1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Hareketsizlik Sağlığınızı Tehdit Ediyor!

Hareketsizlik Sağlığınızı Tehdit Ediyor!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Modern Hayat ve Hareketin Önemi

Yaşam var olduktan beri hareket, bedenimizin ve zihnimizin ayrılmaz bir parçası. İnsanlık, yüzyıllar boyunca hareket etmeye evrildi. Bu da atalarımızın aktif bir yaşam tarzına sahip olduğu anlamına geliyor. İşleri onları hareket etmeye ve genellikle fiziksel olarak yoğun işler yapmaya zorluyordu. Ancak bugün, çoğumuz bilgisayarlarımızın önünde oturuyoruz. Bu yaşam tarzındaki büyük değişim, birçok rahatsız edici hastalığın arkasındaki önemli bir etken haline geldi. Modern yaşamın en büyük paradokslarından biri de, hayatımızı kolaylaştıran teknolojilerin bizi hareketsizliğe mahkûm etmesidir. Gün boyu bilgisayar başında, televizyon karşısında veya direksiyon başında geçirilen saatler, sağlığımızı tehdit ediyor. En kötüsü, bu duruma çok çabuk alışıyor ve konfor alanımızdan çıkmak istemiyoruz. Uzmanlar, bu durumu “oturma hastalığı” olarak tanımlıyor ve hareketsizliğin yaşam süresini kısaltabileceğini belirtiyor.

image-870x-68271a03c743e.webp

Hareketsizlik ve Zihin Sağlığı

Ne zaman durağanlaşsak, içimizi tarif edemediğimiz bir huzursuzluk kaplıyor; adını koyamadığımız bir boşluk hissiyle karşılaşıyoruz. Beden hareketsiz kaldığında kaslar ve eklemler sızlıyor, hastalıklar baş gösteriyor. Zihin ise unutkanlık, odaklanma güçlüğü ve bulanık düşüncelerle bulanıyor. Peki, gerçekten sandalyeye bu kadar bağlı kalmak ömrümüzden yıllar götürüyor olabilir mi?

Wall Street Journal’da yayınlanan bir makalede, “günde üç saatten fazla oturmanın bir kişinin yaşam beklentisini iki yıl kısaltabileceği” bulgusunu ortaya koyan bir çalışmaya atıfta bulunuldu. Bu rakam rastgele gibi görünse de, bunun sağlam nedenleri mevcut. Bu, modern toplumda derin kökleri olan bir yaşam tarzı sorunudur. Teknolojideki gelişmeler yaşam kalitemizi geliştirmişken, kültürümüz büyük ölçüde hareketsiz hale geldi.

Oturmanın Sağlık Üzerindeki Etkileri

Yukarıda belirtilen iki yıllık yaşam beklentisinin yanı sıra, oturma ve hareketsizlikle ilgili birçok ciddi sağlık sorunu mevcuttur. Çalışmalar, hareketsiz davranışların “tip 2 diyabet, kardiyovasküler hastalık kaynaklı ölüm ve tüm nedenlere bağlı ölüm” ile ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu, farkında olmamız gereken önemli bir konudur.

Oturmak kendi başına kötü bir aktivite değildir, ancak sorun, oturarak geçirdiğimiz zamanın miktarıdır. Birçoğumuz modern ofisin gerekliliklerine maruz kalırken, günde 8 saat veya daha fazla masalarımızda oturuyoruz. İşten sonra veya hafta sonları evde geçirdiğimiz zamanı da eklediğimizde, sorunun boyutunu görebiliriz.

Oturma hastalığının sadece ofiste tembellik eden insanları etkilediğini düşünüyorsanız, tekrar düşünün. Çalışmalar, oturma hastalığının etkilerinin fiziksel aktivitenin etkilerinden bağımsız olabileceğini öne sürüyor. Bu nedenle, her sabah koşuya çıksanız veya hafta içi spor salonuna gitseniz bile, ofiste uzun bir gün oturmak sağlığınızı olumsuz etkileyecektir.

Harekete Geçme Alışkanlıkları

Bu, çalışma alışkanlıklarımızda hepimizin biraz iyileşmeye ihtiyacı olduğu anlamına geliyor. Bizi harekete geçirecek bazı basit alışkanlıklar şunlardır:

yurumenin-faydalari-buyuk-anadolu-hastanesi.jpg

  • • Telefonla konuşurken ayağa kalkın veya ileri geri yürüyün.
  • • Daha uzakta bir park yeri seçin.
  • • Bir sorunuz olduğunda bağırmak yerine birinin yanına gidin.
  • • İmkanınız olduğunda merdivenleri kullanmayı tercih edin.
  • • Sabah, öğle yemeğinde veya işten sonra kısa bir koşu veya yürüyüş yapın.
  • • Bir arkadaşınızla veya meslektaşınızla konuşurken veya okuma, çamaşır katlama gibi basit işleri yaparken ayakta durun.
  • • Temizlik yapın ve bahçe işleri ile uğraşın; bunlar pratik egzersiz sağlar.

Mayo Kliniği’nde endokrinolog ve tıp profesörü olan Dr. James Levine’e, oturma hastalığından kaçınmak için insanların ne sıklıkla kalkması gerektiği soruldu. O, “Kimse kesin olarak bilmiyor ancak bir saattir oturuyorsanız çok uzun süredir oturuyorsunuz demektir… Her saatte 10 dakika kalkmalısınız.” şeklinde yanıt verdi.

afpexercise11n.webp

Bu fikirleri hayata geçirmek bazıları için zor olsa da, kontrolümüz altındaki zamanı en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Araştırmacılar, televizyon izleme süremizi günde 2 saatten az bir süreye indirerek ömrümüze yaklaşık 1,5 yıl daha ekleyebileceğimizi ifade ediyor. Hiç de küçümsenecek bir oran değil.

Bu yazıyı okuduktan sonra harekete geçme planınızın düğmesine basın. Abartmaya gerek yok, her gün düzenli minik adımlarla başlayabilirsiniz. İnanın, sonra müptelası olacaksınız. Şimdi ayağa kalkma zamanı…

Sağlıcakla kalın…

Hareketsizlik Sağlığınızı Tehdit Ediyor!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

eBursa.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin
Bize Katılın
Enable Notifications OK No thanks