Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Nuriye Taşdelen Fışgın, yaz aylarında artış gösteren bağırsak enfeksiyonlarıyla ilgili önemli bilgiler paylaştı.
BELİRTİLER NELERDİR?
Prof. Dr. Fışgın, bağırsak enfeksiyonlarının belirtilerini açıklayarak, “Bağırsak enfeksiyonları, gastrointestinal sistemin mide, ince bağırsaklar ve kalın bağırsak gibi bölümlerinde virüs, bakteri ve parazitlerin yol açtığı enfeksiyonlardır. Bu enfeksiyonlarda görülen belirtiler, mikrobun niteliğine bağlı olarak farklılık gösterebilir. En yaygın şikayetler arasında bulantı, kusma, ishal ve karın ağrısı yer alır. Ayrıca ateş, karın şişkinliği ve gaz gibi semptomlar da görülebilir. Sıvı ve elektrolit kaybı sonucu kramplar, halsizlik, idrar çıkışında azalma ve kalp ritim bozuklukları da ortaya çıkabilir” ifadelerini kullandı.
EN SIK GÖRÜLEN ENFEKSİYONLAR
Prof. Dr. Fışgın, en sık karşılaşılan bağırsak enfeksiyonları konusunda şu bilgileri aktardı: “Gıdalar ve su ile alınan mikroorganizmalar genellikle kusma ve ishal ile ortaya çıkan enfeksiyonlardır. Bakterilerin gıda içerisinde oluşturduğu toksinlerin alınması ile birkaç saat içinde ortaya çıkan kusmalar veya doğrudan gıda ve su ile alınan mikroplar nedeniyle gelişen ishaller öne çıkan durumlardır. Bağırsak enfeksiyonlarına yol açan birçok mikroorganizma bulunmaktadır; bunlar arasında virüsler (Rotavirus, Norovirus gibi), bakteriler (Salmonella, Shigella, E.coli gibi) ve parazitler (Entamoeba histolytica-Amipli dizanteri, Giardia gibi) sayılabilir. Virüsler, özellikle çocuklar arasında ishal etkeni olarak göze çarpar.”
“UYGUN ŞEKİLDE YIKANMAMIŞ MEYVE VE SEBZELERDEN BULAŞ OLABİLİR”
Prof. Dr. Fışgın, bağırsak enfeksiyonlarının çoğunlukla uygun koşullarda muhafaza edilmeyen gıdalarla bulaştığını belirterek, “Yaz aylarında havaların sıcak olması sebebiyle gıdaların saklanmasında sorunlar yaşanmakta ve bu yiyeceklerde çok hızlı bir şekilde mikroorganizma üremektedir. Dondurma, kaymak, mayonez, yaş pasta, kremalı yiyecekler, sık sık ısıtılan pirinç, yumurta ve et ürünleri bu gıdalar arasında yer almaktadır. Ayrıca uygun şartlarda yıkanmamış meyve ve sebzeler de bulaş kaynağı olabilmektedir. Yiyeceklere kirli ellerle dokunmak, eldeki mikropların gıdalara geçmesine sebep olmaktadır. Su ve içeceklerde kullanılan buz parçaları da bazı mikroorganizmalarla kontamine olabilir ve enfeksiyona yol açabilir.” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLAR VE YAŞLILAR RİSK ALTINDA”
Bağırsak enfeksiyonlarının hangi yaş gruplarında daha ciddi seyrettiğini vurgulayan Prof. Dr. Fışgın, “Çocuklar ve yaşlılar, sıvı ve elektrolit kaybına bağlı olarak sorunlar yaşayabilir. Özellikle yaşlı hastalarda böbrek yetmezliği, kalpte ritim bozuklukları ve ağrılı kas krampları meydana gelebilir. Ayrıca, kanser tedavisi gören hastaların immün sistemleri zayıf olduğu için ishal yapan mikroorganizmalar kan dolaşımına karışarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Küçük çocuklarda, yaşlılarda ve kanser hastalarında yaşanan ishallerin ölümcül olabileceği unutulmamalıdır” açıklamasında bulundu.
“NADİREN KANAMA GÖRÜLEBİLİR”
Bu tür enfeksiyonların nadiren de olsa kalıcı bağırsak hasarına yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Fışgın, “İshaller genellikle akut enfeksiyonlardır. İki haftadan uzun süren ishali olan bireylerde paraziter hastalıklar, farklı sistemik enfeksiyonlar veya ülseratif kolit gibi bağırsak hastalıkları düşünülmelidir. Akut ishallerde bağırsaklarda kanama, bağırsak hareketlerinin durması ve bağırsak delinmesi nadir de olsa meydana gelebilmektedir.” diyerek uyarıda bulundu.
EVDE YAPILABİLECEK İLK MÜDAHALELER NELERDİR?
Hastaların evde uygulayabileceği ilk müdahaleler hakkında bilgi veren Prof. Dr. Fışgın, “Akut ishalde dikkat edilmesi gereken iki önemli nokta vardır: sıvı kaybı ve elektrolit kaybı, yani sodyum, potasyum ve klor kaybıdır. Bu kayıpların tekrar yerine konması büyük önem arzetmektedir. Eğer hastanın ağızdan alım yapması engellenmemiş ve kusması yoksa; bol su, tuzlu ayran (fakat hastanın başka sağlık sorunları varsa hekim kontrolünde alınmalıdır), muz, haşlanmış patates ve yoğurt çorbası gibi gıdalarla kayıplar telafi edilebilir. Ancak eğer hastanın ağızdan alımı sınırlıysa veya bulantı-kusma varsa mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. İshalin artmasına sebep olabilecek yüksek lifli gıdalardan kaçınılmalıdır. Hekim önerisi olmadıkça antibiyotik kullanılmamalıdır. Antibiyotiklerin de ishal yapabileceği akıldan çıkartılmamalıdır” şeklinde konuştu.
AÇIK GIDALARIN TÜKETİMİNE DİKKAT!
Yaz mevsiminde bağırsak enfeksiyonlarından korunmak için bazı önerilerde bulunan Prof. Dr. Fışgın, “Öncelikle enfeksiyonlardan korunmak için el yıkamanın önemi büyüktür. Yaz aylarında gıdaların hızla bozulma olasılığı nedeniyle açık gıda tüketiminde titiz olunmalıdır. Dondurma, mayonez, yaş pasta, kremalı yiyecekler gibi kolay bozulan gıdaları tüketirken dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu gıdaların mutlaka buzdolabında muhafaza edilmesi sağlanmalı ve tüketim tarihi göz önünde bulundurulmalıdır. Gıdaların buzdolabında saklanması, son kullanma tarihine dikkat edilmesi ve meyve-sebzelerin iyi bir şekilde yıkanması önem taşımaktadır. Kaymak, yaş pasta gibi gıdalar buzdolabında saklansa bile 1-2 gün içerisinde tüketilmelidir.” dedi.
(DHA)