Saraçhane’deki eylemlerde görevli bazı polis memurlarının sosyal medya paylaşımları, kamuoyunda büyük tepki topladı.
Paylaşımlar nedeniyle bazı polis memurları EÜ’ye dava açma kararı aldı.
EÜ ise kendisine yöneltilen suçlamaları kesin bir şekilde reddetti.
Pek çok polis memurunun hesaplarının herkese açık olduğunu belirten EÜ, bu nedenle özel hayatlarının ihlal edilmediğini savundu. Avukat, kamuya açık içeriklerin paylaşılmasının suç teşkil etmediğini vurguladı ve polislerin ağır hakaretlerini kamuya ihbar niteliğinde olduğunu ifade etti.
Ayrıca, paylaşılan verilerin özel hayatı ihlal etmediği, asıl suçun polislerde olduğu ifade edildi.
EÜ’nün avukatı, müvekkilinin işkence gördüğünü öne sürdü.
‘Gözaltında saatlerce işkenceye maruz kaldı. 2 nolu barodan gelen avukat, “az dövmek iz kalmasın” şeklinde bir tavsiyede bulundu.’ şeklinde ifade edildi.
Polis memuru G., “Tüm iletişim bilgilerim ve fotoğraflarım paylaşılmış.” diyerek savunma yaptı.
Eylemcilere hakaret etmediğini belirten G., hesaplarına erişemediği bir dönemde kendisinin paylaşım yapıyormuş gibi görünen içerikler yayımlandığını ifade etti. Eylemciler tarafından gözaltı fotoğraflarının paylaşılmadığını ve bu kişilere “vatan haini” ifadesini kullanmadığını söyledi. Hesabının çalındığını ancak bu konuda suç duyurusunda bulunmadığını da ekledi.
Polisler sosyal medya üzerinden eylemcilere hakaret etmediklerini ve kişisel verilerinin izinsiz paylaşıldığını belirttiler.
Sanık EÜ, duruşmada şunları aktardı.
‘Polis paylaşımlarını kendi hesaplarımdan kontrol ettim. Bu paylaşımlar zaten kamuya açık içeriklerdi. Ben gözaltına alındığımda, bir polisin evine bırakılan korkak notunu kabul etmezsem beni öldüreceklerini söylediler ve dövdüler.’ dedi. EÜ’nün tahliyesine karar verildi.
Duruşmayı takip eden Av. Fırat Aras’ın açıklamaları ise şu şekildeydi.
‘Eren hakkında özel hayatın gizliliği suçlamasıyla açılan davada beraat, ancak kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma suçundan mahkûmiyet kararı verildi. İlginç olan, sanığın ele geçirdiği herhangi bir kişisel veri yoktu; çünkü polislerin hesapları herkese açıktı ve zaten kişisel verilerini kendileri paylaşmışlardı. Avukatlar, mahkumiyet kararının üst mahkemeden bozulacağına dair yoğurt içindeler.’