Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bugün gerçekleştirdiği toplantıda Halk TV için 10 günlük ekran karartma ve yüzde 3 oranında para cezası uygulanmasına karar verdi.
Ayrıca, Halk TV’ye ek olarak TELE1 ve SZC TV kanallarına da para cezaları kesildi. Halk TV Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Mahiroğlu, Halk TV Ana Haber programında alınan karara ilişkin görüşlerini paylaştı.
Mahiroğlu, konuşmasına Alevilerin Muharrem ayı Yas-ı Matem oruçlarının kabul olmasını dileyerek başladı. Yönetim Kurulu Başkanı, “Gün geçtikçe dozajı artsa da bu derece bir dozaja çıkmamışlardı. Bunun geçmişten gelen bir süreci var. Biz halk TV’yi aldığımız günden itibaren, ‘Bu ülkenin vicdanı, sesi olacağız. Doğru bildiklerimizi yayıncılık yaparken hiçbir şeyden çekinmeyeceğiz’ dedik. Kadromuz, bu ilkelere bağlı, ülkesine bağlı insanlardan oluşuyor. Halk TV izlenebilir hale geldi. Bunu reytinglerle de gördük. Öncesinde sadece evlerde izlenirken, şimdi hastanelerde ve otellerde de izleniyor. Biz kimsenin arka bahçesi olmadık” şeklinde ifade etti.
Mahiroğlu, muhalefetle orantılı bir söylem geliştirdiklerini vurguladı. “Ülkede bir sorun varsa, bunu ifade edebilecek STK’lar, basın organları ve siyasi partilerin söylemlerinin eş zamanlı olması doğaldır. Bizim söylemlerimizden rahatsız olan bir kitle, bize çeşitli uyarılarda bulundu. Ancak biz ‘Haber ilkelerimizle yol alacağız’ dedik. Eğer bir memur geçinemiyorsa, yüksek puanla atanamıyorsa, ama birileri kartvizitle işe giriyorsa, bunlar haberdir ve yaşanmalıdır. Eğer tarlada birinin ürünü kalıyorsa, ya da öğrenciler sosyal haklarını alamıyorsa, bunu da gündeme getirmeliyiz. Rahatsız olanlar, hangi vatandaşın hizmetine koşuyorlar? Biz bu ülke dışında bir mesele mi yansıtıyoruz?” dedi.
“NE PARAMIZDA HARAM NE DE LAFIMIZDA YALAN VAR”
Kanalı ilk aldıkları günden beri finansal uygunlukları sorgulandığını ifade eden Mahiroğlu, “35 yıldır bu ülkede ihracat yapan biriyim. Türkiye Cumhuriyeti’nin her köşe bucağını bilmesine rağmen ‘MASAK inceliyor, finansı araştırılıyor’ gibi ithamlar yöneltildi. Ancak her şey net bir şekilde ortada. İnsanlar kendi gibi bilir karşısındakini. O zihniyetteki insanlar, bizi de öyle düşündü. Bizim ne paramızda haram var ne de sözlerimizde yalan. İngiltere de neler dönüyor, hangi işçi, köylü yurt dışında paralarını kullanıyor, bunlar sorgulanmazken, diğer medya patronları neden sorgulanmıyor? Başka bir medya kuruluşunun manşetinde derin bir eleştiri yapılırken bize gelen uyarıların nedenini anlayamıyorum. Biz suskun kalmayı tercih etsek de üzerimize gelinmeye devam edecek” ifadelerini kullandı.
“HALK TV BU HALKIN NEFES BORUSU”
Mahiroğlu, Türkiye’de bir kast sisteminin oluştuğunu belirterek, “Eğer bir yurttaş ‘Açım’ diyerek yaşamını sürdürüyor ve kredi kartlarına muhtaçsa, bu suçu üstlenemeyiz. Halk TV’de çalışan çok sayıda emekçi var. Bu güç artık benim sınırımı aştı. Eğer izleyicilerimiz istemezse kanal kapatılır. Reytingler 3’ten 1’e düşerse bu kanalı kapatacağım. Eğer bizim haberlerimizi yandaş buluyorlarsa, bu onların kararıdır” dedi.
“YENİ BİR MEDYA DÜZENİ”
Mahiroğlu, medya üzerindeki baskının arttığını vurgularken, ‘Artık gizli kalacak bir şey kalmadı. Namuslular da cesaret gösterecek’ dedi. Mahiroğlu, siyasi bir partinin iç işleyişine yönelik eleştirilerde bulunarak, “Biz halkın haber alma organıyız. Dışarıda neler olup bittiğini göz ardı etmememiz gerekiyor. Duyduğumuz her şey çok net. Bu süreçte halkın eleştirel tutumunun konuşulmasını istemiyorlar” şeklinde ifadelerde bulundu.
Mahiroğlu, RTÜK’ün Halk TV’nin lisans yenileme başvurusunu beklettiğini dile getirerek, “Burada 10 gün karartacak ne buldunuz? Hakim misin, savcı mısın, baş kesen misin? İslam’ın temeli adalettir. Eğer hatamız varsa, bize önümüze koyun. Lisansımız hala yenilenmedi. Bu haksız rekabet, bizi batırmayı amaçlıyor.” dedi.
