Karadeniz müziğinin önemli isimlerinden Volkan Konak (58), sahnedeyken geçirmiş olduğu ani kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Bu trajik olayın yanı sıra, 6 ay önce Metin Arolat (52) da benzer sebeplerle yaşamını yitirmişti. Bu durum, halk arasında “gizli kalp” hastalığı olarak bilinen konunun önemini bir kez daha gündeme getirdi. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yurtdaş, ani kalp krizi ölümlerinin, hastaların kalp sorunlarına dair şikayetlerinin ya olmaması ya da bu şikayetlerin yeterince ciddiye alınmamasıyla bağlantılı olduğunu açıkladı.
Prof. Dr. Yurtdaş, gizli kalp hastalığının erken dönemde teşhis edilmemesi durumunda ani kalp ölümlerine yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu. Ayrıca, bu rahatsızlığın görünme riskinin yüzde 20 civarında olduğunu ifade etti. Gizli kalp hastalığına sahip her beş kişiden birinin, tanı konulmadığı için ani kalp ölümüyle karşılaştığını vurguladı.
“GİZLİ KALPTE TİPİK HERHANGİ BİR KALP ŞİKAYETİ YAŞANMAZ”
Gizli kalp hastalıklarında, çoğu zaman hastaların tipik kalp şikayetleri, örneğin göğüs ağrısı veya nefes darlığı gibi, hissetmediklerinin altını çizen Yurtdaş, “Bazı hastalar, yaşadıkları karın ağrısı, terleme veya lokalize el, kol ve çene ağrısını kalp ile ilişkilendirmedikleri için önemsemeyebiliyor. Her yaşta görülebilen bu rahatsızlık, genellikle 40 yaşından sonra daha sık ortaya çıkıyor. Gizli kalp hastalığının tedavisi, tanı koymakla başlar. Tanı konulduktan sonra aşikar kalp hastalığı olarak değerlendirip tedavi sürecine geçiyoruz. Öncelikle bir muayene ve ardından gerekli tetkikler ile tanıyı koyuyoruz. Tanı sonrası mutlaka koroner anjiyografi ile kalp damarlarını görüntülemekteyiz ve gerekirse balon ve stent kullanarak tedavi uyguluyoruz,” şeklinde konuştu.
“TETKİK VE TAHLİLLER SONUCUNDA BU HASTALIĞI TEŞHİS EDEBİLİRİZ”
Prof. Dr. Yurtdaş, ani kalp krizi sonrası ölüm vakalarının yanı sıra zamanla kalp yetmezliği veya ritim bozukluğu rahatsızlıklarının da ortaya çıkabileceğini belirtti. “Erken tanı burada büyük bir öneme sahiptir. Erken dönemde tanı koyulabilirse, tedavi süreci de hızlanır. Gizli kalp rahatsızlıkları genetik faktörlerden öte, bireylerin yaşadıkları belirtileri göz ardı etmeleri ya da hipertansiyon gibi durumlarda ağrı hissetmemelerinden kaynaklanabilir. Bu nedenle, hastaların düzenli olarak doktor kontrolünde muayene olmaları son derece önemlidir. Gizli kalp rahatsızlığını anlayabilmek için ilk adım, ilgili bir kardiyoloji uzmanına başvurmaktır. Yapılacak tetkik ve tahliller sonucunda bu hastalık teşhis edilebilir,” ifadelerini kullandı.
(İHA)
