Halktv.com.tr / ÖZEL
Sahte diploma ve dijital imza krizinin Türkiye’de yarattığı etki, günlerce tartışmalara yol açtı. e-Devlet sistemine sızan bir çetenin sahte verileri büyük şirketlerin sistemlerine sızdırması, kamuoyunda büyük bir infial yarattı.
VERİLERİN YSK TABANINDAN GELDİĞİ ORTAYA ÇIKTI!
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) şikayetçi, 17 farklı kurum ise mağdur olarak belirtilmiş durumda. Şüphelilerden Muhammet Eşitmez, elde edilen verilerin ilk olarak Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) veritabanından sızdırıldığını itiraf etti. T24 muhabiri Çiğdem Toker’in aktardığına göre, Eşitmez, devlet bilgilerine ilk erişimin 2009 yılında YSK’nın bilgisayarlarına sızarak gerçekleştiğini ifade etti:
“Bilgim dahilinde, devlete ait verilere sızma olayının 2009 ve 2015 yıllarında Yüksek Seçim Kurulu’ndan yapıldığını duydum ancak bu işlemi kimin yaptığını ve nasıl gerçekleştiğini bilemiyorum.”
“Sonrasında 101.000.000 civarında verinin Sağlık Bakanlığı sistemine sızdırıldığı, bu verilerin çeşitli oyun veya iyi niyetli programlar aracılığıyla sistemden çekildiği bilgim dâhilinde. Bu işlemlerle ilgili kimin nereden bilgi edindiği konusunda bilgim yoktur.”
“Genel olarak yurtdışı kaynaklı yazılımlar üzerinden bu süreçlerin yürütüldüğünü duydum.”
SEÇİM GÜVENLİĞİ TARTIŞMALARI GÜNDEME GELDİ!
Sahte diploma, vatandaşlık ve ehliyet çeteleri nedeniyle ortaya çıkan bu durum, devletin dijital güvenliğinin ciddi bir tehdit altında olduğunu gösterdi. YSK sisteminin de hedef alındığı bu skandalla birlikte seçim güvenliği tartışmaları yeniden alevlendi. Hükümet, 2009 yılında parmak boyası uygulamasını kaldırmış ve o tarihten bu yana elektronik seçim sistemleri üzerinde çalışmalar yürütmüştü.
YSK Başkanı Ahmet Yener, elektronik oylama hazırlıklarının tamamlandığını belirterek “Amerikan seçimlerini inceledik. Elektronik oylama sistemi ile ilgili tüm hazırlıklarımız tamam.” diyerek sürecin hızla ilerlediğini vurguladı.
Ancak muhalefet, bu noktada parmak boyası uygulamasının tekrar getirilmesinin şart olduğu yönünde görüş belirtiyor.
SUZAN ŞAHİN: PARMAK BOYASI KAÇINILMAZ
CHP 27. Dönem Hatay Milletvekili Suzan Şahin, söz konusu siber güvenlik skandalının seçimlerde güvenliği tehdit edeceğine dikkat çekerek, “Bu koşullarda elektronik oylama kabul edilemez! Parmak boyası olmadan seçim güvenliği olmaz. Bu kadar sahtekarlık açıkken, parmak boyası zorunludur.” ifadesini kullandı. Şahin, güvenliğin sağlanması için parmak boyası uygulamasının geri getirilmesinin şart olduğuna vurgu yaptı.
CEM TOKER: ŞAİBE İHTİMALİ VAR
Liberal Demokrat Parti eski Genel Başkanı Cem Toker de, seçimlerde parmak boyasının gerekliliğini vurgulayarak, “Kimlik bilgileri çalınmış olan ve 2023 Şubat depreminde hayatını kaybedenler üzerinden sahte belgeler üretenler, Mayıs 2023 seçimlerinde sahte seçmen kullanamaz mı?” diyerek endişelerini paylaştı.
Toker, ayrıca, “Erken seçim öncesinde parmak boyası talep edin, gündem oluşturun, tartışmaya açın, kamuoyu baskısı kurun.” şeklinde çağrıda bulundu.
TURHAN ÇÖMEZ: ISRARCI OLUNMALI
İYİ Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, elektronik oylama hazırlıkları hakkında yaptığı açıklamada, “Denetim tamamen mümkün değil. Bu duruma mutlaka itiraz edip, parmak boyası için ısrarcı olmalıyız!” ifadelerine yer verdi. Çömez, sahte diploma skandalını da değerlendirerek, “Hiçbir devlet, sistemini bu kadar saldırıya açık hale getirmez.” dedi.
LÜTFÜ TÜRKKAN: SEÇİM GÜVENLİĞİ İÇİN ZORUNLUDUR
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, yıllardır parmak boyasının seçim güvenliği açısından elzem bir uygulama olduğunu vurgulayan açıklamalarda bulundu. Türkkan, “Parmak boyası ilkel bir uygulama değil; seçim güvenliğini sağlamak zorundayız.” ifadeleriyle, parmak boyasının geri getirilmesinin şart olduğunu dile getirdi.
İBRAHİM KAAN ERTEN: ELEKTRONİK SEÇİMLE İLERLEMEYİN
Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Kaan Erten, sahte diploma skandalının ardından seçim güvenliğine dikkat çekerek, “Artık elektronik seçim sistemiyle yapma fikrinden vazgeçilmeli. e-Devlet sistemi üzerindeki güven sorunları göz önünde bulundurulmalı ve acilen parmak boyası uygulamasına dönülmelidir.” açıklamasında bulundu.
NASUH MAHRUKİ: TUTUKLANDI!
YSK Başkanı Ahmet Yener’in elektronik oylama ile ilgili açıklamalarının ardından sosyal medyada eleştirilerde bulunan AKUT eski Başkanı Nasuh Mahruki, “yanıltıcı bilgi yayma” ve “yargı organlarını aşağılama” suçlarıyla tutuklandı. Mahruki, paylaşımında, “Türk milleti dikkatli olmalı, seçimlerde her türlü sahtekarlığın önüne geçilmeli.” dedi.
