Geçtiğimiz mart ayında Sakarya’daki bir bungalovda bulunan gizli kamera düzeneği skandalı ortaya çıkarmıştı.
İstanbul’dan Sakarya’nın Sapanca ilçesinde bungalov kiralayarak tatil yapan bir aile, yapının yatak odası ile jakuzi alanını görebilen gizli kamerayı ampul içinde keşfetti. Aile, durumu emniyete bildirerek şikayette bulundu. İhbarın ardından olayla ilgili soruşturma başlatan ekipler, işletmenin sahibi H.K. (31) ve arkadaşı T.S.’yi (48) gözaltına aldı. İfadeleri alınan iki şüpheli, tutuklanarak cezaevine gönderildi.
2 sanık da duruşmada gizli kameralarla ilgilisi olmadığını söyledi.
Mahkemede söz alan sanık H.K., önceki beyanlarına atıfta bulunarak, kamera olayını sadece bir gün öncesinde öğrendiğini, telefonu kendi isteğiyle polislere teslim ettiğini ve veri silinmesi gibi bir durum yaşanmadığını ifade etti. H.K., kendisinin teslim olduğunu ve kaçma girişiminde bulunmadığını belirterek tahliyesini talep etti.
Diğer sanık T.S. ise, işletmenin finansörü olduğunu ve olayla ilgisinin sadece ampul üzerindeki parmak iziyle sınırlı olduğunu dile getirerek, bunun normal bir durum olduğunu savundu. Ampulü diğerlerinden ayırt edemediği için çekmeceye koyduğunu ve bungalova başka kişilerinde girip çıktığını belirten T.S., olayla bir bağlantısı olmadığını iddia ederek beraatini istedi.
Tanık olarak dinlenen polis memuru R.E., ihbar üzerine bölgeye gittiğini ifade ederek, “Jakuzinin üstünde ampul şeklinde kamera vardı, kırmızı ışığı yanıp sönüyordu. Biz oradayken ışık tamamen söndü.” dedi.
Cumhuriyet savcısı, sanıkların yaklaşık 4 aydır tutuklu bulunduğunu ve delillerin büyük ölçüde toplandığını, suçun ceza sınırlarını göz önünde bulundurarak tahliye talep etti. Mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuz yargılanmasına hükmederek dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.