Yaz mevsiminin ortasında tarlalarında yoğun emek harcayan çiftçiler, tarım sektöründeki zorlukları dile getirdi.
Aksaray’ın Bahçesaray Mahallesi’nde çiftçilik yapan Baki Çevik, çocukluğundan itibaren tarımın içinde olduğunu vurgulayarak, “Bu yıl arpa, buğday, yonca, mısır ve ayçiçeği ektik. Tarımımız sulu tarım, ancak geçen yıla kıyasla rekoltede ciddi bir düşüş yaşadık. Geçen yıl 600-700 kilo aldığımız tarlalardan bu sene sadece 350-400 kilo hasat ettik. Yağışların yetersizliği ve soğuk hava bitkiler üzerinde stres oluşturdu, verim azaldı” şeklinde konuştu.
“GİDERLERİMİZ HIZLA ARTIYOR”
Geçen yıl buğdayın fiyatının 6 lira, bu yıl ise en fazla 6 lira 60 kuruş olduğunu belirten Çevik, “Giderlerimiz her geçen gün artıyor. Mazot, elektrik, gübre fiyatları yükseldikçe kazancımız azalıyor. Bu gidişle dayanma gücümüz kalmayacak” ifadelerini kullandı.
Aile çiftçiliğinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Çevik, “İki oğlum da çiftçi ama geçinmek artık çok zor. Üç yıl öncesine göre büyüme bir yana, yerimizde sayıyoruz. Ekipman alacak gücümüz kalmadı. Maliyetler arttıkça küçülmeye başladık. Elektrik fiyatları geçen yıla göre yüzde 30 yükselirken, sattığımız ürünlerin fiyatı yüzde 10 bile artmadı. Böyle devam ederse küçük çiftçiler yok olacak, her şey büyük şirketlerin tekelinde kalacak” şeklinde değerlendirdi.
“ÇİFTÇİLİĞE DESTEK VERİLMELİ”
Saratlı kasabasında çiftçilik yapan 26 yaşındaki Mert Yaldır, genç yaştan beri tarım sektöründe bulunduğunu aktararak, “Bu yıl durumlar oldukça kötü. Mahsuller zayıf, uğraşmalarımıza rağmen karşılığı az. Ürün fiyatları belki biraz artmış gibi görünse de, maliyetler yüzde 200 artmış durumda. Gübre, tohum ve ilaç gibi her şey aşırı pahalı. Buğday tohumunu 18 TL’ye aldık, ama sattığımız ürün sadece 12 TL. İleride bu işin bitmesi kaçınılmaz. Çiftçiye daha fazla destek verilmesi gerekiyor. Çiftçiliğe sahip çıkılmazsa köyler, şehirler kaybolur. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; ‘Köylü, milletin efendisidir.’ Ancak şu an o efendi hiçe sayılıyor.”
“İŞLER BÖYLE GİDERSE HERKES İŞİ BIRAKIR”
30 yıldır çiftçilik yapan Osman Yükselay, doğa koşullarının da çiftçilere zorluk çıkardığını belirtti. Geçmiş yıl ekinin fareler tarafından yok edildiğini, bu yıl ise ayaz nedeniyle mahsullerinin etkilendiğini ifade etti. Yükselay, “Ağaçlar kurudu, meyve vermedi. Sarımsaklar da kurudu, verim düşük. Maliyetler yüksek, her şey pahalı. Geçen yıl buğday 6,30 TL iken, arpa 5,80 TL civarındaydı. Bu yıl fiyatlar biraz artmış gibi görünse de, verim düştü, kazanç sağlamıyor. Artık tarlada genç çiftçi yok, yaşlı insanlar kaldı. Bu şekilde devam ederse herkes işi bırakacak. Ben de bir yıl daha yaparım, sonra bırakırım. Bu koşullarda sürdürülebilir bir iş yok” şeklinde konuştu.
“BU SİSTEMLE DEVAM ETMEK MÜMKÜN DEĞİL”
70 yaşındaki Recep Dik, uzun yıllarını tarımda geçirdiğini söyleyerek üretmeye devam ettiğini ifade etti. Dik, “Allah’a şükür, bir dakika bile boş durmam. Çalışıyorum ve hayatım boyunca da çalışacağım. Ama bu yıl işler iyi gitmedi. Yağmur ve su yok, su olmadan ekmek olmaz. Yağışlar eski düzeninde değil. Ekonomik düzen ve destekler sağlanmadığı müddetçe bu sistem sürdürülemez. Çiftçi ayakta kalamaz” şeklinde sözlerini tamamladı.
