“Sonsuz kimyasallar” olarak bilinen PFAS (perflorlu ve poliflorlu alkil) maddeleri, insan vücudunda birikerek ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Biyomedikal Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceren Türkcan, bu kimyasalların böbrek kanseri ve kısırlık gibi hastalıklara neden olabileceğini vurguladı.
Yaklaşık 15 bin insan yapımı bileşen içeren PFAS, günlük hayatta sıkça kullandığımız birçok üründe bulunmaktadır. Çevreye ve insan vücuduna karıştıklarında uzun süre kalabilen bu maddeler, ürün kullanımı ile sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktadır. Doç. Dr. Türkcan, bu zararlı bağlantılardan korunmak için önemli önlemler ve öneriler sunuyor.
“PFAS DEDİĞİMİZ KİMYASALLAR, SU GEÇİRMEYEN YÜZEYLERDE KULLANILIYOR”
Türkcan, “PFAS olarak adlandırdığımız bu maddeler tamamen sentetik kimyasallardır. Lezzet geçirmeyen yüzeyler, leke tutmayan kumaşlar ve ambalaj malzemeleri gibi birçok alanda kullanılmaktadır. ‘Sonsuz madde’ olarak tanımlanmalarının nedeni, parçalanmalarının son derece zor olmasıdır. Bu maddeler, kalıcı kimyasallar arasında yer almaktadır” şeklinde açıklamada bulundu.
“KANSERE VE KISIRLIĞA NEDEN OLABİLİR”
PFAS kimyasallarının kanser ve kısırlık açısından risk oluşturduğuna dikkat çeken Türkcan, “Bu tür toksik kimyasallar, özellikle böbreklerde birikerek böbrek kanserine yol açabiliyor. Ayrıca, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir ve dolaşım sisteminde tıkanıklıklara neden olarak, dolaşım bozukluğuna yol açabilir. Kısırlık da bu kimyasalların sebep olduğu yaygın hastalıklardan biridir” ifadelerini kullandı.
BU KİMYASALLAR NASIL VÜCUDA GİRİYOR?
Doç. Dr. Türkcan, vatandaşların bu zararlı kimyasallardan korunmak için doğal içerikli ürünlere yönelmeleri gerektiğini belirtti. Örneğin, bambu gibi doğal malzemelerden üretilmiş tekstil ürünlerinin tercih edilmesi faydalı olacaktır. Ayrıca gıda ambalajlarından kaçınarak, dışarıdan sipariş vermek yerine evde hazırlanan gıdaların tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi. Gıda ambalajları, PFAS’ın en yoğun kullanıldığı alanlardan biridir.
Türkcan, “Ayrıca çeşme suyunun arıtımına dikkat edilmelidir, çünkü PFAS maddeleri topraktan emilerek içme sularına karışabilmektedir. Aktif kömürle arıtılmış suların tüketilmesi de bu kimyasallardan uzak durmanın bir yoludur” dedi.
“ÇELİK VE DÖKÜM TENCERELERİN KULLANIMI ÖNEMLİ”
Doç. Dr. Türkcan, yoğun tempolu yaşam tarzı nedeniyle ambalajlı gıdaların tüketiminin arttığını belirtti. Ambalajlı, hazır doğranmış sebzeler yerine açıkta satılan gıdaların tercih edilmesinin de sağlık açısından daha iyi olabileceğini kaydetti. Evlerde sıklıkla kullanılan yapışmaz ve yanmaz tavalar, pek çok durumda PFAS içerebilen teflon kaplamalara sahip olabiliyor. Bu nedenle çelik ve döküm tencerelerin kullanımı önerilmektedir. Ancak, metal alerjisi olan bireylerin dikkatli olması gerektiği vurgulandı.”
(İHA)