Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, milletvekilliği düşürülen Gezi davası hükümlüsü Türkiye İşçi Partili Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararın TBMM Genel Kurulu’nda okunma durumu ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Uçum, “Bizim sistemimizde ve Anayasa’da kesinleşmiş mahkumiyet kararının okunmasıyla milletvekilliğinin düşme usulü vardır. Tersi mevcut değildir. Yani AYM kararı okunarak milletvekilliği ihya edilemez veya iade edilemez” şeklinde ifade etti.
Uçum, sosyal medya üzerinden gerçekleştirdiği paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülüğündeki yönetimlerde, hukukun sağlanması ve demokrasinin güçlendirilmesi amacıyla çeşitli adımlar attık. Bu çabalar 16 Nisan öncesinde ve sonrasında devam etti. Demokrasi hukukunu inşa etmek için yeni hamleler yapmaktayız ve daha kapsamlı reformların da planları yapılmaktadır. Terörsüz bir Türkiye hedefi doğrultusunda, Sayın Bahçeli’nin öncülüğünde inisiyatifler geliştirdik. Terörün ortadan kalkmasıyla birlikte güçlü bir demokrasi hukuku reformu yapmayı öngördük ve bu konuda ilerleme kaydedildiği görünmektedir.”
“HUKUK TANIMAZLIĞINI MUHALEFET SAYIYORLAR”
Uçum, muhalefetin hukuk tanımazlıkla suçlandığını belirtti ve “Onlar yolsuzluk, usulsüzlük ve hukuksuzlukları siyasi bir araç olarak kullanıyorlar. Yeni nesil emperyalist projelerle demokrasi hukukunu yıkmaya çalışıyorlar. Yolsuzluğun ve hukuk dışı davranışların aktörlerini, uluslararası aktörlerle işbirlikçileri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la kıyaslıyorlar. Sonrasında bu kişiyi istismar ederek kendilerine avantaj sağlamaya çalışıyorlar. Türkiye’yi uluslararası platformlarda, küresel emperyalizmin merkezlerine şikayet etmekte ve mandacı politikalarıyla sınırsız bir arsızlık sergiliyorlar. Bu tür hukuk devleti ve halk düşmanı yaklaşımlarla övünüyorlar.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
‘HUKUKU KATLETME ÇABALARI’
Uçum, mevcut durumda hukukun yok sayılmaya çalışıldığını vurguladı. “Meclisin hukukuna ve Anayasa’ya karşı korsan gösteriler düzenleniyor. Bizim sistemimizde ve Anayasa’da kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının okunmasıyla milletvekilliğinin düşmesine ilişkin bir usul bulunmaktadır. Böyle bir ihya, AYM kararıyla mümkün değildir. Okunan karar, ‘karar verilmediğine yer olmadığı’ yönündedir; yani ortada bir karar da mevcut değildir. Kesinleşmiş mahkumiyetle milletvekilliği düşen bir kişiyi, ancak mahkemenin yargılamayı iade etmesi ve bu durumu TBMM’ye bildirmesiyle geri döndürebiliriz. Bu durumu değiştirecek bir karar ya da durum yoktur. Hukuku katletmeye çalışanlara devlet ve millet geçit vermeyecektir. İki kez Gazi unvanı almış Meclisimiz, bu tür oyunlara asla kapılmayacaktır. Türkiye’den yana görünüp iktidarı ve yargıyı hedef gösteren provokatörler ise, devlet tarafından kaydedilecektir ve gereği yapılacaktır.” dedi.
