TBMM Genel Kurulu’nda, bütçe görüşmelerinin ardından soru-cevap kısmına geçildi.
Milletvekillerinin sorularına cevap veren İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, polislerle ilgili mevcut ve planlanan çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Yerlikaya, “2025 yılı Mart ayında ‘Görev Puanı’ sistemi getirdik. Atamamız, Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ndeki bu uygulamayla hakkaniyetli, şeffaf, kurumsal ve ihtiyaca uygun hale geldi.” dedi.
Yılda iki kez eş durumu ve mazeret atamaları gerçekleştirilirken, artık her ay bir mazeret ataması yapılacağını belirten Yerlikaya, bu uygulamanın devam edeceğini ve 2026’daki genel atama döneminde “zorunlu ikinci şark tebligatı” gönderilmeyeceğini açıkladı.
Emniyet Teşkilat Kanunu üzerine de çalıştıklarını ifade eden Yerlikaya, “Teşkilatımızın özlemle beklediği bir teşkilat kanunu için hazırlıklarımızı yapacağız ve Gazi Meclisimizin takdirine arz edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Yekilaya, “standart kadro” çalışmalarının tamamlandığını ve bu çalışmanın, personelin il bazında dengeli ve verimli istihdamı ile ilgili olduğunu da sözlerine ekledi.
“ÇALIŞMA SİSTEMİNDE 4 GRUPLU 12/36 SİSTEMİNE GEÇİLECEK”
“Çalışma sisteminde 4 gruplu 12/36 sistemine geçileceğini” belirten Yerlikaya, “Daha önce bunu personel eksikliğinden dolayı yapamıyorduk ama bütün hazırlıklarımızı tamamladık. İnşallah önümüzdeki yıl 10. ayda veya 11. ayda bunu tamamlayacağız. Yine bir çalışmamız var. İç güvenlik hizmeti yürüten jandarma, sahil güvenlik ve emniyet hizmetleri sınıfında çalışan, aynı görevde bulunan arkadaşlarımızın ücretlerinde dengelemeyle ilgili de bir çalışma yapıyoruz. Zamanı geldiğinde inşallah gelişmeleri hep birlikte göreceğiz.” dedi.
“BİR YIL BİR AYDAN BERİ İKİNCİ CEZAYI ALAN SADECE BİR KİŞİ VAR”
TBMM Genel Kurulunda, trafik cezalarının artırılmasına yönelik düzenlemeleri içeren Karayolları Trafik Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi faktörlerine ilişkin eleştirilere cevap veren Yerlikaya, “Başlangıçla ilgili bölümün de Genel Kurulda bittiğini biliyoruz. Grubumuzdan aldığımız bilgi, ocak ayında huzurlarınıza gelecek. Gazi Meclisimizin takdirleriyle yasalaşacak.” ifadesini kullandı.
Göreve geldiği ilk günden itibaren emniyet ve jandarma olarak denetimleri artırdıklarını belirten Yerlikaya, “2024 yılında 5 trafik kuralı ihlalinden yüzde 84 can kaybının olduğunu ve bir güncelleme ihtiyacı bulunduğunu gördük.” dedi. Yerlikaya konuşmasına şöyle devam etti:
“2024’te 3 günde bir, kırmızı ışıkta insan öldü, 137 insan öldü. Bunu kabul edemeyiz. Bunun cezasının caydırıcılığı yok. Trafik güvenliğinden sorumluyuz. Cumhurbaşkanı’mızın bir hedefi var, 2030’un sonunda ‘can kaybı ve ağır yaralanmaları en az yüzde 50 indireceğiz.’ diyor. Hedefimiz bu. Bunu yapmak için Grubumuzun hazırladığı 36 maddelik kanun teklifi yasalaşırsa tıpkı yasa dışı çakarda olduğu gibi… 30 Kasım 2024’te Meclis’imiz bir maddelik kanun yaptı, ne oldu biliyor musunuz? 10 ay içerisinde denetimi yüzde 378 artırmamıza rağmen yasa dışı çakar yüzde 88 bitti. Türkiye’de bir yıl bir aydan beri ikinci cezayı alan sadece bir kişi var. 276 bin lira, 2 ay ehliyet, 2 ay arabanın meniyle sonuçlanan o ceza, sadece bir kişiye uygulandı. Caydırıcılık böyle bir şey.” şeklinde sözlerini sürdürdü.
“Yurt dışına gittiğimiz zaman orada her kurala uy, Türkiye’ye geldiği zaman uyma.” diyen Yerlikaya, bunun kabul edilemez olduğunu vurguladı ve yeni bir trafik kuralı oluşturma hedefinde olduklarını belirtti.
Bakan Yerlikaya, milletvekillerinin Küresel Organize Suç Endeksi Raporu’na yönelik sorularına şu cevabı verdi:
“Ne hikmetse, yurt dışında bir ya da birileri, bu ülkeyi sevmeyen, bu ülkeye düşman olan kaçmış gitmiş buradan, defolmuş gitmiş… Onların yazmış olduğu düzmece raporların üzerine binin, doğru buraya gelin. Türkiye olarak başta organize suç örgütleri, uyuşturucu, insan ticareti, kaçakçılık ve yasa dışı göçle mücadelede kimlerle işbirliği yapıyoruz? Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi, Interpol, Europol başta olmak üzere uluslararası kuruluşlarla sıkı bir işbirliği içindeyiz. Bunlardan getir bir rakam, getiremezsin. Çünkü sözde hazırlanan endeksin herhangi bir resmi bağlayıcılığı yok.” açıklamasında bulundu.
Gürsel Tekin’in İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesince CHP İstanbul İl Yönetimi’ne görevlendirilmesinin ardından yaşanan olaylar hatırlatıldığında, Yerlikaya Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayarak, “Siz ‘Mahkeme kararına uyduk.’ deseniz oraya 5 bin polis gelmeyecekti. Önce meydan okudunuz, sonra sıkıyı görünce ‘İnfial oluşturmak gibi niyetimiz yok.’ diye tornistan yaptınız. Var mı öyle?” şeklinde konuştu.
“VERGİ BORÇLARINI YÜCE MECLİSİMİZ DIŞINDA HİÇBİR MAKAM VE MERCİ SİLEMEZ”
Bakanlık sıfatıyla milletvekillerinin eleştirilerine yanıt veren Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vergi borçlarının silinmesine ilişkin şunları belirtti:
“Vergi borçlarını Yüce Meclisimiz dışında hiçbir makam ve merci silemez. Benim böyle yetkim olmadı, yoktur. Böyle bir yetki de istemiyorum. Kesinlikle Maliye Bakanlığının veya Bakanlığın vergi borçlarını silme, affetme yetkisi yoktur. Vergiye ilişkin bütün muafiyetler Anayasa gereği kanunlarla düzenleniyor. Kanunlarla düzenlenmemiş hiçbir vergi istisna ve muafiyeti asla söz konusu değildir. Vergi harcamalarını kastediyorsanız onların tamamı kanunla düzenleniyor. Örneğin, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasının 2026’da maliyeti 1,1 trilyon liradır. Asgari ücrete vergi getirmek mi istiyorsunuz? Hayır. Biz asgari ücrete vergiyi kaldırdık. Bu bir vergi harcamasıdır. Tabii ki hükümetimiz ve Meclisimiz kaldırdı. Dolayısıyla hiçbir şekilde vergi borçlarının silinmesi mümkün değildir.” diye konuştu.
Uzlaşma müessesesinin 1963’ten beri bütün hükümetler tarafından uygulandığını belirten Şimşek, geçen yıl yapılan veri değişikliğinin vergi aslının uzlaşmaya tabi olmayacağını ortaya koyduğunu ifade etti.
Şimşek, rezervlerin kalitesinin son dönemlerde yükseldiğini ve bu artışın “carry trade” kaynaklı olmadığını dile getirerek, “Bütün carry trade’in yani swap stokunun tamamı 20 milyar dolar civarı. Bu da 123 milyar dolarlık artışın altıda biridir. Ters dolarizasyon, yüksek dış borç çevirme oranları, ihracat bedeli satış yükümlülüğü, altın fiyatları ve azalan cari açık, bunların hepsi rezerv artışında etkili olmuştur. Özellikle yurt dışı ve yurt içi swapları kapatmakla birlikte rezerv kalitemiz artmıştır.” ifadelerini kullandı.
Kamudaki taşıt sayısının, savunma, güvenlik, sağlık ve afet yönetimi hariç 1161 adet azaldığını belirten Şimşek, tasarruf genelgesinin yayınlanmasından sonra sözleşmesi sona eren taşıtlardan yeniden kiralananların sayısının da yüzde 19 azaldığını ifade etti. Taşıt konusunda tasarruf tedbirlerinin tam olarak uygulandığını ve bunun sonucunu aldıklarını dile getirdi.
“Denetimlerde ceza kotası konulduğu” iddialarının kesinlikle doğru olmadığını vurgulayan Şimşek, “Bizim böyle bir talimatımız asla olmamıştır, olmayacaktır. Biz vergi denetim birimlerimize hep şunu söylüyoruz: ‘Lütfen rehberlik yapın, yol gösterin. Hatta eksikler varsa ceza vermeyelim, gitsinler beyannameleri düzeltsinler. Çünkü bizim maksadımız gönüllü uyumu artırmak.’ Dolayısıyla böyle bir şey söz konusu olamaz.” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Şimşek, Kahramanmaraş merkezli depremlerin vergi mükelleflerine etkilerini azaltmak için çeşitli tedbirler aldıklarını ve deprem sonrası hemen mücbir sebep hali ilan ettiklerini hatırlatarak, bu kapsamda yapılan uygulamaları aktardı.
Şimşek, hâlâ depremden etkilenen tüm mükelleflere mücbir sebep yolunun açık olduğunu belirterek, “Mevcut vergi borçları faizsiz 24 aylığına taksitlendirilmiştir, hatta 250 bin liraya kadar teminat da istenmemektedir. Öbür konularda da her türlü kolaylığı sağlamaya yardım edeceğiz.” dedi.
Şimşek, özellikle bütçe görüşmeleri sırasında Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) hakkında birçok değerlendirme yapıldığını belirterek, “Bir kere ben şunu net bir şekilde ortaya koymak istiyorum: Hiçbir zaman ne benim ne de ekibimin ne TÜİK’e müdahalesi olmuştur ne de bu konuda bir talimatım olmuştur ne de olacaktır. Çünkü biz verilerin sağlıklı olmasını istiyoruz. Ona göre teşhisi ve tedaviyi doğru yapalım. TÜİK istatistikleri Eurostat gibi uluslararası kuruluşlar tarafından belirlenen yöntem, tanım ve kavramlar kullanılarak hesaplanıyor. Dolayısıyla bizim veriler Birleşmiş Milletler, IMF, OECD, ILO gibi birçok kuruluşla işbirliği içerisinde ve onların da denetimine açık şekilde üretilmektedir.” ifadelerini kullandı.
“YİNE BİR BORÇ, FAİZ, ZAM, VERGİ BÜTÇESİYLE GELDİNİZ”
Genel Kurulda bütçe üzerine şahsı adına konuşan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, kamu maliyesinde hak, hukuk ve adaletin olmadığını iddia etti.
2026 yılı bütçesini eleştiren Erbakan, “İktidar olarak karşımıza 2026 bütçe kanunu adı altında bir çöküş bütçesiyle geldiniz. Yine bir borç, faiz, zam, vergi bütçesiyle geldiniz.” şeklinde konuştu.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş da 12 milyon yeni yoksulun ortaya çıktığını öne sürerek, “Beslenme çantası boş bir çocuğun annesinin Meclis’te olması halinde bu bütçeye ‘evet’ demeyeceğini” söyledi. Baş, “Ay başında maaşını alıp eve gidene kadar bitiren, kirayı ödeyemeyen bir işçi baba ‘evet’ diyebilir mi bu bütçeye? Torunuyla pazara giden emekli amca, ‘Onu bırak, onu bırak, onu da bırak’ diye diye buraya gelse ‘evet’ diyebilir mi?” şeklinde sordu.
Konuşmaların ardından gerçekleştirilen oylamada, İçişleri Bakanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçeleri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Gelir İdaresi Başkanlığı, Türkiye İstatistik Kurumu, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Sermaye Piyasası Kurulu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Kamu İhale Kurumu, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu ile Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 2026 yılı bütçeleri kabul edildi.
TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, birleşimi yarın saat 11.00’de toplanmak üzere kapattı.
*Haberin görselleri AA tarafından servis edilmiştir.



