Fosil yakıtların çevreye olan olumsuz etkilerini en aza indirmek için sanayi ve hizmet sektöründe “yeşil dönüşüm” hız kazanırken, bu durum dünya genelindeki otomotiv devlerinin bu alandaki yatırımlarını artırmasına yol açtı.
Bu genel dönüşüm, Türkiye’deki otomotiv yatırımları ve araç tercihlerine de etki etti. Türkiye’nin otomobil üretiminde küresel bir oyuncu olma hedefi doğrultusunda hayata geçirilen TOGG’a ek olarak, özel sektör de elektrikli araç üretimine yönelik yatırım yapmaya başladı.
TALEP ARTIYOR
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, diğer yakıt türlerine kıyasla karbon salınımı daha az olan elektrikli araçların sayısı son on yılda oldukça önemli bir artış gösterdi. 2015 yılında yalnızca 565 elektrikli otomobil trafiğe kaydedilirken, 2019’da bu rakam 1000’i geçti. 2025’te ise bu sayı 200 bini aşması bekleniyor.
Trafiğe kayıtlı elektrikli otomobil sayısının, 2024 sonu itibarıyla 183 bin 776’ya ulaşması bekleniyor. Mart 2025 itibarıyla bu rakamın 218 bin 238’e yükselmesi tahmin ediliyor. Geçen yılın Mart ayına göre ise bu sayı yaklaşık yüzde 120 oranında bir artış sergilemiş durumda.
ELEKTRİKLİ ARAÇ SAYISI ARTIYOR
Mart ayında trafiğe kaydı yapılan otomobillerin yakıt türlerine göre dağılımı incelendiğinde, bu araçların yüzde 48,1’inin benzinli olduğu gözlemlendi. Benzer şekilde, yüzde 30,5 ile hibrit yakıtlı otomobiller ikinci sırada kendine yer buldu. Mart ayında trafiğe kaydı yapılan otomobiller arasında elektrikli araçların oranı ise yüzde 12,9 seviyesinde kaydedildi.
Son veriler, elektrikli araçların trafiğe kaydı yapılan dizel (yüzde 7,6) ve LPG (yüzde 0,9) yakıtlı otomobillerin sayısından daha fazla olduğunu ortaya koyuyor. Geçtiğimiz ay itibarıyla, trafiğe kaydedilen 12 bin 221 elektrikli aracın yanında sadece 7 bin 192 dizel ve 893 LPG yakıtlı otomobil kaydedildi.
AA

Yüzlerce personel alımı yapılacak

Kapalıçarşı’da kara para operasyonu! Arsalar, evler, araçlar… El konuldu