Beslenme Uzmanı Diyetisyen Çisem Gündüz, sağlıklı beslenme ve yaşam stili ile kanser gelişimi arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Aktif bir yaşam tarzı ve doğru beslenme alışkanlıklarının, hastalıkların önlenmesinde önemli bir rol oynadığını belirtti. Gündüz, Dünya Kanser Araştırma Fonu (WCRF) ile Amerikan Kanser Araştırmaları Enstitüsü (AICR) verilerine atıfta bulunarak, kanser vakalarının yüzde 30 ila 50’sinin önlenebilir olduğunu vurguladı. Bu süreçte beslenmenin en önemli değiştirilebilir risk faktörlerinden biri olduğunu ifade etti.
KANSERE KARŞI KORUYAN BESİNLER
Harvard Tıp Fakültesi’nin verilerine göre, günlük en az 400 gram sebze ve meyve tüketiminin mide ve kolon kanseri gibi hastalıklara karşı koruma sağladığını belirten Diyetisyen Gündüz, “Akdeniz diyetine uyan bireylerde kansere yakalanma riskinin, bu diyete yüksek uyum sağlandığında toplam kanser riskini yüzde 10-20 oranında azaltabileceğini gösteriyor. Bu diyetin temel özellikleri arasında yüksek antioksidan içeriği, inflamasyonu baskılayan bileşenler ve bağırsak mikrobiyotasını destekleyen lifli gıdalar yer alıyor.” dedi. Ayrıca tam tahıllar, kuru baklagiller ve sebzelerin lif oranının yüksek olması dolayısıyla bağırsak kanserine karşı koruyucu özellik taşıdığını sözlerine ekledi.
KANSER TÜRLERİNE ÖNLEM ALIN!
Melatonin hormonunun hücre yenilenmesini desteklediğini dile getiren Diyetisyen Gündüz, kronik stresin bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini ve bu durumun bazı kanser türlerinin gelişimini hızlandırabileceğini aktardı. “DNA hasarını önleyen antioksidanlar oldukça önemli.” diyen Gündüz, C vitamini, E vitamini, selenyum, polifenoller ve flavonoidlerin kanser riskini azaltabileceğini ifade etti. Ayrıca, likopen ve karotenoidlerin DNA hasarını önleyip iltihaplanmayı azaltarak koruyucu etki sağladığını, bu bileşenleri içeren gıdalar arasında domates, havuç, tatlı patates ve kırmızı biberin bulunduğunu belirtti. Bir klinik çalışmanın ise yüksek likopen alımının prostat kanseri riskini yüzde 30 oranında azaltabileceğini ortaya koyduğunu söyledi.
BAĞIRSAK SAĞLIĞINI GÜÇLENDİREN BESİNLER
Bağırsak florasının güçlendirilmesinin bağışıklık sistemine destek sağladığını vurgulayan Diyetisyen Gündüz, yoğurt, turşu, sarımsak ve soğanın önemine değindi.
“EGZERSİZ KANSER RİSKİNİ DÜŞÜREBİLİR”
Fiziksel aktivitenin kanser riskini azaltma potansiyeline sahip olduğunu belirten Gündüz, haftada 150 dakika orta düzeyde egzersiz yapmanın, özellikle meme ve bağırsak kanseri riskini düşürebileceğine dair bazı klinik araştırmaların bulunduğunu söyledi. Ayrıca, sigaranın akciğer kanserlerinin yüzde 85’inden sorumlu olduğunu ve alkol tüketiminin de meme, karaciğer ve yemek borusu kanseriyle ilişkilendirildiğini aktardı.
KANSER HÜCRELERİNİ ETKİSİZ HALE GETİREN BESİNLER
Brokoli, karnabahar, lahana ve turpun kanserojenleri etkisiz hale getiren enzimler içeren besinler olduğunu ifade eden Diyetisyen Gündüz, omega-3 yağ asitlerinin de hücre membran istikrarını güçlendirerek kanser hücrelerinin çoğalmasını yavaşlatabileceğini söyledi. Somon, keten tohumu ve ceviz gibi gıdaların omega-3 açısından zengin kaynaklar olduğunu belirtti. Ayrıca, bağırsak florasını destekleyen prebiyotik ve probiyotiklerin bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser riskini azaltabileceğini, yeşil çay, nar ve kırmızı üzüm gibi flavonoid ve polifenol içeren gıdaların ise hücre yenilenmesini destekleyip sağlıklı hücre işlevlerini koruyabileceğini ekledi.
KANSER RİSKİNİ YÜKSELTEN BESİNLER
Diyetisyen Gündüz, kaçınılması gereken gıdalar hakkında da bilgi verdi. İşlenmiş etlerin (salam, sosis, sucuk) Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 1. Grup kanserojen olarak sınıflandırıldığını ifade etti. Yüksek glisemik indeksli gıdaların, insülin direncini artırarak bazı kanser türleriyle bağlantılı olduğunu, özellikle pankreas, meme ve kolorektal kanser riskini yükselttiğini uyardı.
Ulusal Kanser Haftası çerçevesinde, sağlıklı beslenme, aktif bir yaşam ve zararlı alışkanlıklardan uzak durmanın kanser riskini önemli ölçüde azaltabileceğine dikkat çekti.
(İHA)
