet Durağı’ unvanı verilecek”
Bu yıl üç önemli proje geliştirdiklerini dile getiren Başkan Bozbey, bunlardan birinin ‘Tescilden Tabağa Bursa Gastronomisi’ kitabı olduğunu söyledi. İkincisinin ise ‘Bursa Lezzet Durakları Projesi’ olduğunu belirten Bozbey, “Bursa’ya özgü ürünlerin aslına sadık kalarak üreten ve kullanan restoranlara bir unvan verilecek. Unvanı alan işletme, Bursa’nın ürünleriyle yapılan lezzetleri anlatacak, tarif edecek. Gelen misafirlerimiz Bursa’nın ürünleriyle yapılan sunumların tadına bakma imkanı bulacak. Hem reçeteler hazırlanıyor hem de rotalar belirleniyor. Festival bittikten sonra talepleri alacağız. Ardından ‘Bursa Lezzet Durağı’ unvanı vereceğiz” dedi.
“Çiftçiye ve kadın emeğine ayrı bir sayfa açıyoruz”
Başkan Bozbey, çiftçilere, kadın derneklerine ve kadın kooperatiflerine her zaman destek verdiklerini belirterek, eşi Seden Bozbey’in bu süreçte kadın dernekleri ve kooperatifleriyle aktif bir şekilde ilgilendiğini vurguladı. Kadın kooperatiflerinin ürünlerini, BESAŞ Satış Mağazalarında satmaya başladıklarını da hatırlatan Bozbey, “İleride kadın kooperatiflerinin reçeteyle hazırladığı ürünleri, ‘Bursa ürünleri’ olarak satmayı düşünüyoruz. Kadın emeğini ne kadar yükseltirsek o kadar değerli bir kent oluruz. Çiftçilere ve kadın emeğine ayrı bir sayfa açıyoruz. Ürettiklerinin değerlenmesini sağlamayı ve pazar paylarını artırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Bursa yemeklerinin yaşatılmasını istiyoruz”
Bursa’nın geleneksel tariflerini kayıt altına aldıklarını ve genç nesillere aktardıklarını belirten Bozbey, ‘Rota Yeniden Oluşturuluyor’ temasının geçmiş ile geleceği birleştiren bir ifade olduğunu ifade etti. “Bursa yemeklerinin, yeni yorumlarla günümüzde de yapılmasını ve yaşatılmasını istiyoruz” diyen Başkan Bozbey, “Bursa’nın sahip olduğu gastronomi potansiyelini uluslararası düzeyde görünür kılacağız. Gastronomi deneyimimizi kültürel mirasımızla harmanlamalıyız. Bursa’nın döner kebabı, cantığı, kestane şekeri, süt helvası ve daha birçok ürünü dünya sahnesinde hak ettiği yere ulaşabilir. Bunun için ürünlerimizi markalaştırmalıyız. Uluslararası iş birliklerini de geliştirmeliyiz. Bursa, gastronomi turizminden hak ettiği payı almalı” diye ekledi.
“Bursa mutfağının geleneksel tariflerini koruyoruz”
Bursa’nın Mutfak Mirası programına önem verdiklerini dile getiren Başkan Bozbey, sürdürülebilirlik konusunu da her alanda göz önünde bulundurduklarını belirtti. SEDES adında bir kuruluş oluşturduklarını anlatan Bozbey, “Gastronomide sürdürülebilirlik, kültürümüzü ve yerel üreticilerimizi geleceğe taşımak anlamına geliyor. Organik üretimi ve yerel tarımı destekliyor, çiftçilerimize sürdürülebilir tarım eğitimleri veriyoruz. Gastronomi vizyonumuzun önemli bir ayağı kültürel sürdürülebilirlik” ifadelerini kullandı.