Prostat kanseri ve böbrek üstü bezi kanseri tanısı alan Sadık Yüksel (62), Ankara’dan gelerek Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Klinik Sorumlusu Prof. Dr. Mutlu Ateş’in muayenesine girdi. Prostat kanserinin yanı sıra böbrek üstü bezi tümörünün belirli bir boyuta ulaşması nedeniyle Yüksel’e robotik cerrahinin uygulanmasına karar verildi. Yapılan 5 saatlik operasyonun ardından Yüksel sağlığına kavuştu.
“KARIN BÖLGESİNİ TAMAMEN AÇMAK GEREKİYORDU”
Prof. Dr. Ateş, her iki tümörün de önemli olduğunu vurgulayarak, “İki ameliyatın hangisini önce yapalım diye düşünürken ikisini eş zamanlı yapmayı planladık” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Ateş, “Bu eş zamanlı ameliyatın avantajları olacaktı. Eğer tek seansta açık ameliyat olsaydı, karın bölgesini en üstten en alta kadar tamamen açmak gerekiyordu. Bu da ameliyat sonrası hastanın hem daha büyük ağrılar çekmesine hem de çok uzun süre hastanede kalmasına sebep olacaktı. Ayrı iki seansta ameliyat gerçekleştirilseydi, hasta için hem zaman kaybı hem de iki kez genel anestezi riski olacaktı. Robotik yöntemle daha az kesi, daha az hastanede yatış süreci ve daha hızlı iyileşme süreciyle bir seansta iki tümörü de ameliyat edebileceğimizi hastayla da konuşarak planladık” dedi.
“AYNI DELİKLERDEN İKİ AMELİYAT”
Normalde her bir cerrahide 6-7 delikten girilerek robotik cerrahi uygulandığına dikkat çeken Prof. Dr. Mutlu Ateş, “Biz 7 delikten hem karnın üst bölgesine çıkarak böbrek üstü bezi tümörü ameliyatı yaptık, yine aynı deliklerden robotu döndürüp hastanın karın alt bölgesi prostat kanseri ameliyatını yaptık” şeklinde konuştu.
“DÜNYADA DA BENZER BİR ÖRNEĞİ YOK”
Bu tür bir ameliyatın Türkiye’de ilk kez Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirildiğini belirten Prof. Dr. Ateş, “Yaptığımız literatür taramasında, robotik cerrahi yöntemle böbrek üstü tümörü ve prostat tümörü cerrahisinin eş zamanlı olarak Türkiye’de ilk kez yapıldığını gördük. Dünyada da benzer örneği yok” dedi.
“AÇIK CERRAHİ OLSAYDI 9 SAAT SÜRERDİ”
Açık cerrahi ile bu ameliyatın 8-9 saat süreceğini ve komplikasyon riskinin yüksek olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ateş, robotik cerrahi sayesinde 5 saat içinde operasyonun tamamlandığını vurguladı. Prof. Dr. Ateş, “Bu süreye anestezi, hastanın uyuması, uyanması da dahil” şeklinde belirtti.
ROBOTİK CERRAHİNİN KRİTERLERİ
Robotik cerrahinin prostat kanseri de dahil olmak üzere birçok kanser türünde uygulanabileceğini, ancak böbrek üstü bezi tümöründe bazı kriterlerin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Ateş, “Eğer böbrek üstü bezi tümörü 4 santimi geçmişse veya ürettiği hormonlar ilaç tedavisine rağmen vücuduna zarar veriyorsa, o zaman cerrahi tercih edilir. Bu cerrahi laparoskopik veya robotik yapılırsa hasta konforu en üst seviyede olur” dedi. Ayrıca, eş zamanlı gerçekleştirdikleri bu ameliyatı bir makale olarak yayımlamayı planladıklarını da aktardı.
10 YILDA 2 BİN HASTA
Ameliyat ekibinde yer alan Op. Dr. Şahin Kılıç, robotik cerrahinin hasta açısından sağladığı önemli konforu dile getirerek, “Robotik cerrahi, laparoskopiyle birlikte minimal invaziv cerrahiler arasında geçiyor. Bu da hastanın ameliyat öncesi iyilik haline daha çabuk dönmesini sağlıyor” dedi. Prostat kanseri tedavisinde robotik cerrahiyi en sık uyguladıklarını belirten Op. Dr. Şahin, “Prostat karın içerisinde en derin yerde yerleşik ve çıkartılması zor bir organ. Açık cerrahi yaptığımız zaman bu, hastanın gerek konforunu bozuyor gerekse ameliyat sonrasında idrar tutma ve sertleşme problemleri gibi durumlar ortaya çıkabiliyor” ifadesinde bulundu. Op. Dr. Şahin ayrıca, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde son 10 yılda 2 bin robotik cerrahi ameliyatı gerçekleştirildiğini aktardı.
“KORKTUĞUMU SÖYLEYEMEM”
Antalya’da sağlığına kavuşan Sadık Yüksel, “Vallahi hastalanmadan önce nasılsam şimdi de öyleyim” diyerek, prostat ve böbrek üstü tümör ameliyatının aynı anda robotik cerrahiyle yapılmasına hiç tereddüt etmeden onay verdiğini belirtti. “Hiç korktuğumu söyleyemem” diye ekleyerek, durumu ifade etti.
“ANKARA’DA RİSKLİ DEDİLER”
Ankara’daki doktorların iki ameliyatın aynı anda gerçekleştirilemeyeceğini ve bu durumun riskli olabileceğini aktardığını söyleyen Yüksel, “Gelinim bu hastanede hemşire olarak çalışıyor. O nedenle de burada ameliyat olmak konusunda hiçbir tereddüdüm yoktu. Eğer bana, ‘yüzde 1 şansın var’ deselerdi bile yine kabul ederdim. Çünkü Mutlu hocama çok güvendim. Hastanede hem doktorlarımız hem hemşirelerimiz hepsi çok ilgilendi” şeklinde konuştu.
“MÜKEMMEL BİR AMELİYAT GEÇİRDİM”
Ameliyat sonrası kendisini çok iyi hissettiğini, hatta ziyarete gelen bir yakınının durumunu görünce ‘amca sen gerçekten ameliyat oldun mu’ diye sorduğunu belirten Sadık Yüksel, ziyaretçisine “Evet oldum. Böyle doktorlarımız, hemşirelerimiz olursa, benim ayağa kalkmamam abes olur” cevabını verdi. “Mükemmel bir ameliyat geçirdim. Herkese teşekkür ediyorum” dedi.
“İNSANA SONSUZ GÜVEN VERDİ”
Hastanın gelini ve Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Hematoloji Servisi Hemşiresi Aysel Yüksel, “Babam şikayetlerinden bahsedince neler yapılabileceğimi araştırmaya başladım. Hep Mutlu hocamın ismi söylendi. Kendisiyle görüştükten sonra babam Ankara’dan geldi” dedi.
Prof. Dr. Ateş’in insana sonsuz güven verdiğini vurgulayan hemşire Yüksel, “Her sorumuzu içtenlikle cevaplıyor. Gerçekten babamın da söylediği gibi büyük güven oluştu bizde ve ‘evet ameliyat burada olmalı’ dedik. Babam Ankara’da yaşıyor ama Mutlu hoca için Antalya’yı tercih etti. Çok teşekkür ediyoruz” diye ekledi.
(DHA)