Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, AKP partisi içindeki tartışmalar yeniden alevlendi. AKP’nin kurucuları arasında yer alan, ancak Erdoğan’ın politikaları nedeniyle partiden ayrılan pek çok isim, son günlerde eleştirilerini artırdı.
Bu bağlamda dikkat çeken isimlerden biri de eski bakan Hüseyin Çelik oldu. Çelik, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle tutuklandığını ifade etti. Çelik’in bu sözlerine, AKP Milletvekili Mehmet Metiner ve Cumhurbaşkanı danışmanlarından Oktay Saral sert tepkiler gösterdi.
Ayrıca, AKP’nin önde gelen isimlerinden Metin Külünk de tartışmalara katıldı. Külünk, sosyal medya hesabından Abdullah Gül’e yönelik oldukça sert bir mesaj paylaştı. Külünk, Gül’e hitaben, “Sözde ‘kardeşim’ dediğin insanlara pusu kurmayı bırak! Açık açık siyaset sahnesine çık! Yanına Bülent Bey’i ve diğer arkadaşlarını da al; siyaseti perde arkasından değil, milletin önünde yap! Delikanlı gibi siyaset yap! Sayın Erdoğan’a karşı düello istiyorsan, açıkça yap; pusu siyasetiyle değil!” şeklinde ifadelerde bulundu.
İŞTE KÜLÜNK’ÜN OLAY PAYLAŞIMI!
SAYIN ABDULLAH GÜL’E AÇIK ÇAĞRI
Sözde “kardeşim” dediğin insanlara pusu kurmayı bırak!
Açık açık siyaset sahnesine çık!
Yanına Bülent Bey’i ve diğer arkadaşlarını da al; siyaseti perde arkasından değil, milletin önünde yap!
Delikanlı gibi siyaset yap!
Sayın Erdoğan’a karşı düello istiyorsan, açıkça yap; pusu siyasetiyle değil!
Finansal Darbenin Arkasında Kim Var?
Ekrem İmamoğlu isimli şahsın adının geçtiği, kuvvetli şüphe, bilgi, belge, delil ve itiraflara dayanan çıkar amaçlı suç örgütü yapılanmasının arkasında kimlerin olduğu artık gün gibi ortada.
15 Temmuz öncesinde ve sonrasında FETÖ hakkında tek kelime etmeyen ekip de bu. Sayın Erdoğan’ı içerideki sızıntı unsurlarla yalnızlaştırmaya çalışan, onu kilitlemeye uğraşan, AK Parti’yi CHP ile koalisyona mecbur bırakmak isteyen kadro da bu.
Demek ki 15 Temmuz’un arkasındaki sinsi yapı da bu ekip!
Türkiye’yi Oded Yinon Planı ve Büyük İsrail Projesine mahkûm etmek isteyen de aynı zihniyet!
Türkiye’de Siyasal İslamcılık ya da Siyasal Muhafazakârlık adı altında;
-Yerlilik,
-Vatanseverlik,
-Bağımsızlık,
-Devletin bekası,
-Anadolu irfanıgibi kadim değerleri tasfiye ettirip paganlaşmanın yolunu açmak isteyen;
-“Ümmet” gibi kutsal bir kavramın,
-“Dindarlık” gibi kutlu kavramınarkasına saklanarak bu ülkeyi emperyalizme teslim etmeye çalışan aklı tespit edip ve elemanları ile yüzleşmeden;
ve Müslüman mahallesinde salyangoz satıp salyangozluğu da saklayan bu zihniyetle hesaplaşmadan,
Türkiye bağımsızlık mücadelesinde ne zirveye ulaşabilir, ne de mesafe kat edebilir.
SON SÖZ
Türkiye’nin kaderiyle oynamaya çalışan, içeride ve dışarıda aynı merkezden yönlendirilen bu yapılar;
Sadece bir siyasi mesele değil,
doğrudan milletin ve devletin bekasıyla,
ve hatta insanlığın umudu olan Türk milletinin evrensel sorumluluğuyla ilgilidir.Gereken açık duruş, açık mücadele ve açık hesaplaşmadır.
Gerisi sadece oyalamadır!