19 Mayıs’ın 106. yıl dönümünde, üniversite öğrencileri tutuklu arkadaşlarına destek olmak için yürüyüş düzenledi.
Ekrem İmamoğlu’nun diplomalarının iptal edilmesi ve sonrasında gözaltına alınmasını protesto eden öğrenciler, bu eylemleriyle arkadaşlarının tutuklanmasına ve ülkedeki hukuksuzluklara dikkat çekti. Bugün İTÜ Taşkışla binasından Maçka Demokrasi Parkı’na doğru bir yürüyüş gerçekleştirdiler.
Yürüyüş sırasında, İmamoğlu’nu savunan ve tutuklu bulunan arkadaşlarının serbest bırakılmasını talep eden öğrenciler, burada bir basın açıklaması yaptı.

“SIRA ARKADAŞLARIMIZ İÇİN BURADAYIZ”
“Demokratik Bir Üniversite, Demokratik Bir Türkiye İçin Dayanışma” başlıklı açıklamada, şu ifadeler öne çıktı:
“19 Mart’tan beri hukuksuz bir şekilde tutuklanan arkadaşlarımızın serbest bırakılması için buradayız. Bu dayanışma buluşması, baskılara boyun eğmeden, korkunun ve suskunluğun zincirlerini kırmak için yürüttüğümüz mücadelenin bir kez daha haykırıldığı bir alan. Korku duvarlarını aşarak, yeni bir geleceğe olan inancımızı pekiştirmek amacıyla bir aradayız.”

“ARKADAŞLARIMIZ SERBEST KALINCAYA KADAR”
Öğrenciler, protestolar sırasında devrilen barikatları hatırlatarak, bunun sadece fiziksel bir engel olmadığını, korku ve baskının simgesel bir duvarının yıkılışı olduğunu vurguladılar. O tarihten bu yana devam eden direnişin kararlılıkla sürdüğünü belirttiler.
Açıklamanın devamında ise şu ifadelere yer verildi:
“Tüm sıra arkadaşlarımız serbest kalana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Üniversitelerde kayyum rektörlüklerinin getirdiği antidemokratik uygulamalar, öğrenci temsiliyetinin önünde engel teşkil eden yeni barikatlardır. Bu barikatları, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi’nde fiili Öğrenci Temsil Kurulu (ÖTK) seçimleriyle yıkmaya kararlıyız.”
İstanbul Teknik Üniversitesi ÖTK’sını seçti, Yıldız Teknik Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi de seçimlerini gerçekleştirmektedir. Bu temsilcilikler üniversiteler tarafından hemen tanınmalıdır. Demokratik öğrenci temsiliyeti, demokratik üniversitelerin ayrılmaz bir parçasıdır.

“GENÇLİK SUSMAZ, GERİ ADIM ATMAZ”
Mücadelenin yalnızca kampüslerle sınırlı olmadığını ifade eden öğrenciler, demokratik bir Türkiye hedefine ulaşma konusundaki kararlılıklarını yinelediler. Açıklama metninde şu ifadeler yer aldı:
“Üniversitelerdeki şiddet ve baskı, özgürlükleri kısıtlayan politikaların bir parçasıdır. Bizler bu zincirleri kırmaya devam edeceğiz; hem özgür, özerk ve demokratik üniversiteler için hem de demokratik bir Türkiye mücadelesini sürdürmeye kararlıyız. Tutuklu arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını, ÖGB ve kolluk kuvvetlerinin öğrencilere karşı olan şiddetinin sona ermesini ve öğrenci haklarımızın tanınmasını talep ediyoruz. Baskı ve zorbalıkla gençlerin sesini kısacaklarını düşünenleri uyarıyoruz: Gençlik susmaz, gençlik geri adım atmaz!”




