Karesi ilçesinde 28 Kasım’da Şamlı mevkisinde ormanda mantar toplamaya giden Batuhan Badak, halasının oğlu Erdoğan Demirparmak ile birlikte buldukları ‘köygöçüren’ mantarlarından birini çiğ olarak yedi.
İkili, akşam saatlerinde mangalda pişirerek yedikleri mantarların ardından, ertesi gün karın ağrısı ve bulantı şikayetleri yaşamaya başladılar. Batuhan’ın babası Kenan Badak, çocuğu Balıkesir Şehir Hastanesi’ne götürdü. Burada bir süre tedavi gören Batuhan ve Erdoğan, iddiaya göre olumsuz bir durumları olmadığı gerekçesiyle taburcu edildi. Ancak şikayetlerinin devam etmesi üzerine tekrar hastaneye götürülen iki kuzen, bu defa yoğun bakım servisine alındı. Batuhan Badak, Burhan Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edildi. Burada yapılan tetkiklerde karaciğeri iflas eden Badak’a, babası Kenan Badak’tan karaciğerinin yüzde 68’i 6 saatlik bir operasyon ile nakledildi. Başarılı bir operasyon geçiren Batuhan, babasının karaciğeri ile hayata tutundu.
Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, Batuhan’ın ve babasının operasyonlarının başarılı geçtiğini belirtti. Kaya, “Hastamız olaydan önce son derece sağlıklı bir gençti. Doğadan toplanan bir mantarı yedikten 24 saat sonra bulantı ve kusma şikayetiyle başka bir hastaneye başvurmuş. Oradan da durumunun kötüye gitmesi üzerine hastanemize yönlendirilmiş. Geldikten kısa bir süre sonra hastanın karaciğer fonksiyonları iyice bozuldu ve şuuru kayboldu. Hastaya acil bir şekilde karaciğer nakli yapmak zorunda kaldık. Böyle bir durumda verici bulmak gerekiyordu ve hastanın babası da gönüllü oldu. Babasının karaciğerinin büyük bir kısmını alıp genç hastamıza naklettik. Hastanın durumu şu an gayet iyi” dedi.
Prof. Dr. Ekrem Kaya, Batuhan Badak’ın durumunun iyiye gitmesinin sevindirici olduğunu, ancak bu tür zehirlenme olaylarıyla karşılaşmamak için dikkatli olunması gerektiğini vurguladı:
“Lütfen doğadan toplanan mantarları yemeyiniz. Zehirli mantarlarla zehirsiz mantarların ayırımı kolay değildir ve birbirleriyle karışabilirler. Bu nedenle bunları tüketmeyiniz. Kültür mantarları ise rahatlıkla yenilebilir. Doğadan toplanan mantarlar semt pazarlarına kadar gelmektedir ve halkımız tarafından satın alınıp tüketilmektedir. Bu çok büyük bir risktir. Belediye zabıta ekiplerini ve diğer ilgili kuruluşları da konuya ilişkin göreve davet ediyorum. Mantarların bu şekilde satılmasına izin verilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Her sene bu mevsimde zehirlenme vakalarıyla karşılaşıyoruz. Tabii ki her yiyen zehirlenmiyor, ancak bunun sonucunda ölüm riski vardır. İnsan, mantar yemek için bu riske girmemelidir. Renklerinin güzel olması sanırım insanların iştahını kabartıyor. Bu nedenle bu tip durumlara dikkat edilmesi gerekmektedir.”
Oğlunun yaşadıkları hakkında bilgi veren Kenan Badak, “Oğlum köyde halasının oğluyla mantar toplamış ve yemiş. 24 saat sonra da zehirlendi. Hastaneye götürdük ve birkaç saat sonra ‘herhangi bir şeyi yok’ diyerek geri gönderdiler. Ertesi gün tekrar hastaneye götürdük ve yoğun bakıma aldılar. Sonra da Bursa Uludağ Üniversitesi’ne sevk ettiler. Sağ olsun, burada hocalarımız yardımcı oldular ve karaciğer nakli gerçekleşti. Karaciğerimin yüzde 68’ini oğluma verdim” ifadelerini kullandı.



