Tüm dünyada 15-49 yaş aralığındaki bireyler arasında her gün 1 milyondan fazla tedavi edilebilir cinsel yolla bulaşan enfeksiyonun yayıldığı ve bu enfeksiyonların büyük çoğunluğunun belirti vermediği ifade ediliyor. Uzmanlar, birçok kişinin enfeksiyon taşıdığı bilincinde olmadan partnerine bulaştırabileceği konusunda uyarıyor. Bunun önüne geçmek adına, tarama yaptırmadan ilişkiye başlamamanın gerekliliği üzerinde duruluyor. Cinsellik hakkında açıkça konuşmanın önemine dikkat çeken Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı, cinsel yolla bulaşan hastalıkların yaygınlığına #SıcağıSıcağına ile dikkat çekiyor.
KİMSENİN KONUŞMADIĞI TEHLİKE: CİNSEL YOLLA BULAŞAN ENFEKSİYONLAR
Ülkemizde cinsel konuların tabu olarak algılandığını belirten Eskiçorapçı, cinsel enfeksiyonların yaşadığı sessiz salgının coğrafyanın sınırlarını aştığını vurguluyor: “Coğrafya kader mi, evet. Cinsellik ve cinsiyet meselelerinde coğrafya biraz kader. Ama konu daha ciddi boyutlarda. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada her gün cinsel olarak aktif olan (15-49 yaş aralığı) bireyler, 1 milyondan fazla cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyona yakalanıyor. Bu yılda yaklaşık 400 milyon bulaş demek! Bu hastalıkların bel soğukluğu, klamidya gibi bir kısmı tamamen tedavi edilebilirken, HIV yani AIDS gibi bazıları hala tamamen tedavi edilemiyor; sadece kontrol altında tutulabiliyor.”
YILLAR SONRA YENİDEN FRENGİ
28 yıllık deneyime sahip bir üroloji hekimi olarak, son yıllarda frengi vakalarında önemli bir artış gözlemlediğini ifade eden Prof. Dr. Eskiçorapçı, “Son yıllarda frengi konusunda hayret verici bir yükseliş söz konusu. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada son 10 yılda 7-8 kat artış var. Frengi, sinsice iç organlara doğru ilerleyerek hiçbir semptom yaratmadan aylar hatta yıllar sonra onarılması güç hasarlar bırakıyor. Çok daha ciddi sonuçlara yol açabilen HPV, HIV ve Hepatit gibi virüslerin yayılımı da oldukça yüksek. Bu hastalıklardan Hepatit ve HPV için aşı mevcutken, HIV yani AIDS için halen koruyucu bir aşı bulunmuyor. Türkiye’de AIDS vakaları artış gösterirken, dünya genelinde ise yıllık vaka sayısı 200 milyonun üzerinde seyrediyor.” şeklinde konuştu.
Bel soğukluğunun Türkiye’de sık karşılaşılan cinsel yolla bulaşan hastalıklardan biri olduğunu belirten Eskiçorapçı, “Klamidya ve Mikoplazma gibi yeni versiyonlarının yanı sıra, klasik Gonore bel soğukluğu da halen yaygınlığını sürdürüyor. Bunların dışında, HSV olarak bilinen genital uçuk da oldukça sık görülüyor. HSV, Amerika’da ve Türkiye’de en sık rastlanan ikinci cinsel yolla bulaşan enfeksiyon konumunda.” dedi.
KORUNMADA EN ETKİLİ YÖNTEMLERDEN BİRİ: PREZERVATİF
Prof. Dr. Eskiçorapçı, cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmanın en temel ve etkili yönteminin prezervatif olduğunu vurguladı: “Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) sayfasına girip bakarsanız, tüm uzmanların da önerdiği gibi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunmada en önemli yöntem prezervatif. Çok basit ve etkili bir yöntem olarak, enfeksiyonların yaklaşık %90’ının bulaşmasını engelliyor. Bu nedenle cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yöntemi olarak ilk sırada geliyor.”
TÜRKİYE’DE SADECE 10 KİŞİDEN 2’Sİ PREZERVATİFİ ENFEKSİYONLARDAN KORUNMAK İÇİN KULLANIYOR
Cinsel sağlık alanında 95 yıldır sağlıklı, keyifli, özgür ve eşitlikçi bir cinsellik vizyonuyla dünya çapında liderlik eden Durex’in Global Cinsellik Araştırması, Türkiye’de ve dünyada cinsellikle ilgili ilginç veriler sunarak prezervatif kullanımını gözler önüne seriyor. Araştırmaya katılanların %46’sı güvenilir bir partnerle prezervatif kullanımının gereksiz olduğunu düşünürken, bu oran dünya genelinde %21 olarak kaydediliyor. Ayrıca prezervatif kullananların %58’i gebelikten korunmak için, %11’i ise cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunmak amacıyla bu yöntemi tercih ettiğini belirtiyor.
“SEVGİ, ÖNCE KORUMAKTAN GEÇER”
Eskiçorapçı, toplumda prezervatifin yalnızca doğum kontrolü için kullanıldığına dair yanlış algının yaygın olduğuna dikkat çekerek şöyle devam ediyor: “Maalesef insanların büyük kısmı, neredeyse %50’den fazlası prezervatifin cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan koruduğunun farkında bile değil. Sanki sadece istenmeyen gebelikleri önlemek için kullanılan bir korunma yöntemiymiş gibi algılanıyor. Bu çok yanlış. Asıl önemli nokta; sizin farkında olmadan taşıyıcı olabileceğiniz hastalıkları partnerinize bulaştırmanızı önlemesi. Hatta çocuk sahibi olmayı planladığınızda bile bu çok kritik. Çünkü fark etmeden partnerinize bulaştırdığınız bir hastalık doğrudan çocuğunuza da geçebilir. Bu da konjenital anomaliler, düşükler, erken doğumlar ve hatta bazı göz hastalıkları gibi çok ciddi sorunlara yol açabilir. Yani aslında sadece partnerinizi değil, doğacak çocuğunuzu da korumuş olursunuz. Benim prezervatif kullanımı konusunda yaklaşımım yani korunmaya bakış açım daha çok sevgi odaklı.”
İNOVASYONLARLA PREZERVATİFLER ARTIK DAHA KONFORLU
Dünya genelinde prezervatiflerin daha konforlu hale gelmesine yönelik yeni inovasyonların olduğunu belirten Prof. Dr. Eskiçorapçı, “Evet, başka korunma yöntemleri de var; fakat hem gebelikten korunmada hem de cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesinde en etkili ve aktif yöntem hala prezervatif. Üstelik artık kişiye özel durumlardan kaynaklanan uyum sorunlarını azaltacak, partnerlerin ilişkideki konforunu artıracak yeni ürünler de geliştiriliyor. Bu alandaki gelişmeleri yakından takip etmek lazım; ben de bu konuda umut verici yenilikler görüyorum.” dedi.