Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan, Endonezya ve Malezya ziyaretlerinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan, Gazze‘deki duruma ilişkin açıklamalarda bulunarak, İslam dünyasının ortak bir tutum sergileyememesini eleştirdi.
Gazze’de yaşanan trajedinin derin üzüntü yarattığını ifade eden Erdoğan, “Gazze bizim yüreğimizde bir sızı, içimizde bir yara” şeklinde konuştu.
İsrail’in saldırılarını devam ettirdiğini ve ateşkese dair olumlu bir gelişmenin yaşanmadığını vurgulayan Erdoğan, “Oradaki zalimler, din, dil, ırk fark etmeksizin acımaksızın insanlara saldırıyorlar. Netanyahu’nun son Amerika ziyareti ise önemli mesajlar taşıyor. Ateşkesin gerçekleştirildiği iddialarına rağmen, henüz bir emare göremiyoruz. Şimdi beşinci safhanın adımları atılacak. Bu safhada ne olacaktır, dikkatle takip ediyoruz.” dedi.
“SAYIN TRUMP’IN VAADİNİ YERİNE GETİRMESİNİ BEKLİYORUZ”
ABD yönetiminin Filistin meselesine yaklaşımını eleştiren Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump‘tan verdiği sözleri yerine getirmesini beklediğini kaydetti. Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
Amerika Birleşik Devletleri, bölgemizle ilgili yanlış bir hesap yapıyor. Bu coğrafyanın tarihini, değerlerini hiçe sayarak bir yaklaşım sergilemek, ABD’ye fayda sağlamaz. Siyonistlerin yalanlarına inanmak ve bu coğrafya ile oynamak mevcut yaraları kanatmaktan başka sonuç vermez. Netanyahu’nun söylediklerine güvenmek, bölgeyi daha da kanlı hale getirir. Bu özlenen barışı getirmez, çatışmaları artırır. Sayın Trump’tan, seçimden önce verdiği vaadi yerine getirmesini bekliyoruz. Bu bölgede ‘ben yaptım oldu’ mantığıyla hareket edilmemelidir. Gazze’deki durum uluslararası hukuk ve insan hakları açısından ciddi tepkilere yol açmaktadır.
Erdoğan’ın Gazze-Filistin hakkındaki açıklamaları şöyle:
- Soru: Malezya Başbakanı Enver İbrahim’in sizin liderliğinize vurgu yaptığı ifadeleri dikkate alarak, Gazze ve İslam dünyasına vermek istediğiniz mesaj nedir?
Gazze bizim yüreğimizde bir sızı. O sızıyı dindirmek ve yarayı kapatmak için gayretle çalışıyoruz. Maalesef İslam dünyası bu konuda toplu bir adım atamamaktadır. Bu konudaki eksikliklerimizi gidermek ve yüklerimizi hafifletmek zorundayız. Gazze’de yaşananları hep birlikte gördük. Katar, iş makinelerini Gazze’ye gönderiyor. Bu makinelerle orada hafriyat çalışmaları yapılacak. Aynı uygulama Suriye için de geçerlidir. Suriye’nin yeniden inşası için de iş makinelerine ihtiyaç bulunmaktadır.
ATEŞKESE DAİR EMARE GÖREMİYORUZ
Oradaki zalimler, din, dil ve ırk fark etmeksizin zulmü sürdürüyorlar. Netanyahu’nun Amerika ziyareti bu durumu göstermektedir. “Ateşkes yapıldı” denilmesine rağmen, ortada hala ateşkese dair bir emare yok. Temennimiz, beşinci safhada ateşkesin sağlanmasıdır. Birleşmiş Milletler’den de bu konuda destek bekliyoruz. Dün gece Donald Trump ile Vladimir Putin arasındaki görüşmeden olumlu bir sonuç bekliyoruz.
- Soru: Trump ile olan iletişiminizi değerlendirir misiniz? Kalıcı barış için bir ortak strateji geliştirilebilir mi?
Amerika Birleşik Devletleri, bölge hakkında yanlış bir hesap içindedir. Bu tutumları, Filistin’in haklarını hiçe saymaktadır. Bunun yerine adil bir yaklaşım benimsenmelidir. Türkiye, sürekli olarak Filistin’in haklarını savunmuş ve bu konuda dikkat çekmiştir. Gazze ve Filistin ile ilgili hakkaniyetli bir çözüm arayışının ön planda olması gerekmektedir.
GAZZE’DE KALICI BARIŞ İÇİN TÜM ÜLKELERİN SAĞDUYU İLE HAREKET ETMESİ GEREKİR
Gazze’deki soykırımın sona ermesi ve kalıcı bir barış sağlanması için tüm ülkelerin iş birliği yapması şarttır. Her türlü iş birliği önemlidir, fakat öncelik Filistin halkının haklarının korunmasıdır. Bölgede ‘kıyamet kopsun’ gibi ifadelerle hareket edilmesi, kalıcı barışın sağlanmasına katkı sağlamaz.
- Soru: ABD ve İsrail’in tehcir açıklamaları bir savaş riski doğuruyor mu?
Tehciri kabul etmek kesinlikle mümkün değildir; bu bir vahşettir. Eğer dünya, barış ve kardeşlik için yekvücut olursa savaş çıkmaz. İsrail, bölgesel savaş istemekte, bu ise kendi yararına olmayacaktır. Sağduyu ile hareket etmek her iki taraf için de kritik öneme sahiptir.
