Son günlerde, Bulgaristan’dan Türkiye’ye girmeye çalışırken yakalanan diplomatik bir araçta 206 kilogram kokain ele geçirildi. Bu olayla ilgili olarak 3 kişi gözaltına alındı. 18 Temmuz tarihinde meydana gelen durum, medyada ‘üç hilal’ detayıyla dikkat çekti.
Bulgaristan güvenlik güçleri, araçta gerçekleştirdikleri operasyona dair görüntüleri paylaştı. Bu görüntülerde, valizden çıkarılan bir kokain poşetinin üzerinde MHP’nin sembolü olan üç hilalin yer aldığı görüldü.
BAHÇELİ’NİN DANIŞMANI GÖRÜNTÜLER HAKKINDAKİ AÇIKLAMALARINI YAPTI
Belirtilen görüntülere ilişkin yalnızca DMM tarafından bir açıklama yapıldı; açıklamada yakalanan kişilerin Türkiye ile bağlantısının olmadığı ifade edildi. Bununla birlikte, MHP tarafından konuya ilişkin bir açıklama yapılmaması dikkat çekiciydi.
Bugün Bahçeli’nin danışmanı köşe yazısında bu meseleye değindi. Yapılan açıklamada, “Elbette AK Parti’den, MHP’den ve diğer partilerden de bu tür sıfat istismarına dair örnekler bulunabilir. Ancak Bulgaristan’daki olay üzerinden, üç hilal sembolünü kasıtlı bir kumpasla ilişkilendirip MHP ve Ülkücü Hareket’i genelleyerek karalamak, düpedüz şerefsizliktir.” ifadelerine yer verildi.
Yazıda şu ifadeler de dikkat çekti:
“Sol medya, kasıtlı olduğu aşikâr olan bu üç hilal detayını adeta bir fırsat gibi gördü ve MHP ile Ülkücü camiayı hedef alan kinayeli yorumlarla dolu iftiralar üretmekte gecikmedi. Troller ise bu durumu daha da kötüleştirerek sosyal medyada; ‘MİT Müsteşarı MHP Genel Başkanı’na uyuşturucu hakkında bilgi vermeye gitti’ gibi çirkin görseller dolaşıma soktular. Alçaklık, bir yanda uyuşturucu paketinin üzerindeki üç hilal fotoğrafı, diğer yanda Sayın Devlet Bahçeli ile İbrahim Kalın’ın el sıkıştığı bir kare kullanılarak görsel bir kara propagandaya dönüştürüldü. Oysa İbrahim Kalın, yalnızca MHP Lideri Devlet Bahçeli ile değil, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda, mecliste grubu bulunan bütün partilerle bilgilendirme görüşmeleri yapmıştır.
Sol medyanın ve trollerin, Bulgaristan’daki bu olayı çarpıtarak MHP’yi ve Ülkücü camiayı hedef alması, onların kronik ikiyüzlülüğünün yalnızca bir örneğidir. Zira geçmişte benzer olaylardan dolayı kendilerinin desteklediği yapılar da hedef alınmamış mıdır?
Kendilerini oldukça zeki, diğerlerini ise cahil sanıyorlar.
Peki, dünya genelinde uyuşturucu üretimi ve ticaretinin en büyük aktörlerinden biri kimdir?
Bugün “Terörsüz Türkiye” hedefiyle yok edilmek istenen PKK değil mi?
Sol medya, şimdiye kadar PKK’nın uyuşturucu ticaretindeki rolünü kınayan tek bir satır dahi yazdı mı?
Bu ikiyüzlü tutum, onların kara propaganda çarkını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Her siyasi parti ve ideolojik yapıda etik dışı davranışlar sergileyenler, rüşvetçiler ya da kimliğini istismar eden kişiler mevcut olabilir. Ancak bu durum, bir partinin programı ya da tüzüğü ile eş tutulamaz; bu, o bireylerin kişisel ahlaksızlığıdır.”
Çiçek, yazısını şu düşüncelerle sonlandırdı:
Elbette AK Parti’den, MHP’den ve diğer partilerden de bu tür sıfat istismarına dair örnekler bulunabilir. Ancak Bulgaristan’daki olay üzerinden, üç hilal sembolünü kasıtlı bir kumpasla ilişkilendirip MHP ve Ülkücü Hareket’i karalamak, gerçekten büyük bir şerefsizliktir. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin yıllardır üç hilal sembolünü istismar edenlere karşı sergilediği kararlı tutum ortadayken, sol medyanın bu olay üzerinden genelleme yapması, kara propaganda hastalıklı zihniyetlerinin bir ürünü olarak ortaya çıkmaktadır. Yıllardır suçlamalarınıza rağmen üç hilali asla kirletemecekler.
