CHP Genel Başkanı Özgür Özel, belediye başkanlarının gözaltına alınması sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sert tepki gösterdi.
Ülke, bu sabah yeni bir belediye operasyonuyla sarsıldı. Adana Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Antalya Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere gözaltına alındı. Gözaltıların hemen ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, olağanüstü olarak topladığı Merkez Yürütme Kurulu (MYK) sonrasında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, belediye başkanlarının gözaltına alınmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu:
Antalya, Manavgat, Adana ve Adıyaman belediye başkanları hakkında rüşvet ve irtikap iddialarını içeren adli soruşturmalar, ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca hukukun gereklilikleri doğrultusunda ve tamamen yasal çerçevede yürütülmektedir.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi gereğince, “Bir suç işlendiği izlenimini veren bir durum ortaya çıktığında, Cumhuriyet savcısı, maddi gerçeği ortaya çıkarmak ve kamu davası açılıp açılmayacağına karar vermek için derhal soruşturma başlatmakla yükümlüdür.” Soruşturma süreci içinde yargının kayıtsız kalması düşünülemez. Cumhuriyet Başsavcılıklarınca sunulan deliller ve iddialar ışığında, şüpheli konumundaki kişilerin savunma hakları güvence altındadır.
Hukuk ve kanunlar karşısında hiç kimse ayrıcalıklı değildir. Kamu görevi yürütenler de dahil herkes, yargı denetimine tabidir. Soruşturma aşamasında yürütülen adli işlemleri “siyasi”, “taraflı” veya “kasıtlı” biçimde nitelendirmek, yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığına zarar vererek yargıyı yıpratma amacı taşımaktadır.
Dosyaların içeriğini bilmeden yapılan “ortada suç yoktur” veya “kesin suç işlenmiştir” biçimindeki peşin hükümler, soruşturmayı etkileme amacı taşıyan tavırlardır.
Ayrıca, bazı çevrelerin yargı mensuplarını hedef alan iftiraları; adli süreçleri ve hukuk güvenliğini tehdit etmektedir.
Bakan Tunç, isim vermeden CHP lideri Özgür Özel’e sert sözlerle yüklendi:
Adli soruşturmaları hadsiz bir biçimde Cumhurbaşkanı ile ilişkilendirme cüreti göstererek mesnetsiz ve seviyesiz ithamlarda bulunan kimseler, aslında doğrudan yargıya, hukuka ve anayasal düzene saldırmaktadır.
Soruşturmayı sürdüren bağımsız adli makamlara yapılan hakaret ve tehdit içeren açıklamalar; yargıya baskı kurma, adaletin tecellisini engelleme ve kamuoyunu yanıltma niyetidir.
Bu tür saldırgan ve sorumsuz ifadeler asla kabul edilemez. Yargı süreci devam ederken hiç kimse kendisini hakim veya savcı yerine koyarak hüküm verme cüretinde bulunamaz.
Hukuka saygı gösteren herkesin yapması gereken, yargının vereceği sonucu beklemek ve hukuki sürece saygı duymaktır.