İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Betül Kaya, mevsim geçişlerinde meydana gelen ani hava değişikliklerinin bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini belirtti. Hastalıklardan korunmak için dengeli beslenmenin, düzenli uyku alışkanlıklarının, hijyen kurallarının ve aşıların önemini vurguladı.
BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATAN ETKENLER
Uzm. Dr. Kaya, mevsim geçişlerinde bağışıklığın zayıflamasına neden olan faktörlere dikkat çekerek, “Sıcaklık ve nem değişimleri solunum yollarında koruyucu mukozayı kurutur ve mikroplara karşı savunmayı zayıflatır. Güneş ışığının azalmasıyla D vitamini üretimi de düşüyor. Uyku düzenindeki bozulmalar, stres artışı ve okulların açılmasıyla kalabalık ortamlara girilmesi de bağışıklığı zorlayan diğer faktörlerdir.” ifadelerini kullandı.
EN SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR
Mevsim geçişlerinde sıklıkla viral solunum yolu enfeksiyonlarının görüldüğünü ifade eden Uzm. Dr. Kaya, “Grip, soğuk algınlığı, RSV, koronavirüs gibi virüsler bu dönemde daha kolay yayılır. Ayrıca sinüzit, bronşit, zatürre gibi hastalıklar da daha sık görülür. Çocuklarda orta kulak iltihapları artar. Mide-bağırsak enfeksiyonları da özellikle okulların açılmasıyla çoğalır. Alerjik rinit ve astım alevlenmeleri de bu dönemde sık rastladığımız sorunlardır.” şeklinde bilgi verdi.
BAĞIŞIKLIĞI DESTEKLEYEN ÖNERİLER
Bağışıklık sisteminin güçlenmesi için beslenme ve düzenli hareketin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Kaya, “Her gün taze sebze-meyve, tam tahıl, sağlıklı yağlar ve yeterli protein tüketilmeli. Haftada en az 3 gün, 30 dakika yürüyüş yapılmalı. Yetişkinlerde 7-9 saat, çocuklarda ise 9-11 saat uyku bağışıklık sisteminin korunması için gereklidir. Stres yönetimi için meditasyon, nefes egzersizi ve hobiler de faydalıdır.” dedi.
“BESLENMEDE ÖNE ÇIKAN GIDALAR”
Uzm. Dr. Kaya, mevsim geçişlerinde C vitamini, D vitamini, çinko, omega-3 ve probiyotiklerden zengin besinlerin tercih edilmesi gerektiğini belirterek şu önerilerde bulundu: “C vitamini: Turunçgiller, kivi, kırmızı biber, brokoli. D vitamini: Güneş ışığı, somon, yumurta. Çinko: Kabak çekirdeği, badem, deniz ürünleri. Omega-3: Balık, ceviz, keten tohumu. Probiyotikler: Yoğurt, kefir, ev turşusu. Bol su: Mukoza sağlığı için kritik.”.
“HİJYEN VE ORTAM TEMİZLİĞİ UNUTULMAMALI”
Hijyen kurallarının önemine değinen Uzm. Dr. Kaya, “Ellerin en az 20 saniye sabunla yıkanması, ortak kullanılan yüzeylerin temizlenmesi, telefon ve tabletlerin dezenfekte edilmesi virüs bulaşını önemli ölçüde azaltır. Kapalı alanlar günde birkaç kez havalandırılmalı, risk grubundakiler kalabalık ortamlarda maske takmalıdır.” şeklinde konuştu.
“ÇOCUKLAR, YAŞLILAR VE KRONİK HASTALIĞI OLANLAR RİSK ALTINDA”
Çocukların bağışıklık sisteminin henüz tam olarak gelişmediğine ve yaşlıların bağışıklık yanıtlarının yavaşladığına dikkat çeken Uzm. Dr. Kaya, kronik hastalığı olan bireylere de şu tavsiyelerde bulundu: “İlaçlar düzenli kullanılmalı, grip ve zatürre aşıları ihmal edilmemeli, kan şekeri ve tansiyon kontrol altında tutulmalı. Salgın dönemlerinde özellikle bu grupların hijyen ve maske konusunda daha hassas olması gerekir.”
“AŞI VE TAKVİYELER KORUYUCULUK SAĞLAR”
Uzm. Dr. Kaya, mevsim geçişlerinde aşıların önemine vurgu yaparak, “Grip aşısı, 65 yaş üstü, gebeler ve kronik hastalığı olanlar için mutlaka önerilir. Zatürre aşısı da risk grubundakilerde faydalıdır. Eksiklik varsa D vitamini, kısa süreli çinko ve C vitamini takviyesi yapılabilir.” şeklinde bilgi verdi.
NE ZAMAN DOKTORA BAŞVURULMALI
Uzm. Dr. Kaya son olarak, “Üç günden uzun süren yüksek ateş, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kanlı balgam, şiddetli boğaz ağrısı ve çocuklarda kulak akıntısı, kulak ağrısı gibi belirtiler mutlaka hekim tarafından değerlendirilmelidir.” dedi.
(DHA)