Medipol Sağlık Grubu’na başvurarak diz ve kalça ağrılarından şifa arayan 69 yaşındaki Meryem Oya Alp, beklenmedik bir teşhis ile karşılaştı. Fibromyalji ve menisküs yırtığı sorunları bulunan Alp, ayrıca kasık ağrıları da yaşıyordu. Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi’nden Fizik Tedavi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Gökhan Özkoçak’ın önerisiyle çektirdiği MR sonucunda, bağırsaklarında büyük bir polip tespit edildi. Yapılan detaylı incelemeler, kalça ağrısının altında yatan sebebin ciddi bir sindirim sistemi problemi olduğuna işaret etti. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç tarafından uygulanan kolonoskopi ile kanserleşme eşiğindeki polip başarıyla çıkarıldı. Bu durum, basit gibi görünen bir kalça ağrısının, hayat kurtaran bir erken tanı fırsatına dönüşmesini sağladı.
“EĞER POLİP KANSERE DÖNÜŞSEYDİ ŞİMDİ BAMBAŞKA SORUNLARLA UĞRAŞACAKTIM”
Ameliyat sonrası hızlı bir iyileşme süreci geçiren Meryem Oya Alp, “Yaşım itibarıyla bazı sağlık problemlerim var. Başlangıçta fibromiyalji nedeniyle ilaç tedavisi görüyordum. Yedi yıl önce dizimde yaşadığım sorun ve menisküs yırtığım vardı; ancak ameliyatı sürekli erteliyordum. Son birkaç ay içinde diğer dizimde de ağrı ortaya çıkınca Dr. Gökhan’a başvurdum. Dizimdeki şikayetlerim azalmışken, fibromiyalji ataklarım beni daha fazla etkilemeye başladı. Bir süre fizik tedavi ve egzersizle toparlandım, ama kalça ağrım devam ediyordu. Dr. Gökhan bir MR istedi, sonrasında bağırsaklarımda büyük bir polip olduğu belirlendi. Kolonoskopi önerildi ve Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç ile sürecimizi ilerlettik. Sonrasında ameliyat oldum ve çok hızlı bir şekilde iyileştim. Eğer bu polip kansere dönüşseydi şu anda çok farklı problemlerle karşı karşıya olurdum. Gökhan Bey sayesinde bu durumdan kurtuldum, kendisine çok minnettarım. Herkese tavsiye etmekteyim,” dedi.
“HEKİMLER OLARAK AĞRI NEDENLERİNİ DÜŞÜNÜRKEN BASİT, SIK GÖRÜLEN NEDENLERDEN NADİR GÖRÜLENLERE DOĞRU BİR YOL İZLERİZ”
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Gökhan Özkoçak, yeterli tedaviler uygulanmasına rağmen hastaların yanıt vermemesi durumunda başka organ veya sistemlere ağrı kaynakları açısından bakıldığını açıkladı. “Birçok hasta kalça ve diz ağrısı şikayeti ile bize başvuruyor. Bu hastamızda, diz ağrısına yönelik tedavi ile şikayetler azalırken kalça ağrısında yeterli azalma sağlanamadı. Ağrı nedenlerini değerlendirirken öncelikle basit ve yaygın rahatsızlıkları dikkate alıyoruz. Eğer tedavilere rağmen cevap alınamazsa, başka sistemlerin etkisi olabileceğini gözden geçiriyoruz,” ifadelerini kullandı.
“AĞRILARIN ALTINDA BEKLENENİN DIŞINDA, NADİR GÖRÜLEN NEDENLERİN YATABİLECEĞİNİ UNUTMAMAK GEREKİYOR”
Bağırsak sağlığının düzenli takip edilmesinin önemini vurgulayan Dr. Özkoçak, “Bu hastada da geçici tedavilere rağmen ağrılar değişmeyince ek hastalık olasılıklarını düşündüm. Son muayenesinde bulantı şikayetinin olması da dikkate değerdi. Bu nedenle MR çekimi yapılırken karın bölgesi kesitlerinin alınmasına karar verdim. Radyoloji uzmanımızla işbirliği yaparak özel bir çekim planladık. Sonuç olarak kalça ağrısının, kalın bağırsakta kansere dönüşmeye yakın bir lezyon ile bağlantılı olduğu ortaya çıktı. Her kalça ağrısının arkasında kanser olduğunu düşünmemek gerek, fakat nadir görülen nedenleri göz önünde bulundurmalıyız. Kalın bağırsak ile ilgili taramalar ve belirli yaşlarda periyodik takipler, sağlık açısından oldukça önemli,” dedi.
“KANSERE ÇOK YAKLAŞMIŞTI”
Yapılan ameliyat sonucunda hastanın son anda kanserden kurtulduğunu belirten Prof. Dr. Yılmaz Bilgiç, “Hastamız, Dr. Gökhan tarafından yönlendirildi ve kalça ağrısı ile bize başvurdu. MR sonucunda kolon bölgesinde bir lezyon tespit edildi. Normalde bağırsak şikayeti yoktu; ancak kalça ağrısı nedeni ile yapılan MR ile bu lezyon belirlendi. Kolonoskopi yapma kararı alındı. Kolonoskopi esnasında, sigmoid kolon bölgesinde 4-4,5 santimetrelik bir polip ile karşılaştık. Biyopsi almadan polipi çıkarmayı önerdik. Endoskopik teknikler gerektiğinden bu işlemi aynı seansta gerçekleştirmedik; hasta tekrar değerlendirildikten sonra operasyon gerçekleştirdik. Patoloji sonucunda yüksek dereceli displazi olduğu tespit edildi; bu durum kanserleşmeye çok yakın bir evreydi. Şans eseri cerrahi sınırlar temiz çıktı ve başka bir operasyona ihtiyaç duyulmadan hasta sağlığına kavuştu. Bu hasta, 69 yaşında bir bayan,” diye ifade etti.
“45 YAŞINDAN SONRA HER BİREY TARAMA PROGRAMLARINA KATILMALI”
Dünya Sağlık Örgütü’nün önerilerine göre, 45 yaşından itibaren herkesin kolon kanseri ile ilgili tarama programlarına katılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Bilgiç, “Önceden 50 yaşında başlanması öneriliyordu, ancak son yıllardaki araştırmalar sayesinde bu yaş 45’e düşürüldü. Dolayısıyla, 45 yaşından itibaren, herhangi bir risk faktörü ya da şikayet olmaksızın, kolonoskopi ile tarama programlarına katılmanızı öneriyorum. Bu hastamız, önceden tarama programına dâhil olsaydı, bu tür büyük bir polip ile karşılaşmak zorunda kalmazdı,” dedi.

