Kızlarının sağlık durumunun iyi olduğunu savunan acılı anne Beyza Turan, “Berra yüzme bilmiyordu. Kreşten veli grubuna mesaj atılarak o gün kolluk konulmaması istendi. Kızımın herhangi rahatsızlığı yoktu. Boğularak hayatını kaybetti. Sorumlulardan şikayetçiyim” ifadelerini kullandı. Baba İsmail Dizi ise kreşin denetlenmediğini belirterek, “Kızımın ölümünden sorumlu olanların tutuklu yargılanmasını istiyorum” dedi.
Berra’nın ölümünü kabullenemeyen aile bireyleri, olayın ardından İHA’ya yaptıkları açıklamalarda, kreş çalışanlarını sorumlu tutarak, tutuklu yargılanmalarını talep etti. Anne Beyza ve baba İsmail, kızlarının sağlık probleminin bulunmadığını ve hastane kayıtlarının boğulmayı doğruladığını; havuzda nöbet geçirdiği yönündeki iddiaların gerçek dışı olduğunu vurguladı.
Ailenin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmanın ardından, kreşin belediyeden aldığı yapı ruhsatında havuzun yer almadığı, ruhsatsız olan havuza İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün faaliyet onayı verdiği ortaya çıktı.
Olayın, geçtiğimiz ay İnegöl ilçesi Süleymaniye Mahallesi’nde bulunan özel bir kreşte saat 14:00 sularında gerçekleştiği öğrenildi. Kreşte bir yıldır eğitim gören Berra Dizi, yaz tatiliyle birlikte yaz okuluna da devam ediyordu. 12 Ağustos 2025 tarihinde düzenlenen etkinlikte havuza giren Berra, sudan çıkarıldığında ilk müdahalenin kreş çalışanları tarafından yapıldığı bildirildi. Olay yerine gelen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesi’ne kaldırılan minik kız, daha sonra Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Yoğun bakıma alınan Berra, 7 gün boyunca hayatta kalma mücadelesi verdi, ancak küçük kalbi 7. günün sonunda durdu. Berra Dizi, İsaören Kent Mezarlığı’nda dualar eşliğinde toprağa verildi.
Acı kayıplarını bir ay sonra İhlas Haber Ajansı muhabirine anlatan aile, yaşadıkları derin acıyı ifade etti. Berra’nın sudaki ölümünün hastane kayıtlarında yer aldığını, ancak havuzda nöbet geçirdiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirttiler.
Minik kalbi 7 gün dayanabildi
Bursa’daki bir fabrikada insan kaynakları departmanında görevli İsmail Dizi (35), olayı şu şekilde anlattı: “Ben Bursa’da çalışıyorum. Kızımın annesi Beyza Turan beni aradı, kızımızın havale geçirdiğini söyledi. Kreşten böyle bilgi verdiklerini ifade etti. İnegöl’e hastaneye vardığımda tomografi çekmişlerdi. Kızımın tomografideki halini gördüm. 1 saat sonra Bursa Şevket Yılmaz Hastanesine sevk ettiler. Kızım hastaneye getirildiğinde ciğerleri iflas etmişti. Kendi başına nefes alamıyordu. Beyninin arkasına ve gözlerinin arkasına ödem toplamıştı. Boğulmadan kaynaklı vücudu komple şişmişti. Doktorlar, “durumu çok kritik her şeye hazırlıklı olmalısınız, ilk 24 saat çok önemli” dedi. Berra, 1 hafta yaşam mücadelesi verdi. Bu süreçte o minik kalbiyle çok savaştı. 7 gün sonra vefat etti.”
Kızım 4 kişinin gözü önünde boğuldu
Baba İsmail Dizi, küçük kızının 4 kişinin gözleri önünde boğulduğunu aktararak, “Çocuğumuzun suda ne kadar bir süre kaldığı belli değil. Okulun bize söylediği 30 saniye. Ancak doktorlarla görüştüğümüzde, 2 ila 5 dakika arasında bir suda kalma süresinin olabileceğini söylediler. Şu an için çocuğumuzun suda kalma süresinin netliği yok.” dedi.
“Belediyenin ruhsat vermediği kaçak havuza ilçe milli eğitim faaliyet onayı vermiş”
İsmail Dizi, olayda okulun birçok ihmali bulunduğunu belirterek, “Havuz bir kere kaçaktır. Kaçak havuzda yüzme etkinliği düzenlenmiş. İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, bu kaçak havuza faaliyet onayı vermiş. Neye dayanarak onay verdiği belli değil. İlçe Sağlık Müdürlüğü’nün havuza denetim yapıp yapmadığı da belirsiz. Yönetmelik, çocuk havuzlarının derinliğinin 50 santimetre olması gerektiğini belirtirken, okulun bilirkişi raporuna göre havuzda su seviyesi 91,5 cm. Yüzme hocasının sertifikası olup olmadığı bilinmiyor. Can kurtaranın olması gereken yerde can kurtaran yoktu. Havuzun etrafında simit ve kolluk gibi yüzme ekipmanları eksikti. Havuz kenarlarının kaymaz malzeme ile yapılması gerekirken, birçok alan kaygan malzemeden oluşuyordu. Bir öğretmen çocuğa müdahale etmeye çalışırken düştü. Güvenlik kameralarında bu durum mevcut. Şu an konular savcılık tarafından araştırılıyor ve biz sorumlu kişilerin tutuklu yargılanmasını talep ettik. Ancak tutuklu yargılanmıyorlar.” şeklinde konuştu.
Acılı anne kızı için adalet istedi
Sağlık görevlisi olarak çalışan anne Beyza Turan (29), kızı Berra için adalet talep etti. Olayla ilgili kafasında birçok soru bulunduğunu dile getiren Turan, konuyu şu şekilde aktardı: “Kızım sudan çıkarıldığında suni teneffüs yapıldığı söylendi. Kreşin koordinatörü, Berra’nın nöbet geçirdiğini belirtti. Ben, kızımın herhangi bir nöbet geçmişi ya da nöbet geçirebilecek bir hastalığı olmadığını belirtince telefon kapandı. Hastaneye gittiğimde, kızımın yüzme hocası suni teneffüs yaptığını öğrendim, bu aşamada Berra’nın boğulduğunu anladım. O andan sonra hastaneye gelen iki kişi de kayboldu. Okuldan kimseyle iletişim kuramadık. Bu suni teneffüsün yetersiz olduğunu ve suni teneffüsü yapan kişinin geçerli ilk yardım belgesinin olmadığını düşünüyorum. 112 acil sağlık ekiplerine yanılgı yapıldığını tahmin ediyorum. Birçok ihmal var ve bu kadar ihmale rağmen okul hala açık ve eğitim öğretime devam ediyor. Ne zaman kapatılacak? Kaçak havuzun faaliyeti ne zaman sonlandırılacak?” diye sordu.
Berra ihmaller ve tedbirsizlikler yüzünden öldü
Kızını en son gördüğünde entube olduğu için kucağına dahi alamadığını ifade eden acılı anne Beyza Turan, “O sabah kızımı kreşe ben bıraktım. Ayrılırken ‘annecim seni çok seviyorum’ dedi. Öptüm yanaklarından ve kızımı okula teslim ettim. Kızımın geriye kalan tek hatırası oyuncakları ve hayalleri oldu. Odasının kapısı halen kilitli, odasına giremiyorum. Eşyaları nasıl bıraktıysa hala öyle duruyor. O 4 yaşında olsa da çok temiz ve düzenli bir çocuktu. Gerçek olmayacağını bilsem bile bir gün kızımın bana geri döneceği gibi hissediyorum. Herkes evladına sarılırken ben her gün mezarına gidiyor ve toprakla karşılaşıyorum. Bu benim için en ağır olanı. Kızım hepimizin kalbine bir kelebek gibi kondu, herkesin kalbinde büyük bir sevgi yaşattı. Ancak ihmaller ve tedbirsizlikler yüzünden hayattan ayrıldı.” dedi.
“Okul kolluk getirmeyin dedi, kollukları takılı olsa Berra hayatta olacaktı”
Beyza Turan, kızı Berra’nın yüzme bilmediğini, okul öğretmeninin veli grubundan mesaj atarak çocukları kolluksuz okula göndermelerini istediğine dikkat çekerek, “Berra’yı 3 yaşında kreşe yazdırdık. Bir yıldır oraya gidiyordu. Yaz okuluna başlaması için okul ile sözleşme imzaladık. Yüzme öğreteceklerini belirttiler. Olaydan iki gün önce, Berra’nın sınıfında bir öğretmen veli grubundan mesaj atarak, 12 Ağustos günü okula çocukların kolluksuz gelmelerini istedi. O gün, kızımın kolluklarını yanına vermedik. Kolluk ya da simit yoktu. Daha önce hep kolluk kullanıyordu. Kızım, suyun üzerinde bile duramıyordu. Eğer kollukları takılı olsaydı bunlar yaşanmayacaktı” ifadelerini kullandı.
Kaçak havuza faaliyet onayı vermişler
Soruşturma kapsamında, 4 yaşındaki Berra’nın hayatını kaybettiği kreş havuzunun kaçak olduğu belgelerle savcılığa sunuldu. Ruhsatı bulunmayan havuz için İnegöl İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, faaliyet onayı vermiştir. Savcılığa sunulan dilekçede, olay anında havuzda yüzen ve Berra’nın boğulduğunu ifade eden arkadaşının ifadelerine başvurulması istendi. Ayrıca, yüzme hocasının suni teneffüs yaptığı sırada geçerli bir ilk yardım belgesinin olmadığı ve okulun iş güvenliği önlemlerini almadığı vurgulandı. Dilekçede, Berra’nın nöbet geçirdiği iddialarının da “Epilepsi iddiaları şüpheliler tarafından uydurulmuştur” denildi. Çeşitli doktorlardan alınan epikriz raporları ve olayın boğulma olduğuna dair adli muayene raporlarının da değerlendirileceği ifade edildi.
