Kadın cinayetleri bitmiyor: 2025’in ilk iki ayında 49 kadın erkekler tarafından öldürüldü.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verilerine göre, yeni yılın ilk ayında 33 kadın cinayeti işlenirken, 32 kadın da şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi. Ocak ayında hayatını kaybeden 33 kadından 8’i, boşanma, barışmayı reddetme veya evlenmeyi istememe gibi nedenlerle öldürüldü.
Şubat ayında ise erkekler 16 kadını katletti. 21 kadının ölümü ise şüpheli olarak kaydedildi.
Kadın cinayetlerini önlemek adına alınan önlemler yetersiz kalırken, ceza artırımı ile iyi hal indirimlerinin verilmemesi yönündeki çağrılara kulak tıkanmaya devam ediyor. 2024 yılı, en çok kadın cinayetinin yaşandığı yıl olarak kayıtlara geçti.
Geçen yıl, toplam 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölüm meydana geldi.
Kadın cinayetlerinin romantize edilmesi: “Aşk cinayeti” ve “Çılgın aşık” terimleri kullanılıyor!
Kadın cinayetlerinin kamuoyuna yansıtılması açısından medyanın büyük bir rolü bulunuyor. Ancak yıllarca, hem basında hem de televizyon yapımlarında kadınlara yönelik şiddet, romantik bir şekilde ele alındı. Bir kadının öldürülmesi, ‘aşk’ kavramı altında sunulurken, katil erkekler ‘çılgın aşık’ olarak tasvir edildi. Bu söylemler, kadınları ne bir “3. sayfa haberi” ne de ‘aşk’ kurbanı olarak görmemize izin vermiyor. Kadınlar, “Ceza almam” diyen erkeklerin ve cinayetleri görmezden gelen sistemin kurbanları haline geliyor.
Bir yargıcın skandal kararı
1985 yılında, bir kadın evli olduğu erkek tarafından şiddet gördüğü için boşanma davası açtı. Ancak mahkeme başkanı Mustafa Durmuş, kadının talebini kabul etmedi. Reddetme gerekçesinde yer alan ifadeler ise dikkat çekiciydi. Hakim, kadının hamile olduğunu belirterek, bölgenin örf ve adetlerini dikkate alarak “Karının sırtını sopasız, karnını sıpasız bırakmamak gerekir” dedi.
Kadınların kıyafetleriyle ilgilendiler
Kadın cinayetlerinin sebeplerinden biri de toplumda tanınmış kişilerin dile getirdiği düşüncelerdir. Hükümet başta olmak üzere tüm siyasi figürlerin, kadın cinayetlerine karşı daha güçlü bir ses çıkarması durumunda, binlerce kadın bugün aramızda olabilirdi. Mahkemelerde katillerin cinayetlerini savunmasına karşı, siyasi söylemlerle cinayetler aklanmaktadır. Bazı sözler, “Kadının o saatte orada ne işi varmış?” ya da “Su testisi su yolunda kırılır” gibi ifadelerle cinayetler meşrulaştırılmıştır.
Bülent Arınç’ın skandal sözleri
2014 yılında, dönemin AKP sözcüsü Bülent Arınç, kadın cinayetlerini kınamak yerine, “iffetli kadın” vurgusu yaparak büyük bir tepkiyle karşılaşmıştı. Katıldığı bir etkinlikte, “Kadınsa o da iffetli olacak. Herkesin içinde kahkahalar atmayacak, hareketlerinde cazibedar olmayacak” demişti.
Bu skandal sözlere karşılık kadınlar, pek çok şehirde protesto gösterileri düzenleyerek meydanlarda kahkaha atarak Arınç’a yanıt verdiler.
Hülya Atçı Nergis’in tartışmalı ifadeleri
2021 yılında, döneminin AKP Kayseri Milletvekili Hülya Atçı Nergis, “O kadınları öldüren şahısları da yetiştiren kadınlar. Hiç mi kadınların payı yok bu şiddette?” ifadesiyle kadına yönelik şiddeti tartışılacak şekilde ele almıştı. Nergis, “Bu konuda sürekli erkekleri suçlayan bir dil de yanlış. Feminist söylemlerin bu kadar benimsenmesi beni rahatsız ediyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Özlem Zengin’in dikkat çeken ifadeleri
2021 yılında, Meclis’te gündeme gelen cezaevlerinde yapılan çıplak arama iddiaları ile ilgili dönemin AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, kadınların maruz kaldığı durumu eleştiren sözler sarf etti. Zengin, “Bir kadını çıplak arayacaksın, dakikasında bundan rahatsızlığını beyan eder, bir sene beklemez. Onurlu kadın, ahlaklı kadın bir sene beklemez.” dedi. Bu ifadeleri, toplumsal cinsiyet eşitliği noktasında büyük tepki topladı.
Latif Aydemir’in tartışmalı açıklamaları
2024 yılında, AKP Bayraklı Meclis Üyesi Latif Aydemir’in kadın cinayetleriyle ilgili yaptığı açıklamalar yankı bulmuştu. “Hanımlarımızı kadınlarımızı tenzih ediyorum ama bir kısmı bayanlar olmak üzere erkeklerin de çoğunda öldüren kadar ölenler de suçludur.” şeklindeki sözleri, toplumsal tepkilere yol açtı. Gelin tepkiler üzerine, Aydemir, AKP’den istifa ettiğini duyurdu.
Mehmet Şimşek’in kadınlarla ilgili çıkışı
2009 yılında Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, işsizlik oranları ile ilgili olarak, ‘İşsizlik oranı niye artıyor? Çünkü kriz dönemlerinde daha çok iş aranıyor. Özellikle kadınlar arasında kriz dönemlerinde işgücüne katılım oranı daha artıyor’ demişti. Bu sözleri, kadınlar arasında büyük bir tepki yarattı.
Nureddin Yıldız’ın kadınlarla ilgili ifadeleri
2014 yılında Sosyal Doku Vakfı’nın kurucusu Nureddin Yıldız, çalışan kadınlarla ilgili büyük tepki çeken ifadelerde bulundu. Yıldız, “Her çalışan kadın, gözü doymamış erkek demektir. Çalışan kadın, evlenmeyi erteleyerek erkeklerin evlilik sürecini baltalıyor ya da evli olduğu halde çalıştığı için yorgunluğu nedeniyle erkeği ile ilişkisinde kadınlığı arızalıdır” şeklinde sözler sarfetti.
Ömer Tuğrul İnançer’in kadınlarla ilgili açıklamaları
2013 yılında TRT’de yayınlanan iftar programında avukat Ömer Tuğrul İnançer, hamile kadınlarla ilgili tartışma yaratan sözler sarf etti. İnançer, “Hamile kadınların sokakta gezmesi doğru değil. Çalışan kadın, ben kocama muhtaç değilim deyip yuvasını dağıtıyor.” demişti. Tepki çeken bu sözler üzerine Diyanet İşleri Başkanlığı, “Dinimizde kadına tecrit yoktur” açıklamasında bulundu.