İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda Gazi Meclis’in yeminine alay edenlerin çeşitli şımarıklıklarını sergileyen bir alan haline getirilmek istendiğini öne sürdü.
AA’dan alınan bilgilere göre, bazı kesimlerin Cumhuriyet, Türklük ve hukuk devleti kavramlarından rahatsız olduğunu savunan Dervişoğlu, kendilerinin ise bu değerlere düşmanlık edenlerden rahatsız olduğunu belirtti. “Millet bizi TBMM’ye yanlışa ‘dur’ demek, sorulacak soruları sormak için gönderdi.” şeklinde konuştu.
Partisinin Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta’ya ceza verileceğine dair bazı basın organlarında çıkan haberlere değinen Dervişoğlu, “Buyurun gelin, İYİ Parti Grubu işte burada, hesap mı soruluyormuş, hesap mı alınıyormuş millet görsün.” ifadeleriyle Usta’ya destek verdi.
Dervişoğlu, “Terörsüz Türkiye” çalışmalarına dair eleştirilerde bulunarak, “Bundan evvelki devlet politikası, ‘terörlü Türkiye’ politikası mıydı?” dedi.
TBMM’den İmralı Adası’na bir heyetin gitmesi için israr edenlerin olduğunu dile getiren Dervişoğlu, “Bunun, Meclis’in saygınlığına gölge düşüreceğini görmüyorlar mı acaba?” sözleriyle eleştirilerini sürdürdü. Dervişoğlu, “Öcalan canisi, bulunduğu yerden istediği açıklamayı yapıyor, istediği kişilerle de görüşüyor. Meclis’i onun ayağına götürmek konusundaki bu ısrar niye? ‘İlk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları almak faydalı olacakmış’. Lafa bakar mısınız? Bu, devleti, eşkıya ile eşitlemek değil de nedir? Şaşkınlığımın üstüne her gün yeni şaşkınlık ekliyorsun. Yahu sen olmuşsun İmralı, etrafındaki alkış ekibi de olmuş Kandil. Bu milletten utanmıyor musunuz?” şeklinde konuştu.
“7.5 MİLYON ÇALIŞAN 22 BİN TL ALIYOR”
Ekonomiye yönelik eleştirilerde bulunan Dervişoğlu, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile yapılan zamların etkilerine dikkat çekti. Türkiye’de 7.5 milyon çalışanın 22 bin lira olan asgari ücrete mahkum olduğunu ifade etti.
TÜRK-İŞ’in ekim ayı verilerine göre açlık sınırının 28 bin 412 lira olduğunu hatırlatan Dervişoğlu, “Eğer 2025 yılı asgari ücret önerimiz olan 28 bin liranın üzerine temmuzda yüzde 20 zam yapılsaydı 33 bin 600 lira olacaktı. Bugün ise piyasanın 2025 enflasyon tahmini olan yüzde 33 eklenseydi, asgari ücret 45 bin lira civarında olacaktı.” diye ekledi.
Dervişoğlu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine atıfta bulunarak Türkiye’de toplam mevduatın yüzde 80’inin yalnızca 2.2 milyon kişinin elinde olduğunu ve bu küçük kesimin 17 trilyon liralık serveti kontrol ettiğini belirtti.
Söz konusu grupta kişi başına düşen ortalama mevduatın 7.5 milyon lira olduğunu ifade eden Dervişoğlu, “Bir yanda 22 bin lirayla yaşamaya çalışan 7.5 milyon insan, bir diğer tarafta kişi başına 7.5 milyon lirası olanlar. Peki ya geriye kalan milyonlar? Kalanların, banka hesabında ortalama bir haftalık mutfak gideri bile yok.” dedi.
Dervişoğlu, vergi yükünün emekçilerin, “rant geliri”nin ise zenginlerin cebinde olduğunu öne sürerek, Türkiye’nin bu şekilde yönetilemeyeceğini savundu.
“GENİŞ TANIMLI İŞSİZLİK YÜZDE 30’A DAYANDI”
Türkiye’de işsizlik rakamlarının doğru şekilde yansıtılmadığını ve geniş tanımlı işsizliğin neredeyse yüzde 30’a yaklaştığını iddia eden Dervişoğlu, son bir yılda 1.2 milyondan fazla insanın işsiz kaldığını öne sürdü.
Dervişoğlu, “Asıl rezalet şudur: işsizlik ödeneği alması gereken 3 milyonun üzerinde vatandaşımız vardır ancak bu ödeneği sadece 485 bin kişi alabiliyor.” şeklindeki değerlendirmesini yaptı.
Her ülkenin savunmasını güçlendirmesi ve savunma sanayisine yatırım yapması bakımından gereklilikler olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, “Ne var ki, bizim savunma sanayisi üretimini takdir etsek de iktidarın son 10 yılda savunma sanayisi alımları konusunda yaşadığı fiyaskoları göz ardı edemeyiz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin F-35 savaş uçağı projesine katılmasıyla ortaya çıkan sorunlara da değinen Dervişoğlu, iktidarın bu proje yüzünden Türkiye’ye toplam 13 milyar dolar kaybettirdiğini ve Hava Kuvvetlerini dünyanın en iyi avcı uçaklarından mahrum bıraktığını öne sürdü.
Dervişoğlu, “Bugün Yunanistan’da ve İsrail’de F-35 uçakları varken, acaba Türkiye Genelkurmayının, Ege’den ve Orta Doğu’dan sorumlu subaylarının gözüne uyku girebiliyor mu?” şeklinde bir soru yöneltti.
DEMİRTAŞ’IN TAHLİYESİ SORUSU
Dervişoğlu, toplantının ardından yapılan basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), Selahattin Demirtaş hakkındaki kararını hatırlatmaları üzerine, “Kararların siyasetle uygulanmasını yerinde bulmadığını” ifade etti.
Dervişoğlu, “Biliyorsunuz ki ben, Selahattin Demirtaş’ın eylemlerine ve söylemlerine katılmıyorum ama bir insanın hürriyetini sınırlamak ya da onu hürriyetine kavuşturmak işleminin ya da işlevinin siyasilerde değil, hukukta ve adalette tecelli etmesinin doğru olacağı kanaatini taşıyorum.” sözleriyle görüşünü açıkladı.



