Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Altuğ Tuncel, böbrek üstü bezi tümörlerinin cerrahi tedavisinde, bezin tamamı alınmadan yalnızca tümörün çıkarılmasına olanak tanıyan parsiyel adrenalektomi yöntemi hakkında bilgilendirici bir açıklama yaptı. Tuncel, bu yöntemin önemli avantajlar sunduğunu belirterek, “Minimal invaziv tekniklerle uygulanan bu operasyon, hastaların böbrek üstü bezi fonksiyonlarını koruma açısından önemli avantajlar sağlıyor.” dedi.
“BU BEZLERDE GELİŞEN İYİ HUYLU YA DA KÖTÜ HUYLU KİTLELER HAYATİ HORMONLARI ETKİLİYOR”
Böbrek üstü bezlerinin hayati hormonların üretiminde kritik rol oynadığını ifade eden Tuncel, “Bu bezlerde gelişen iyi huylu ya da kötü huylu kitleler, hormonların dengesiz salgılanmasına yol açarak yüksek tansiyon, kilo artışı, ciltte değişiklikler ve su-tuz dengesinde bozulma gibi çeşitli klinik bulgulara neden olabilmektedir.” şeklinde konuştu.
“YALNIZCA TÜMÖRLÜ DOKUNUN ÇIKARILMASI YETERLİ OLABİLİR”
Prof. Dr. Tuncel, böbrek üstü bezi kitlelerinde tedavi yöntemlerinin genellikle kapalı cerrahi olarak belirlendiğini söyledi. Bu tekniklerin, kan kaybını azaltması ve hastanede kalış sürelerini kısaltması gibi nedenlerle öne çıktığını vurgulayan Tuncel, “Bazı hastalarda ise böbrek üstü bezinin tamamının alınmasına gerek kalmadan, yalnızca tümörlü dokunun çıkarılması yeterli olabiliyor. Bu durumlarda tercih edilen parsiyel adrenalektomi tekniğiyle, bezin çalışır durumda kalan kısmı korunabiliyor. Böylece hastanın yaşam boyu steroid tedavisine ihtiyaç duyma riski de azalıyor.” ifadelerini kullandı.
Tuncel, 2021 yılında gerçekleştirilen bir cerrahi uygulamada, parsiyel adrenalektomi sırasında floresan kızılötesi görüntüleme teknolojisini kullandıklarını dile getirdi. Bu teknoloji sayesinde, tümör ile sağlam böbrek üstü bezi dokusu arasındaki sınırın daha net bir şekilde belirlendiğini belirten Tuncel, böylece yalnızca sorunlu bölgeye müdahale edilmesinin mümkün hale geldiğine dikkat çekti.
(İHA)
