Türkiye, su kaynakları açısından giderek daha fazla baskı altında.
Gelişen iklim değişikliği, kuraklık, artan nüfus ve kötü su yönetimi gibi unsurlar, Türkiye’de önemli su temin sorunları yaratmaya devam ediyor. Özellikle Ege ve İç Anadolu bölgelerinde barajlardaki su seviyeleri kritik seviyelere gerilerken, bazı illerde içme suyu tedariği tehlikeye girmiş durumda.
İzmir’de tablo hiç iç açıcı değil. Tahtalı Barajı’ndaki su seviyesi yüzde 5’lere düşmüş durumda, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı ise neredeyse kuru bir çöl gibi.
Günlük 700 bin metreküp su tüketimi olan İzmir, su tasarrufunu sağlamazsa planlı kesintilerle karşı karşıya kalabilir. Şehirdeki bazı halk kesimleri, suyun değerinin önemini kavramaya başladı.
Su azlığı sadece içme suyunu değil, tarımı da etkiliyor.
Sulama yapılmayan araziler, tarımsal ürün kaybına ve gıda fiyatlarında artışa sebep oluyor. Ayrıca yeraltı sularının aşırı kullanımı, obruk oluşumlarını hızlandırmakta ve şehirlerde ciddi manzaraların doğmasına neden olabiliyor.
Musluktan su akmadığında, iş sadece susuzlukla bitmiyor.
Su akışının durması, hijyen sorunlarının baş göstermesi, salgın riski ve marketlerde gıda fiyatlarının yükselmesine yol açıyor. Tek bir musluk, şehir hayatını geniş anlamda etkileyebilir.
Uzmanlar, bu krizi aşmak için çeşitli önerilerde bulunuyor: halkın su tasarrufu bilincini artırmak, yağmur suyu toplama sistemlerini yaygınlaştırmak, su verimliliği yüksek tarım tekniklerini teşvik etmek ve altyapıyı güçlendirmek.
Barajlardaki su seviyeleri hızla düşerken, bilim insanlarından da peş peşe uyarılar geliyor.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Toros, su krizine dikkat çekerek, su tasarrufunun kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı: ‘Suyumuz bittiği zaman hem evde hem iş yerinde hem de tarımda veya bitkilerde kullanımlar bize zarar verecek. Onun için de gerekli tedbirleri şimdiden almak gerekiyor. Tahminler, hem temmuzun sonundaki günlerin hem de ağustosun sıcak geçeceği yönünde. Sıcaklıklar arttıkça su yüzeyinden buharlaşma artıyor. Hem bizlerin hem de ekosistemdeki her şeyin suya ihtiyacı artıyor. Şu anda İstanbul’da kişi başı su kullanımı 200 litrenin üzerinde. Bunu mutlaka aşağıya düşürmemiz gerekiyor ki o barajlardaki su yetsin. Çünkü uzun dönem daha o suyu kullanmak zorundayız.’