Ödüllü yazar Yavuz Ekinci, Koza Buluşmaları’nın konuğu olarak katıldı. Yeni kitabı “Aziz” ile okurlarıyla bir araya gelen Ekinci, korku ve umut kavramlarını değerlendirerek sanatın ölümsüzlükle ilişkisini derinlemesine ele aldı.
Nilüfer Belediyesi tarafından düzenlenen “Koza Buluşmaları”nın bu ayki programında Yavuz Ekinci konuk oldu. Hakan Akdoğan moderatörlüğünde, Koza Kütüphane’de, “Hafızanın Kırılganlığı, Sanatın Dayanıklılığı” teması altında gerçekleştirilen söyleşide Ekinci, son romanı “Aziz”in hikayesini, edebiyata olan perspektifini ve sanatın ölümsüzlük ile bağlantısını paylaştı.
Yavuz Ekinci, onuncu kitabı “Aziz”in hikayesini şöyle aktardı: “Aziz Mirzade, üç nesil boyunca koleksiyonculuk yapan bir aileden geliyor. Aziz’in amacı, daha henüz parlamamış bir sanatçıyı keşfedip onun hamisi ve komisyoncusu olmaktır. Bu bağlamda, 16 yaşındaki Timur’u keşfediyor ve kısa bir süre içinde dünya çapında bir sanatçı haline geliyor. 27 yaşına geldiğinde ise büyük bir sergi açıyor ve bu sergi sırasında intihar ediyor. Sonrasında Timur’un insan sırtında dövme olarak yaptığı üç yeni eserinin olduğu ortaya çıkıyor. Romanda, Aziz’in bu eserlerin peşine düşmesini anlatıyorum.”
Ekinci, “Oldum olası farklı hayatlar yaşamak istedim” diyerek, bunun bir hikayeyi okuyarak, izleyerek veya yazarak mümkün olduğunu dile getirdi. Bir hikayeyi kaleme alarak onu en üst düzeye çıkartabileceğini belirten Ekinci, yazıyla kurduğu bağın da bu motivasyondan kaynaklandığını ifade etti. Her yazdığı metinde yeni bir hayat deneyimlediğini dile getiren Ekinci, “Her yazdığımız metin hem biziz hem biz değiliz. Edebiyat; başkasının hikayesini kendi hikayenizmiş gibi anlatmak ve kendi hikayenizi de başkasının hikayesiymiş gibi anlatma sanatıdır. Her yazdığım metne kendimden bir şeyler katarım” diye konuştu.
“KORKU VE UMUT ARASINDA SIKIŞIYORUZ”
İnsanın tüm eylemlerinin umut ve korku arasında sıkışmışlık tarafından belirlendiğini vurgulayan Ekinci, “İnsanoğlu ölümlü olduğunu biliyor. En büyük umudu ise ölümsüz olmaktır. En büyük korkusu da unutulmaktır. Bu unutulma korkusu ve ölümsüz olma arzusu arasında sıkışmış her insan arayışa girer. Kimi bunu bir eser üreterek yapar, kimisi de sanat eseri koleksiyonlarını biriktirerek var olma tutkusunu yaşar” ifadelerini kullandı.
Söyleşinin sonunda katılımcıların yönelttiği soruları yanıtlayan Yavuz Ekinci, kitaplarını da imzalayarak etkinliği tamamladı.