Bursa’nın Gürsu ilçesinde 26 Temmuz 2025 tarihinde başlayan ve yaklaşık 2 gün süren yangında yaklaşık 100 hektarlık alan küle döndü.
Söndürme operasyonlarına 41 kurumdan toplam 1.800 personel ve 700 iş makinesi katıldı. Yangın nedeniyle 3 köyde yaşayan 1.765 kişi tahliye edildi. Yangının kontrol altına alınmasının ardından köylüler evlerine döndü.
Hayatın normale dönmesiyle birlikte, köylülerin geçim kaynağı olan tarım alanları arasından bir bahçe dikkat çekti. 100 hektarlık ormanlık alandaki tüm ağaçlar yanarken, Karahıdır Mahallesi’nde yer alan nektar bahçesi yemyeşil meyveleriyle dikkatleri üzerine çekti. Bahçenin çevresindeki toprak gri bir tabakayla kaplıyken, 2B çerçevesindeki Halil Kiraz’a ait 25 dönümlük arazinin yangından etkilenmemesi ise büyük sevinçle karşılandı.
Araziye gözü gibi baktığını ve gereken bütün bakımların yapıldığını dile getiren 3 çocuk babası 53 yaşındaki Halil Kiraz, bahçesinin küle dönmeyişini şu şekilde anlattı:
‘Cumartesi günü akşamüstü Gürsu İpekyolu Mahallesi ile Kestel Ağlaşan Mahallesi arasında yangın çıktığını duyunca, köylülerle traktörlerimizi alıp oraya gittik. Ancak kısa bir süre sonra muhtarımız tarafından atılan mesajla köyümüzün de tehlike altında olduğunu öğrendik. Daha sonra köyümüze geri döndük. Geldiğimizde gözlerimize inanamadık. Söndürüldükten sonra tarlama geldiğimde benim burasının yanmadığını gördüm. Benim bu tarlanın yanmamasının sebebi, damlama sistemiyle sulama yapmam. Sürekli nemli olması ve ağaçlarımın dibinde kuru ot olmaması çok etkili oldu. Verilmiş bir sadakamız varmış. O manzarayı bir daha Allah bize yaşatmasın.’
Köylerinin tahliye edildiğini ancak bırakıp gitmediklerini ifade eden Kiraz, şunları ekledi:
‘İtfaiye ekipleriyle, belediyelerle birlikte biz de köyümüzü savunduk. Benim bu arazime yangının ulaşmaması, çevresini yol ile çevirmemden kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Benim bahçem ve yanımdaki bahçe gerekli bakımları zamanında yaptığımız için yemyeşil kaldı. Bu araziyi Allah korudu. Çiftçilerimiz arazilerin çevresinde böyle alanlar bıraksın. Faydasını gördük. Birkaç ağaç eksik olması hepsinin kurtulmasına vesile oldu. Sulama borularımız zarar gördü. Ancak canımız, köyümüz kurtuldu. O kadar zararı düşünmüyoruz.”