22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz’ın cesedi valizde bulundu!
İstanbul’da Işık Üniversitesi Hemşirelik Bölümü son sınıf öğrencisi Ayşe Tokyaz, sosyal medyadan tanışmış olduğu eski polis memuru C.K. (38) ile bir süreliğine ilişki yaşadı. Ayşe Tokyaz’ın, C.K.’nın ihraç olduğu süre zarfında yaş farkını gerekçe göstererek evlenmek istemediği ileri sürüldü. İddialara göre, C.K., evlilik için Ayşe ve ailesini ikna etmeye çalıştı. C.K., son görüşme talebiyle Tokyaz’ı evine çağırdığı, genç kadının burada alıkonulduğu iddialar arasında yer aldı.
Ayşe’nin cesedini evden iki kişi çıkarmış!
13 Temmuz’da yol kenarında bir valiz içerisinde Ayşe’nin cesedi, kıyafetleri çıkarılmış halde bulundu. Yapılan polis çalışmaları sonrası, Ayşe’nin evde öldürülüp valize konulduğu, C.K. ve başka bir kişinin valizi evden çıkardığı belirlendi. Cesedin bulunduğu araçla Eyüpsultan’a gelen C.K., valizi bir yol kenarına bıraktı. O sırada aracın yanına gelen arkadaşı, durumu polise bildirdi; C.K. gözaltına alındı.
Kan lekeleri görünmesin diye evi kırmızıya boyamış!
C.K.’nın cinayeti işledikten sonra, kan lekelerinin görünmesini engellemek için evi gece kırmızıya boyadığı iddada ediliyor. Cesedi valizle yol kenarına bıraktıktan sonra, motosikletli bir kişi aracılığıyla evin anahtarını temizlikçiye gönderdiği ve içerideki kan lekelerini temizletmeye çalıştığı belirlendi. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında, C.K. ile birlikte toplamda altı kişinin gözaltına alındığı bildirildi.
Ayşe’nin ikiz kardeşinden açıklamalar!
Ayşe’nin ikiz kardeşi Esra Tokyaz, yaşanan süreci şöyle ana hatlarıyla aktardı: ‘Benim kız kardeşimi kaçırdı. Zorla yanında tutuyordu. Ben kardeşimin yanına gittim, Küçükçekmece’deki eve. Kardeşimin yüzü gözü mosmordu. Sonra onun yanına girdim, eve geçtim. Ayşe benimle birlikte gel, gidelim. Seni tehdit mi ediyor, dedim. O da ‘Evet beni tehdit ediyor, siz gidin. Hepinizi korumak için ben buradayım’ dedi. Benim yanımda ‘Ayşe istiyorsan gidebilirsin’ diyordu ama yanında bilgisayar klavyesi ile Ayşe’ye tehdit ediyormuş. Bir gün sonra beni evden kovdu. Eşyalarımı attı. Ben de ya kardeşimle burada kalırım ya da kardeşimi alırım giderim dedim. O da bana ‘Hayır. Sen gideceksin kardeşin burada kalacak’ dedi. Sonra ben de kapının önünde durdum biraz, yurda gittim. Ayşe bana, ‘Ben iyiyim. Benim hiçbir şeyim yok. Bu her zaman olan şeyler. Biz hep tartışıyoruz’ dedi. Ben de tamam dedim, yurda döndüm. Ayşe’yi arıyorum, Ayşe açmıyor çünkü telefonunu kırmış, atmış. Kendisinin telefonuyla iletişime girdim. Ayşe’yle görüntülü konuştuk. Ayşe uyuyordu zaten, uyandırdı. Sonra aradan bir gün geçti. Ben sürekli arıyorum, açmıyorlar. İletişim kurmaya çalışıyorum. Kim olduğunu bilmiyoruz. Eski polis amiri. Ve arkasının çok kuvvetli olduğunu biliyorum’ diye konuştu.
Esra Tokyaz, ‘Daha önce Ayşe’nin, benim ailemin bütün sicilini, bizim bütün sicilimizi öğrenmiş. Eve gittim, C.K. kapıyı tutuyordu. Dedim ki Ayşe nerede? O da bana dedi ki, ‘Ayşe yok. Ben onu Mall Of İstanbul AVM’ye bıraktım’ dedi. Yalan söyleme Ayşe içeride mi dedim. Dedi ki, ‘İçeride değil, git buradan.’ Sonra bana bağırmaya başladı. Ben kapının önünde Ayşe’nin ayakkabılarını gördüm. Dedim ki, Ayşe gittiyse ayakkabıları nasıl burada. Sonra bana dedi ki, ‘Ayakkabılarını unutmuştur.’ Cuma gecesi Halkalı Karakolu’na gittim. Benim ifademi aldılar. Saat 08.00’de ben karakoldan çıktım’ şeklinde yaşadıklarını aktardı.
Daha önce kardeşinin kolunda morluklar gördüğünü belirten Esra Tokyaz şunları söyledi:
“Bana şakalaşırken oldu dedi. İnanmıyordum. Biz Ayşe’yle çarşamba günü buluştuk. Ayşe büyük bir gözlük takmıştı. Ben de dedim ki niye gözlükleri indirmiyorsun? İndirdi, yine gözlerindeki morlukları gördüm. Gözünün o beyaz yerleri kırmızıydı. Ayşe’nin yanında bir adam vardı. Kabine geçirdim Ayşe’yi. Dedim ki, gel hala geç değil. Ben alacağım seni. Seni tehdit ediyorsa, bizi tehdit ediyorsa hiçbir şeyden korkma. Kimseye bir şey söylemeden bu kapıdan çıkar evimize döneriz dedim. Kimseye bir şey söyleme. Ben seni korurum dedim. O da bana dedi ki ‘Senin bilmediğin şeyler var. Sen git şimdi.’ Ben orada yalvardım. Gelmedi benimle’ diye sözlerini tamamladı. Esra Tokyaz, bu deneyimlerin ardından Küçükçekmece Emniyet Müdürlüğü ve Gayrette Asayiş Şube Müdürlüğü’ne giderek şikayette bulundu. Cenazenin Hatay Reyhanlı Aile Mezarlığı’na defnedildiği öğrenildi.