Ekonomik kaygılar, bireylerin psikolojisi üzerinde önemli etkilere yol açmaktadır. Maddi zorluklar, stres, gelecek kaygısı ve anksiyete gibi olumsuz duyguların yanı sıra fiziksel yorgunluk ve baş ağrısı gibi sağlık sorunlarını da tetikleyebilir.
Bu konuyla ilgili görüşlerini paylaşan Psikoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Kahraman Güler, “Ekonomik sıkıntılarla birlikte yaşanan stres, basit bir kaygının ötesinde bir durumdur. Uzun süreli ekonomik zorluklar, bireylerin psikolojik sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratabilir. Maddi sorunlar, farkında olmadan depresyon, anksiyete ve sürekli yorgunluk gibi ruhsal sorunlara yol açabilir” ifadelerini kullandı.
Ekonomik zorlukların meydana getirdiği kaygılar, uyku düzenini bozabilir ve dikkat kaybına neden olabilir. Bu süreçte, günlük işleri yerine getirmekte zorlanabiliriz. Yetersizlik hissi, kaygıları artırarak karamsar bir bakış açısına yol açar. Ekonomik durum, sosyal yaşamımızı ve ilişkilerimizi de etkileyen önemli bir faktördür. Maddi güçlükler, sosyal ilişkilerimizi dolaylı yoldan etkiler; zor durumda olduğumuzda sosyalleşme isteğimiz azalır ve arkadaş buluşmalarından kaçınabiliriz.
Bunun sonucunda sosyal izolasyon artarken, yalnızlık hissi de derinleşir. Zamanla, kendimizi dışlanmış veya unutulmuş hissedebiliriz. Toplumda var olan ekonomik eşitsizlikler de sosyal yaşamımız üzerinde olumsuz etkilere yol açabilmektedir. Başkalarıyla kıyas yapıldığında gelen mutsuzluk, özsaygıyı zedeleyebilir ve özgüveni olumsuz etkileyebilir. Kısacası, maddi koşullar, psikolojik sağlığımız üzerinde ciddi sonuçlar doğurabilir ve bir kısır döngüye yol açabilir” diye belirtti.
“EKONOMİK SIKINTILARLA BAŞA ÇIKMA YOLLARI”
Ekonomik sorunlarla başa çıkmak için gerekli stratejileri aktaran Dr. Güler, “İlk olarak, ekonomik zorlukları kişisel bir yetersizlik olarak değerlendirmemek büyük bir önem taşıyor. Maddi sıkıntılar yaşamak, bireyin başarısız olduğunu göstermez. Bu bağlamda, kendimizi suçlamaktan vazgeçmeli ve ekonomik zorlukların herkesin yaşadığı durumlar olduğunu kabul etmeliyiz. Ekonomik durumun iyileşmesi zaman alabilir; bu yüzden süreci sabırlı bir şekilde ilerletmek ve kendimize karşı nazik olmak, psikolojik sağlığımız için kritik bir öneme sahiptir” dedi.
Ekonomik sıkıntılarla başa çıkmada sosyal destek kaynaklarının önemine de değinen Dr. Güler, “Maddi zorluklar yaşayan bireyler, genellikle durumlarını paylaşmaktan kaçınabilir ve yalnızlık hissi yaşayabilirler. Ancak ailemiz ve güvenilir arkadaşlarımızla derdimizi paylaşmak, hem psikolojik yükleri hafifletir hem de yeni bakış açıları kazandırabilir. Bu sayede yalnız olmadığımızı hissederiz ve destek almanın verdiği güçle mücadele edebiliriz. Ayrıca, bütçe planlaması yapmak da maddi sorunlarla baş etmede etkili bir yöntemdir. Gelir ve giderleri düzenli olarak takip etmek, mali durum üzerimizde kontrol sağlamamızı kolaylaştırır ve geleceğe dair daha gerçekçi hedefler koymamızı mümkün kılar” şeklinde konuştu.
Bütçe oluşturmanın, ekonomik belirsizlikten kaynaklanan kaygıları azaltıcı etkisi olduğu gibi, aynı zamanda psikolojik güven de sağladığını belirten Güler, “Kişinin ekonomik sorunları ciddi boyutlara ulaştığında profesyonel destek almakta gecikmemesi gerektiği önemlidir. Psikolojik yardım almak çoğu zaman göz ardı edilse de, ruh sağlığı kadar önemli bir konudur. Uzmanlarla yapılan görüşmeler, stres yönetimini öğrenme ve mevcut durumu daha sağlıklı bir çerçeveden değerlendirme açısından oldukça faydalıdır. Ekonomik zorluklar, hayatın doğal süreçlerindendir ve bu süreçte profesyonel yardım almak önemli bir güç gösterisidir” diye ekledi.
(İHA)