DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen, TÜSİAD Başkanı Orhan Aras ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Arif Aras’a soruşturma açılmasına TBMM Genel Kurulundan sert bir tepki gösterdi.
Ösen, “İş dünyası üzerinde baskı kurmak, ekonomiyi uçurumun kenarından kayalıklara itmek demektir” ifadelerini kullanarak tepkisini dile getirdi. Ayrıca, “Sermaye yandaşlara geçsin diye gerçeklerin üzerinde örtbas ediliyor” dedi.
TBMM genel kurul kürsüsünden yaptığı konuşmada iktidara seslenen Ösen, “Dürüst olun, bizim demokrasi gibi bir derdimiz yok deyin!” şeklinde çağrıda bulundu. Ösen’in yaptığı açıklamalar, demokrasinin tanımı ve sivil toplumun önemine dair çarpıcı vurgular içeriyor.
“DEMOKRASİ BAĞIMSIZ YARGIYA UYMAK DEMEKTİR”
“Tüm partilerin, tüm liderlerin ağızlarından düşürmediği demokrasi konusunu ele almak istiyorum. Herkes demokrasinin öneminden bahsediyor ancak uygulamada çok farklı bir manzara karşımıza çıkıyor. Demokrasi, sadece seçim yapmak ve iktidarın keyfi uygulamaları değildir. Bu, en küçük azınlığın bile haklarının korunması ve eşit vatandaşlık anlamına gelir. İktidarın gücünü denetimsiz bir şekilde kullanması ya da güçler ayrılığını ihlal etmesi kabul edilemez. Demokrasinin temeli bağımsız yargıya, medya ve sivil topluma saygıdır. Bu noktada, demokrasiyi sıkça dile getirenlerin gerçekte bu ilkeye ne kadar bağlı oldukları sorgulanmalıdır.”
“TÜSİAD HAKSIZ YA DA EKSİK NE SÖYLEDİ?”
“Sivil toplum, bu ülkede uzun süre baskı altında tutulmuş ve vesayet altına alınmaya çalışılmış bir yapıdır. Sivil toplumun gelişmemesi, tahammülsüzlük ortamının bir sonucudur. Uzun yıllar sivil toplumda görev almış biri olarak söyleyebilirim ki, bugün sivil toplum kuruluşları baskı altında tutulmakta, temsil ettikleri grupların sorunlarını dile getirmeleri engellenmektedir. Bu bağlamda, kıymetli milletvekilleri, TÜSİAD’ın haksız ya da eksik söylediği nedir? Eleştirdiğiniz işverenler, iş barışını korumak amacıyla toplumun sesini yansıtmaktadır, bunu fark ediyor musunuz?”
“UÇURUMUN KENARINDAKİ EKONOMİ KAYALIKLARA İTİLİYOR”
“Sivil toplum kuruluşları, toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlamak amacıyla kurulmuş önemli yapılardır. STK’lar, devlet ve millet arasındaki bağı güçlendirmek için çalışmaktadır. Türkiye’nin en büyük iş dünyası STK’sine soruşturma açmak, dolaylı olarak halka yönelik bir soruşturma açmak demektir. İş dünyasına uygulanan bu baskı, ekonomiyi daha da kötü bir duruma sürükleyecektir.”
“DÜRÜST OLUN “BİZİM DERDİMİZ DEMOKRASİ DEĞİL” DEYİN!”
“Hükûmet yetkililerine çağrıda bulunuyorum. Sadece uluslararası imaj için sahte bir gösteri yapmanıza gerek yok. Dürüst olun, çıkın ve ‘Bizim demokrasi derdimiz yok, farklı fikirlere tahammül etmiyoruz’ deyin. Bu ülkenin saygın iş insanları, sadece gerçekleri dile getirdikleri için hedef alınıyor. Ekonominin yaşadığı sorunları gizleyemezsiniz; gerçeğin üzerini örtmek artık mümkün değil. İşte bu, AK PARTİ Türkiye’sinin durumu ve işte Türkiye Yüzyılı.”