Programda, Tuğçe Güder ile yollarının nasıl kesiştiği sorusu üzerine Faruk K, Amerika’da Tuğçe’yi bir mekânda izlediğini dile getirdi. Faruk K, “İnanılmaz bir şekilde İngilizce şarkı söylüyordu. Kesinlikle Türkiye’de olsa iş yapmak isterdim. Hayalini kurduracak şekildeydi enerjisi. Ortak bir arkadaşımız var, ismi Müjgan. Müjgan’ın kulağına fısıldadım. ‘Keşke Türkiye’de olsaydı, onunla bir şey yapma imkânı yakalardık güzel olurdu’ dedim. Bir de Tuğçe’den Türkçe şarkı okuyabilir mi diye rica ettim. Türkçe şarkı da okudu, gerçekten muhteşemdi. Çok sevdim, çok beğendim ve arkadaş olduk. Sonra ‘Olaylar Olaylar’ şarkısının stüdyo çalışması esnasında story’lerde gezerken Türkiye’de olduğunu gördüm. Tuğçe’ye ‘böyle bir şarkı var, burada senin bir bölümde olmanı çok isterim ama sesine uyar mı bilmiyorum’ diyerek şarkıyı gönderdim” ifadelerini kullandı.
Tuğçe Güder ise aynı soruya verdiği yanıtta, Faruk K ile birlikte çalışma süreçlerini şu şekilde anlattı: “Faruk hemen bana ‘şarkıyı söylemeni istiyorum’ dedi. ‘Tamam’ dedim, birazcık okudum. Anında hemen ‘ne yapıyorsan bırak stüdyoya geliyorsun’ dedi. Koştura koştura stüdyoya gittim.”
“FUTBOL İLE İLGİLİ BANA TRAVMA YAŞATTILAR”
Faruk K, futbol ile ilişkisini anlatırken bir çocukluk anısını paylaştı. “Futbol ile ilgili bana travma yaşattılar. Bir mahalle spor kulübü bana seni kaleci yapacağız karar verdik dedi. Beni kaleci yapmayı kafalarına koydular. Kalk-düş antrenmanları yapılıyordu. Kaleye geçtim, zaten ne anlarım ki ben kalecilikten. Ben o gün herhalde on, on beş tane gol yemişimdir. Akşam da dayağı 30 misli abimden yemişimdir” dedi.
“YAŞANACAKSA YAŞANACAK HİKAYELERDEN YOLA ÇIKILDI”
“Yaşanacaksa Yaşanacak” şarkısının nasıl ortaya çıktığını anlatan Faruk K, “Yaşanacaksa Yaşanacak’tan önce aslında yazdığım bir şarkı var, o da ‘Adam Olaydın Da Beni Alaydın.’ O şarkıdan sonra ‘Yaşanacaksa’ geldi. ‘Yaşanacaksa Yaşanacak’, o dönem gördüğüm, şahit olduğum bir aşk hikayesi olabilir. Bir arkadaşımın yaşadığı bir travma olabilir. Oturup da bu iki lafı bir araya getireyim diyerek şarkı yazılmaz. Hep hikayelerden yola çıkılmış bir şarkıdır Yaşanacaksa ve diğerleri” diye ekledi.
“KENDİMİ AŞMAK İÇİN, ÇALIŞARAK ŞARKICI OLDUM”
“Azar Azar” şarkısının hikayesini anlatan Faruk K, “Ben doğuştan ortodontik engelliyim. Konuşmam lise sona kadar anlaşılmayacak şekilde zordu. Artikülasyon dersleri aldım, tiyatrolara gide gele konuşmamı düzeltmeye başladım. Bir gün televizyonda Hüseyin Turan, ‘Kekemeler çok iyi şarkı söyleyebilir.’ Bu bana bir mesajdı. Bu nasıl olabilir diye araştırma başladım. Çünkü ben kekeme değildim, çene yapımdan ötürü konuşamıyordum. Aslında kendimi aşmak için, çalışarak şarkıcı oldum. Şansıma ‘Azar Azar’ acayip patladı” açıklamasında bulundu.
“FARUK K İSMİ UNKAPANI’NDAN ÇIKTI”
Faruk K, programda sahne adının hikâyesini şu sözlerle paylaştı: “Unkapanı’nda Mert Müzik’i aradım, Halit Bey’den randevu aldım. ‘Ben bir iş yaptım dinletmek istiyorum’ dedim. Dinledi. Sonra 5 dakika işim var dedi ve gitti. Gittiğinde saat 1’di, geldiğinde 6’ydı. Sonra Halit Bey geldi, ‘Albümü çıkartıyoruz hayırlı uğurlu olsun’ dedi. Ama senin bundan sonra adın ‘Faruk K’ olacak dedi. Niye diye sorduğumda bana ‘Faruk Kurukaya türkücü ismi gibi’ cevabını verdi.”
“HONKİ PONKİ ÇOK DEĞERLİ BİR ŞARKI”
Faruk K, “Honki Ponki” şarkısı hakkında da açıklamalarda bulunarak, bu şarkının köklü bir geçmişi olduğunu ifade etti. “Bu şarkı aslında çok önemli bir şarkı. 1973 senesinde Şenay okumuş bu şarkıyı. Sözleri Lale Oraloğlu’na ait. Ben bu şarkıyı 2002’de çıkardığımda beni yerden yere vurdular. 6 ay bunalıma girdim. O dönemde Ayşegül Erdinç, ‘Bu şarkı bu çocuğun değil’ diye açıkladı. Şarkı bu arada patlamış durumda. Şarkılar elle tutulan bir şey değil; bir şey ne kadar çok konuşulursa o kadar başarılıymış gibi hissedilen bir toplumuz. Bazı şarkılara o kadar emek veriyorsunuz ve olmuyor. Ummadığınız şarkı çok konuşulduğu için, dilden dile dolaştığı için seni çok başarılı gösteriyor. Honki Ponki çok değerli bir şarkı. Bir tek o dönemde, Bülent Ersoy’un jüri olduğu ‘en saçma şarkılar’ yarışması yapıldı. Bülent Ersoy, ‘en saçma şarkı bu’ demişti. O benim zoruma gitti. Yıllarca şarkının hikayesini anlatmaya çalıştım ama duymak istediğimiz için duyarız, anlamak istediğimiz için dinlemeyiz. Operetler döneminde, 1968-72 yılları arasında Beyoğlu’nda Lale Oraloğlu Tiyatrosu’nda ‘Anneme Koca Arıyorum’ oyununda Honki Ponki çocuklara söyletilmiş. Yani dolu dolu hikayesi olan bir şarkı.”