Halk TV’de yayınlanan Yeni Bir Sabah programının sunucusu İsmail Küçükkaya, son günlerde gündeme gelen bazı iddialar sonucunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın avukatları ve noter aracılığıyla kendisine ilettiği açıklamayı kamuoyuyla paylaştı.
Küçükkaya, programda yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
- Bir şey yaşadım. Tuhaf doğrusu. Editörüme de rica ettim, o da baktı. Hukukçularımız da baktı. Şimdi zamanında Sedat Peker‘in gündeme getirdiği bazı iddialar vardı. Bu Halil Falyalı vesaire vesaire. Ben daima çok temkinliyimdir, biliyorsunuz.
Habercilik sorumluluğuna dikkat çeken Küçükkaya, iddiaları temkinli bir şekilde aktardığını belirtti. Sözlerine şöyle devam etti:
- Çünkü biz sabah hani haberi hazırlayana kadar belki ulaşamayız, teyit edemeyiz diye yaş tahtaya da basmıyorum. Çok dikkatliydim. Hiç isim filan vermedim. Sonra bu olaylar tekrar gündeme gelmişti. İşte Serdar Akınan, Kıbrıs’lı gazetecilerle konuşmuştu. Bunlardan bahsettim. Kabaca ama. Detay vermeden, isimlendirme yapmadan. Fakat bazıları üzerine alınmışlar efendim. Halbuki ben o açıklamada aynen şöyle yapmıştım. Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasından da bahsettim. Aynen okumuştum.
Küçükkaya, Kıbrıs merkezli bazı gazetecilerin aktardığı bilgileri yorumladığını, isim vermediğini ve detay paylaşmadığını vurguladı.
Açıklamalarından bazı kişilerin üzerine alındığını ifade eden Küçükkaya, şunları söyledi:
- “En ufak bir açık bırakmamıştım. Yani mahkemeye filan gitse dedim ki: ‘Bana kimse bir şey diyemez.’
- Hem de avukatları ve noter aracılığıyla. Bana da ilettiler. Hiçbir açığımızın, eksiğimizin, yönlendirme suçlamamızın olmamasına rağmen tamamen söz hakkına saygı gereği okumak isterim.”
Dışişleri Bakanlığı‘ndan kendisine noter aracılığıyla iletilen açıklamayı da paylaşan Küçükkaya, mesajı şöyle okudu:
- “Halk TV’nin 21 Nisan tarihli Yeni Bir Sabah adlı programında Sayın Hakan Fidan hakkında gerçek dışı iddia ve ithamlarla bulunmak suretiyle müvekkilimin şeref ve haysiyeti açık bir şekilde ihlal edilmiştir.
- Sayın müvekkilime yönelik dile getirilen iddia ve ithamlar tümüyle hayal mahsulü olup kara propaganda amacıyla kötü niyetli kişi ve gruplar tarafından ortaya atılan sistematik ve organize bir şekilde dile getirilen iddialardır.
- Esasen bu organize kampanyanın amacı devlet kurumlarının güvenilirliğinin ve devlet adamlarının itibarının zedelenmesi, kamuoyunu yalan ve iftiralar ile meşgul ederek kendi iç hesaplaşmalarının örtbas etmekten ibarettir.
- Haber konusu edilen ifadeler iyi niyetten uzak, kişilik haklarını zedeleyici, basın meslek ilkeleriyle bağdaşmayan ve çamur at izi kalsın mantığı ile yapılmış karalamaya ve algı oluşturmaya yönelik ifadeler silsilesidir.
- Bu iddialar maddi gerçeğin aksine RTÜK kanununa ve basın meslek ilkelerine aykırı, kişilik haklarını haksız ve mesnetsiz olacak şekilde zedeleyen, vicdan ve hakkaniyetle bağdaşmayan iddialar olup sorumlular hakkında her türlü yasal yollara başvurma hakkımızı saklı tuttuğumuzu kamuoyunun bilgisine saygıyla arz ederiz.”
“MESAJI ALDIM”
Mesajın Hakan Fidan’ın vekili Avukat Sami Kabadayı tarafından gönderildiğini belirten Küçükkaya, bu açıklamayı hukuki bir gereklilik ve söz hakkına saygı çerçevesinde okuduğunu ifade ederek duruma açıklık getirdi:
- Bu mesajın hiçbir gazetecilik eksikliği, hiçbir hukuksal noksanlık olmamasına rağmen bu şekilde bana ulaştırılmış olmasından, bunun dışında bir başka gelişmeyle bağlantılı olduğunu anlayacak kadar Türkiye’deki gelişmelere vakıf olduğumu düşünüyorum. Yani mesele bu değil, anlıyorum ama. Peki, hani yine yabancılar öyle derler. “I got the message, Mr. Minister. I got the message.”
Küçükkaya, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sayın Hakan Fidan’ı neden kızdırdığımızı çok iyi biliyorum. Bu konuyla ilgili değil diyor ve bu bahsi kapatıyorum.”
