İktidarın kamu çerçeve protokolü görüşmelerinde 600 bin işçiye yüzde 17 zam önerisi, büyük bir tartışma ortamı yarattı. Bu teklifi protesto etmek amacıyla TÜRK İŞ, Eskişehir Ulus Anıtı’nda bir basın toplantısı düzenledi. TÜRK İŞ’e bağlı Türk Harb İş Sendikası üyesi savunma sanayi işçileri, Köprübaşı’nda toplanarak sloganlar eşliğinde basın açıklamasının yapılacağı alana yöneldi.
“ŞİMŞEK İSTİFA” SLOGANLARIYLA YÜRÜDÜLER
İşçiler, “Eskişehir uyuma İkmal’e sahip çık”, “Şimşek istifa”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “İşçiyi satanı biz de satarız” gibi sloganlarla Ulus Anıtı’na yürüyerek güçlü bir protesto gerçekleştirdi. Diğer konfederasyonlara bağlı işçilerle bir araya gelen savunma sanayi işçileri, eylem ve grev çağrısında bulundu. Protesto sırasında, bellerinde ‘iş yükü’, ‘vergi yükü’, ‘Sanatımız diye diye öldü’ yazılı tabutlar ve kefen giymiş işçilerle kamu işçisinin cenaze namazını kıldılar.
“EVİMİZDEKİ BOŞ TENCERELERE BAKIN”
TÜRK İŞ Eskişehir İl Temsilcisi Orhan Demir, basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Hepimizin yüreği ve kalbi de alanlarda. Direne direne kazanmak için mücadelemizi sürdüreceğiz. Yeter diyoruz, sabrımız taştı. Bu teklif, işçiyi ve emekçiyi açlığa mahkum etmektedir. Alanlardayız, meydanlardayız ve sesimizi kitlesel olarak yükselteceğiz. Ancak görüyoruz ki, ne bizi duyan, ne gören, ne de anlayan birileri var. Geçtiğimiz hafta yapılan toplantıda kabul edilebilir bir teklifler dahi sunulmadı. İşçinin amaç ve emeği yok sayıldı. Bize sunulan teklif, hayal kırıklığı yarattı.”
Demir ayrıca, “TÜİK’in verilerine değil, evlerimizdeki boş tencerelere bakın” diyerek sözlerine devam etti: “Bu ülke hepimizin ve biz hep birlikte ülkemize, milletimize hizmet ediyoruz. Siz bunu unuttunuz; biz de unutmuyoruz. Biz sizin köleniz değiliz. Hakkımızı almak için emek mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Pazardan eli boş dönen emekçi, TÜİK’in istatistiklerine değil cebindeki üç kuruşa bakarak yaşamaya çalışıyor. Hakkımızı istiyoruz; kuru vaatler değil, toplu sözleşme hakkımızı ve adil bir ücreti talep ediyoruz. Güvenli bir gelecek ve onurlu bir yaşam istiyoruz. Alanlardayız, meydanlardayız ve olmaya da devam edeceğiz.”