“Size bir hikaye anlatacağım dostlar” diyerek başladığı paylaşımında Reynmen, yıllar önce garsonluk yaptığı dönemlere ait ilginç bir olayı takipçilerine aktardı.
‘Ramazan ayındayız; her gün en az 400-500 kişinin rezervasyonu var. Orucu açacak zaman bulamıyoruz. Başlangıçları veriyoruz, peşine gidip ara sıcakları getiriyoruz. En son bir arkadaş, çok sevdiğim ve hala da görüştüğüm biri, çocuklara verdiğimiz mini burgerlerden bir tanesiyle orucunu açmak için bir ısırık almış. Bir yudum su derken müdür gelip biraz azarladı. Nasıl çemkiriyor ama! Ulan, bir zoruma gitti. ‘Ne bağırıyorsun lan?’ dedim. ‘Kaç tane adamız, bırak orucu açsın çocuk. Ne bağırıyorsun?’ derken bir itiş kakış oldu. Çocuklara dedim, ‘Çıkın, herkes çıksın.’ Kafe çok büyük, ortasında bir meydan var. Hepsini topladım meydana, önlükleri çıkarttık’ şeklinde yaşadıklarını aktardı.
Paylaşımının devamında “kimsenin kendi içinde verdiği mücadeleyi bilemem” ifadesini kullanan Reynmen, sözlerine şöyle devam etti:
‘Bu nedenle yazarken, anlatırken kimseyi bir şeyler yapmaya zorlamıyorum; bir taraf olmaya ikna etmeye çalışmıyorum. Bu nedenle başkalarının doğrularını değil, gerçekten inandığım doğruları ifade ediyorum. Çünkü bir gün bir bedel ödeyeceksem, bunun benim yüzümden olmasını tercih ederim, başkalarının değil.’