Mikroiğneleme Uygulamalarında Dikkat Edilmesi Gerekenler
Mikroiğneleme, cildin üst tabakasında kontrollü hasarlar oluşturarak yenilenmesini teşvik etmeyi hedefler. Ancak ev ortamında gerçekleştirilen uygulamalarda hijyen standardının yetersizliği, ciltte bakteri ve virüslerin artmasına sebep olabilir. Temizlenmemiş iğnelerle yapılan işlemler sonrasında enfeksiyon riski oldukça yüksek olduğu belirtilmektedir.
Evde mikroiğneleme sırasında, iğnelerin ciltte fazla derine inmesi ciltte tahriş, kanama ve kalıcı kızarıklıklar meydana getirebilir. Çeşitli kişiler, cilt tipine uygun olmayan baskı ya da cihaz seçimleri nedeniyle lekelenme, pullanma veya yara izleri gibi kalıcı cilt hasarlarıyla da karşılaşabiliyorlar.
Mikroiğneleme, akne, egzama veya rosacea gibi cilt problemleri olan bireyler için uygun bir çözüm değildir. Fakat sosyal medyada bu tür durumlarla ilgili yeterli uyarı yapılmadan paylaşılan içerikler, bilinçsiz kullanıcıları bu işlemleri denemeye yönlendirebiliyor. Cilt sağlığında çoğu zaman daha kötü sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.
Güzellik trendlerinin yaygınlaşması, her yöntemin evde güvenli bir şekilde uygulanabileceği anlamına gelmiyor. Mikroiğneleme gibi tıbbi cilt işlemlerinin, profesyonel ortamda, uygun sterilizasyon ve cilt analizi ile gerçekleştirilmeleri gerekmektedir. Evde uygulandıkları takdirde, geçici güzellik uğruna uzun vadeli hasarlar doğurabilir.