Opr. Dr. Tüfekçi, taşların böbreklerde, idrar kanalında (üreter) veya mesanede oluşabileceğini belirterek, “İdrarın içerisindeki bazı maddelerin yoğunlaşması ve kristalleşmesi sonucu oluşan bu taşlar hem kadınlarda hem erkeklerde, çocukluk çağı dahil her yaş grubunda karşımıza çıkabilir.” dedi.
BELİRTİLERİ
Opr. Dr. Tüfekçi, üriner sistem taş hastalıklarının belirtilerini şöyle sıraladı: “Böğür ya da yan ağrısı (genellikle çok şiddetli, ‘kolik’ tarzında), idrarda yanma ya da idrara sık çıkma, idrarda kan görülmesi, kusma ve bulantı, idrar akışında tıkanıklık hissi.” dedi.
Opr. Dr. Tüfekçi, bazı küçük taşların hiç belirti vermeden kendiliğinden düşebileceğini, ancak büyük taşların tıkanıklık yaparak ciddi ağrılara ve böbrek fonksiyonlarının bozulmasına yol açabileceğini anlattı.
RİSK FAKTÖRLERİ
Opr. Dr. Tüfekçi, üriner sistem taş hastalıklarının risk faktörlerini yetersiz su tüketimi, aşırı tuzlu ve hayvansal protein ağırlıklı beslenme, ailede taş hastalığı öyküsü ve bazı metabolik hastalıklar olarak ifade etti.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Opr. Dr. Tüfekçi, “Günümüzde taş hastalığının tedavisi oldukça gelişmiştir. Taşın yeri, büyüklüğü ve hastanın durumu göz önüne alınarak çeşitli tedaviler uygulanır.” diyerek şu bilgileri paylaştı:
İlaç ve Bol Sıvı ile Takip: Özellikle 10 mm’den küçük ve izlem için uygun olan taşlar bazen ilaç ve bol sıvı desteğiyle kendiliğinden düşebilir. Burada önemli olan düzenli doktor takibi ve tavsiyesi ile sürecin yönetilmesi olup her an acil bir müdahale gerekebileceği akılda tutulmalıdır. ESWL (Taş Kırma Yöntemi): Vücut dışından ses dalgalarıyla taş hedeflenerek kırılır ve küçük parçalara ayrılır, parçaların idrarla kendiliğinden atılması beklenir.
Endoskopik Yöntemler (URS – RIRS): İdrar yolundan kamera ile girilerek (kapalı bir şekilde) taşa ulaşılır, taş lazerle kırılır ve büyük parçalar dışarı alınırken küçük kırıntıların idrar ile atılması sağlanır. Bu işlem esnasında kullanılan teknoloji çeşidine göre ameliyatın konforu ve başarısı değişkenlik gösterebilmektedir ki biz de hastanemizde bu ameliyatı uygularken lazer teknolojisinin en gelişmişlerinden olan thulium lazer cihazını kullanmaktayız. Perkütan cerrahiler: Genellikle 2 cm’den büyük, böbrek yerleşimli taşlarda bel bölgesinden yaklaşık 2 cm’lik küçük bir kesi yardımı ile (perkütan nefrolitotomi) böbreğe ulaşılarak taşlar temizlenir.
Açık Cerrahi: Günümüzde çok nadiren gerekli olur; diğer yöntemlerin uygun olmadığı özel durumlarda tercih edilir. Hastanemizde taş hastalığının tanı ve tedavisi ile ilgili her türlü modern yöntem başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Hastalarımız, şikayetlerine en uygun ve en güncel tedavi seçeneklerinden yararlanabilmektedir. Özellikle endoskopik cerrahilerde kullandığımız thulium lazer cihazı ile tam taşsızlık sağlama oranlarımız oldukça yüksek izlenmektedir.
KORUNMA YOLLARI
Opr. Dr. Tüfekçi, üriner sistem taş hastalığının Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sık görüldüğünü, aynı zamanda tedavisi olan bir sağlık sorunu olduğuna dikkat çekerek korunma yolları ile ilgili şunları söyledi: “Bol su içmek, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak ve düzenli kontrollerle taş oluşumunun önüne geçmek mümkündür. Bu tarz şikayetleri olan ya da ailesinde taş hastalığı öyküsü bulunan hastalarımızın, vakit kaybetmeden bir üroloji uzmanına muayene olmasını öneriyoruz.”
(İHA)