Ahmet Davutoğlu, Konak’ta partisinin İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programına katıldı. Burada gerçekleştirdiği konuşmada, İzmir’in hak ettiği önemi almadığını belirterek, başbakanlık döneminde şehre yönelik gerçekleştirdiği çalışmaları dile getirdi. Davutoğlu, “İzmir, bizim için Anadolu’nun Avrupa’ya açılan kapısıdır. Akdeniz’in merkezinde yer alan bu şehir, daima hak ettiği değeri almayı gerektiriyor. O günden bu yana İzmir’in hak ettiği yeri alması için tüm çabayı gösterdik” şeklinde ifade etti.
Ekonomik krize ve yoksulluğa dikkat çeken Davutoğlu, önemli mesajlar verdi:
“Gelecek Partisi olarak bu ramazan döneminde bir karar aldık. Halkımızın göremediği lüks salonlarda, hiç tadamayacakları yemeklerle iftar yapmayacak; halkla birlikte sokakta buluşarak iftar edeceğiz. Türkiye, bu ramazanı zor geçirmekte. Anadolu’yu adım adım geziyor ve her yerde karşımıza çıkan manzara tam bir sefalet. Ankara’da Altındağ’da bir iftar için gittiğimizde, 500 metrelik mesafede esnafı ziyaret ederken yanımıza 4-5 hanımefendi geldi. Hallerinden iftar sofrası kurmak istediklerini anladım. Kulağıma eğilerek, ‘Başbakanım, evime götürecek pide bile yok. Torunumla fırından geliyoruz’ dedi ve yardım talep etti. Bizim insanımız zor durumdaysa sokakta yardım istemekten çekinir, ama mevcut koşullarda küçük bir zümre büyük bir lüks içinde yaşarken, geniş kitleler evde iftar yapacak pideyi bulmakta zorluk çekiyor.”
“BİR KESİM BİR İFTARDA BU PARAYI HARCIYOR”
TÜİK verilerine göre, dört kişilik bir ailenin sahur ve iftar masraflarının asgari geçim ücretinden yüksek olduğunu belirten Davutoğlu, “Hesap yapalım. Türkiye’de TÜİK’in verilerine göre dört kişilik bir ailenin bir aylık gıda masrafı 23 bin 500 lira. Yani, bir aile iftar ve sahur yaptığında 23 bin 500 lirayı harcıyor. İstanbul’da lüks bir otelde bir iftar menüsünün fiyatı kişi başı 6 bin lira. Dört kişilik bir aile, bir lüks otelde iftara gittiğinde 24 bin lira harcıyor. Bu nasıl bir adalet? Bir kesim bir iftarda bu parayı harcıyor, diğerleri ise aylık harcamalarını gerçekleştiremiyor. Bu bir adalet değil” dedi.
“BU SENE BÜTÇEDEN FAİZE GİDEN 1 TRİYON 950 MİLYAR LİRA”
Ekonomik sıkıntılardan kurtulmak için kamu israfının önlenmesi ve faiz politikasından vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Bu zorlukları aşmanın tek yolu memleketi israftan, yolsuzluktan ve faizden temizlemektir. Kur Korumalı Mevduat ile yapılan düzenlemeler, tüm kaynakları faize yönlendirdi. Bu sene bütçeden faize ayrılan miktar 1 triyon 950 milyar lira, ancak fakirin cebine giren bir şey yok. Esnafımız vergi denetimleriyle zor durumda ancak rant sınıfına bu vergi uygulanmıyor. İnşallah, memleketimizin refah, adalet ve huzur içinde bir ramazan geçirmesi yakın.”